Halk TV'ye saldıran tarikatçılar nasıl kaçak bina dikti? Belediye başkanı her şeyi anlattı
Karabağlar ilçesinde İsmailağa tarikatı, kaçak bir bina inşa etti. Kuran kursu verilen bina, belediyenin engelleme çalışmalarına karşı hızla bitirildi.
Halk TV'den Muhabir Yağmur Beril Varol, Kameraman Şahin Karaşahin ve Ulaştırma Görevlisi Erkan Aydın, kaçak yapıyı görüntülemeye gitti.
#SONDAKİKA
— Halk TV (@halktvcomtr) October 9, 2024
İzmir Karabağlar'da kaçak cemaat yurdunu haberleştirmek üzere bölgeye giden Halk TV ekibi tarikatçıların saldırısına uğradı.
Halk TV muhabiri Yağmur Beril Varol'un (@varolyagmur_) çekim yapmasına engel olan tarikatçılardan biri zorla Halk TV aracına bindi.
Tarikat… pic.twitter.com/ql7ne7mYqw
Tarikatçılar, Halk TV ekibine saldırdı. Halk TV'nin basın aracına da binen tarikatçılar, zorla görüntüleri sildirmeye çalıştı. Üç tarikat üyesi Kameraman Karaşahin’e vurmaya çalışıp Muhabir Varol’un elini itti. Halk TV ekibi dimdik bir duruş sergileyip halkın bilgilendirme hakkını savunmaya devam etti.
Karabağlar Belediye Başkanı Emine Helil İnay Kınay da Halk TV'den Buket Güler'in sunduğu Haber Masası'na konuk oldu.
Kınay kaçak Kuran kursunun olduğu bölgede eli sopalı kişiler olduğunu söyledi. Kınay, emniyet ve kaymakamlığa defalarca yazışma yaptıklarını, fakat herhangi bir işlem yapılmadığını söyledi.
Kınay, "Emniyet'e defalarca yazışmamızı rağmen gerekli çalışmaları yapmamıştır" ifadelerini kullandı.
Kınay şunları ifade etti:
- "12 Ocak tarihinde ekiplerimizin tespitiyle beraber sizin de bahsettiğiniz silsile içerisinde göreve başladığım andan itibaren ben de yürütmeyi durdurma kararının kaldırılması ile ilgili itirazlar ve süreci çok daha hassas bir şekilde takip ettik.
- Sizin de bahsettiğiniz gibi aslında 1 Şubat'ta mühürleme, 13 Şubat'ta yıkım işleminin gerçekleştirilmesi için alana gidildiğinde yine aynı muameletle karşılaşılması durumunda her seferinde emniyet tedbirleri, her kat için ayrı ayrı mühür ve yıkım kararı olmasına rağmen mahkeme kararı ile yürütmeyi durdurma kararlarının alındığı bir sürecin içerisinde tüm bu hukuksuzluklara, yanlışlıklara rağmen inşaatın çok hızlı bir şekilde ilerlediği bir süreçten bahsediyoruz. Nihayetinde kendi görev dönemimiz içerisinde de yürütmeyi durdurma kararına karşı yaptığımız itirazlar mahkeme tarafından haklı bulunmuş ve yürütmeyi durdurma kararı kaldırılmıştır. Ekiplerimiz hızlı tebligatlarını gerçekleştirerek alana gittiklerinde ki bununla da ilgili valilik, kaymakamlık, emniyet müdürlüğümüzle daha önceki birkaç kez gerçekleştirilmeye çalışılan yıkım işleminde de aynı durumlar karşılaşıldığı için emniyet tedbirlerinin alınmasını istememize rağmen ekiplerimiz yıkım işlemi için gittiğinde alanda herhangi bir emniyet tedbirinin alınmadığını, güvenlik güçlerinin olmadı
"EMNİYET'E DEFALARCA BİLDİRDİK"
- Biz bu süreci Haziran ayındaki yıkım işlemimizi de büyükşehir belediyemizle birlikte, on ekiplerimizle birlikte gerçekleştirmek üzere yola çıktık. Dolayısıyla biraz önce bahsettiğim gibi değerlendirmenin içerisinde alanda vatandaşların, bizim ekip arkadaşımızın, bölgenin güvenliği sağlanmadığı için, bu konuda sorumlu ve yetkili kurum, kuruluşlar olan Emniyet Müdürlüğümüz, Kaymakamlığımız ve Valiliğimize bildirme yaptık. Aynı şekilde o gün yıkımı erteledikten sonra da yazılı olarak bu bilgilendirmeyi yaptık. Şu andan bahsetmek isterim. Bizim temel görevimiz belediye olarak da, temel sorumluluğumuz sağlıklı ve güvenli bir şekilde yapılaşmayı sağlamak ve alanın güvenliğini ortaya koymak adına ilgili kurumlarla işbirliği içerisinde olmak. Burada güvenliği sağlaması gereken Emniyet Müdürlüğümüz ve bununla ilgili kaymakamlık ve ilgili birimlere defalarca yazışmalar, sözlü bildirimler ve zaten kayıtları olan tutanaklarımızda da ifade edilen süreçler olmasına rağmen bu çalışma gerçekleşmedi. Zabıtamız ya da kendi personelimizle bu sürece girdiğimizde bakın biz hukukla, mevzuatla dolayısıyla kamu kuruluşlarının bir olarak biz de bir kamu kuruluşu olarak görevimizi yerine getirirken emniyet tedbirleri ile ilgili görevini yerine getirmesi gereken ilgili kurumlar gerekli çalışmaları yapmamıştır. Bu noktada bu can ve mal güvenliği sağlamakla ilgili zabıtamızın bir yetkisi yoktur ve bununla ilgili yapacağımız işlemlerde de benim bir belediye başkanı olarak da, temel görevim hem kendi çalışma arkadaşlarımı hem bölgedeki yaşayan halkı hem de o bölgede belki farklı şekilde bilgilendirilerek, yanlış bilgilendirilerek olası bir arbedede orada masum vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmayacak şekilde süreçleri yürütmektir.
"ELİ SOPALI SİLAHLI GRUP ALANI ÇEVİRDİ"
- Bu karara da itirazlarımız sonucunda mahkemenin idaremizi, belediyemizi haklı bulması neticesinde biz yıkım işlemi için Haziran ayında gittiğimizde emniyet sorunuyla karşılaştık çünkü eli sopalı, silahlı kim olduğunu bilmediğimiz bir grup tarafından alanın etrafının çevrildiği, iş makineleriyle yolların kapatıldığı bir durumla karşı karşıya kaldık"
Kaynak:Halk TV Haber Merkezi