Mehmet Tezkan
Erdoğan da Halkı Alenen Yanılttı!
O kadar çok konu var ki; hangisini yazacağımı bilemedim… Ele alınacak çok mesele var…
Dün en çok konuşulan, ön plana çıkan ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçuydu. TKC’nin 217 maddesinin A bendi…
Tolga Şardan bu suçtan tutuklandı, neyse ki tahliye edildi… AKP’nin çıkardığı dezenformasyon yasasındaki önemli madde…
Gazetecilerin elini ayağını bağlayan. İktidarın yargı yoluyla medyayı susturmak için çıkardığı yasa maddesi de denilebilir.
Çünkü, iktidar her türlü haberi, yolsuzluk iddiasını, rüşvet söylentisini bu yasa maddesini çalıştırarak engelleyebilir…
Yolsuzluğu yapanı değil, yolsuzluk yapıldığını söyleyeni tutuklatabilir…
Rüşvet alanı değil, rüşvet alındığını söyleyeni hapse attırabilir…
Yasa bu sebeple çıktı…
Yasanın şemsiyesi halkı aldatıcı bilgiyi alenen yayma suçu!.. Ucu açık madde. Nasıl yorumlarsan yorumla…
Ama durun bir dakika…
Tayyip Erdoğan seçimi kazanmak için seçmeni yanıltmadı mı? Halkı yanıltıcı bilgiyi televizyon ekranlarından sarf etmedi mi? Halkı aldatmadı mı?
Mesela yeniden seçilirsem faizi daha da indireceğim dedi… Bu yaz enflasyon diye hayat pahalılığı diye bir sorunumuz kalmayacak dedi…
Seçmen inandı… Faiz daha inecek, bu sayede enflasyon düşecek diye oy verdi…
Erdoğan söylediğinin tam tersini yaptı… Yüzde 8,5 olan politika faizini yüzde 35’e çıkardı.. Bu ay yüzde 40’a çıkması bekleniyor…
Kredi kartının borcunun limitini ödeyen üstünü gelecek aya bırakan yüzde 8,5 faiz ödüyordu şimdi yüzde 35 faiz ödeyecek…
Soruyorum… Yüzde 8,5 olan faizi daha da indireceğim diye oy alan siyasetçi halkı bilerek ve isteyerek yanıtmış olmuyor mu?
TCK’nin 217’in maddesine girmiyor mu?
Geçiyorum ikinci konuya…
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa Mahkemesi kararının yok hükmünde olmasını isteyen mütalaasını sunmuş.
Anayasa Mahkemesi milletvekili Atalay’a hak ihlali yapıldığını derhal bırakılması yönünde karar vermişti ya… Savcı ona karşı çıkıyor…
Derinliğine inildiğinde başka işler de var. Ağır ceza mahkemesinin baş hakimi kendi başına Yargıtay’a başvurmuş… (13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin heyet kararı yokmuş. Bu da başlı başına büyük sorun ama konuyu dağıtmayalım)
Bu Türkiye’de hukuk düzeninin olmadığının ilanı değil mi?
Hukuk düzeninin intihar ettirilmesi veya beyninden vurulması anlamına gelmiyor mu?
Daha ötesini söyleyeyim anarşiye kapı açmak demek değil mi?
Neden mi?
Anayasa Mahkemesi’nin kararını birinci derece mahkemeler tanımıyorsa… Yargıtay Başsavcısı yok hükmünde olduğunu söylüyorsa…
Vatandaş da aynı yolu izlerse yani yasa tanımam derse…
Mahkeme kararına uymam derse…
Yargının kararı beni bağlamaz diye düşünürse…
O ülkede anarşi olur!
Gelelim üçüncü meseleye…
MHP Lideri Bahçeli dünkü grup konuşmasında ‘2023 ve takip eden yıllar Türkiye’nin dev gibi ayağa kalkışına sahne olacaktır. Bunu sağlayacak irade Cumhur İttifakı’dır’ dedi.
Bahçeli farkında değil galiba başa çıkılamayan enflasyonla uğraşıyoruz…
Bahçeli farkında değil galiba bu yıla yüzde 22 enflasyon sözüyle girdik yüzde 70 enflasyonla çıkıyoruz…
Bahçeli farkında değil galiba dev gibi çöküşü yaşıyoruz…
Erdoğan yıllar önce Bahçeli için onun ailesi yok, onun çocuğu yok hayatı bilmez demişti…
Valla doğru söylemiş
Domates 60 lirayı gördü… Eti, kıymayı, tavuğu, sütü, yoğundu geçtim insanlar domates alamıyor; domates…
Domates ülkesinde domates 60 liraya dayandı!...
Bahçeli dev gibi ayağa kalkıştan söz ediyor…
Erdoğan haklı… Hayattan kopmuş…
Son konuya geçeyim… Ay’a sert iniş projesi 2026 yılına ertelenmiş…
Çok üzüldüm! Ağlamaklı oldum!
Hay Allah…Türk milleti olarak bu yıl Ay’a iniş yapacak gururlanacak, bir tas çorbaya yarım ekmek doğrayarak geçirdiğimiz akşamları unutacaktık…
Soframızda yemek yok ama Ay’a sert iniş yaptık diye gururlanacaktık…
2026’yı bekliyoruz… Ay’a sert inişle karnımızın doyacağını enflasyonun düşeceğini ümit ediyoruz…
Olmazsa!...
İktidarın refah vaadi 2053 değil mi?
Sıkın dişinizi 30 yıl kaldı!...