1994’teki Hezimet Yeniden Yaşanabilir

Türkiye’de muhalefet partileri birlikte kaybetmeyi 1994 Yerel Seçimleri’nde yaşadı.

2019 Yerel Seçimleri’nde ise birlikte kazanmayı başardı.

Her iki örnek de tartışma götürmez gerçeklerdir.

1994 yılı özellikle sol muhalefetin güçlendiği bir yıldı.

Zayıflığı ise üç partiye bölünmüş olmasıydı.

SHP, DSP ve CHP.

1989 Yerel Seçimleri’nde, Erdal İnönü liderliğindeki SHP büyük başarı göstererek İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye bakanlıklarını kazanmıştı.

Ancak 1991 seçimlerinden sonra DYP ile kurduğu koalisyon hükümeti yılları SHP’yi sıkıntıya soktu.

Uğur Mumcu’nun öldürülmesi, Sivas’ta 33 aydının öldürüldüğü Madımak katliamı ve İSKİ skandalı iktidardaki SHP’yi aşağıya çekiyordu.

CHP, 1992 yılında yeniden açılmış, başına İnönü’ye karşı karşı üç kez kurultay kaybeden Deniz Baykal geçmişti.

Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın vefatı sonrasında Başbakan Süleyman Demirel Çankaya’ya çıkmış, boşalan DYP Genel Başkanlığı’na ve dolayısıyla başbakanlığa Tansu Çiller seçilmişti.

Demirel’in Çankaya’ya çıkmasından sonra SHP Lideri Erdal İnönü de siyaseti bırakmaya karar verdi.

SHP Genel Başkanlığı’na Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın seçildi.

Karayalçın SHP ile CHP’nin birleşmesi gerektiğine inanıyordu.

SHP ile CHP arasında görüşmeler başlamıştı.

Ecevit ise birleşmeye karşıydı.

SHP-CHP birleşmesi henüz sonuçlanmamışken 1994 yerel seçimleri geldi.

Üç parti yerel seçimlerde işbirliği yapmayı başaramadı ve seçimlere ayrı ayrı adaylarla girdiler.

Sonuç hezimet oldu.

Oylar bölündüğü için Refah Partisi adayları; Tayyip Erdoğan İstanbul’da, Melih Gökçek Ankara’da, yüzde 25 civarında oylarla belediye başkanı seçildiler.

Muhalefet Türkiye’nin en büyük bu iki ilinde belediye başkanlığını ancak 25 yıl sonra işbirliği yaparak kazanabildi.

2024 Yerel Seçimleri’ne giderken muhalefet partilerinin tutumu yine “birlikte kaybetmeye” doğru gittiklerini gösteriyor.

Seçimlere kadar bir değişiklik olmazsa İYİ Parti yerel seçimlere kendi adaylarıyla girecek.

İYİ Parti Lideri Meral Akşener, ittifakın doğru bir yöntem olmadığını söyleyerek bu kararını açıkladı ve Genel İdare Kurulu’nun nihai kararı vereceğini söyledi.

26 Ağustos’ta yaptığı konuşmada işbirliği kapısını açık tutmuştu.

Keza parti sözcüsü Kürşad Zorlu’nun seçime kendi adaylarıyla gireceğine ilişkin açıklamasını da düzelterek işbirliğini konuşmaya açık olduklarını duyurdu.

Ancak Akşener bu açıklamasından kısa süre sonra tekrar yerel seçimlere 81 ilde kendi adaylarıyla gireceklerini söyledi.

Anlaşılıyor ki İYİ Parti’de bir kafa karışıklığı var.

Akşener, cumhurbaşkanı adayı olsunlar diye büyük destek verdiği Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın karşısına aday çıkarmaya hazırlanıyor.

İmamoğlu ve Yavaş ise yeniden belediye başkanlığı adaylıklarını açıkladılar.

CHP lideri Kılıçdaroğlu gazetecilerin sorusu üzerine Yavaş’ın adaylığını ilan etti.

İmamoğlu’nun yeniden aday olmasını isteyen de Kılıçdaroğlu.

Bu koşullarda İYİ Parti ve diğer muhalefet partilerinin yerel seçimlere her ilde ayrı adaylarla girmeleri 1994 yerel seçimleri gibi sonuç verebilir.

Muhalefet üç büyük kent dahil birçok ilde belediye başkanlıklarını AK Parti’ye kaptırabilir.

1994’teki hezimet yeniden yaşanabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fikret Bila Arşivi