AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya ziyareti dönüşünden sonra yaptığı Cumhurbaşkanlığı seçiminde uygulanan 50+1 sisteminin değiştirilmesi isabetli olur açıklamasının yankıları sürüyor.

Gözler Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye çevrilmişken Bahçeli’nin geçtiğimiz senelerde aynı tartışmalar ilişkin yaptığı açıklamalar gündeme geldi.

Bahçeli, 2021 yılında yine Erdoğan’ın 50+1 sisteminin eleştirmesi sonrası yaptığı grup toplantısında bu konunun tartışmaya açılmasını eleştirmişti.

Bahçeli, grup toplantısında yaptığı açıklamasında “Milli birlik ve bütünlük için hayati önemde olan bu güçlü yönü savunmak yerine, 50+1’de geri adım atma anlamına gelen yüzde 40 oranını dillendirmek başkalarının değirmenine su taşımaktır. Bunu uluorta konuşanlar da iyi niyetli sayılamayacaktır” ifadelerini kullanmıştı.

23 Kasım 2021 tarihli grup toplantısında Bahçeli şu ifadeleri kullanmıştı:

“Bu arada gazetelerde, televizyon ekranlarında hala yüzde 50+1 tartışması kıyasıya devam etmektedir.

Şimdi beni iyi dinlesinler, onlara yüzde 50+1 anlatayım da biraz ders alsınlar, sonuç çıkarsınlar, bu konuyu da daha fazla sündürüp sağa sola çekiştirmesinler.

Cumhurbaşkanının iki turlu seçimle, doğrudan halk tarafından ve “geçerli oyların salt çoğunluğu”yla, yani yüzde 50+1 oyla seçilme kuralı 21 Ekim 2007 tarihli Anayasa değişikliği ile kabul edilmiştir.

Salt çoğunluk usulünü değiştirmeye kalkmak ve bu konuyu tartışmaya açmak yönetim sistemine karşı güvensizliği ve şüpheyi körükleyecektir.

Masum değildir

Takdir ederseniz ki bu doğru değildir, masum bir talep değildir, Türkiye’nin çıkarına uygun olamayacaktır.

Bize göre, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi lehine söylenebilecek en güçlü argümanlardan biri, yüzde 50+1 oyla iktidara gelebilmek için partiler arası uzlaşmayı sağlaması ve kutuplaşmayı azaltmasıdır.

Milli birlik ve bütünlük için hayati önemde olan bu güçlü yönü savunmak yerine, bundan geri adım atma anlamına gelen yüzde 40 oranını dillendirmek başkalarının değirmenine su taşımaktır.

Bunu uluorta konuşanlar da iyi niyetli sayılamayacaktır.”