Kadınlar pandemide kontrollere gitmedi

Kadınlar pandemide kontrollere gitmedi
2018 ve 2020’de Amerikan Kanser Derneği’nin 120 bin hasta üzerinde yaptığı çalışmalarda, meme kanseri tarama başvurularında pandemi öncesi döneme göre yüzde 10 azalma tespit edildi. Pandemi döneminde ise bu azalma yüzde 70’leri buldu.

Journal of the American Medical Association (JAMA) Open Network'te yayınlanan bir çalışmada pandemi döneminde meme kanseri taramalarının azaldığı ortaya konuldu. Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı’nda bu konunun önemine değinen Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Kinyas Kartal, taramanın çok önemli olduğunu ve pandemi döneminde başvurularda yaşanan azalma nedeniyle yüzde 10’luk bir hasta grubunun, meme kanseri tanısını daha ileri evrede alma riskiyle karşı karşıya olduklarını belirtti.

‘40 yaş üstü her kadın mutlaka mamografi çektirmeli’

Orta yaş kadınlarda meme kanseri riskinin daha fazla olduğunu belirten Doç. Dr. Kartal, meme kanserindeki dikkat çeken istatistikleri anlattı:

“Meme kanseri dünyada en sık görülen kanser olmasına rağmen kansere bağlı yaşam kayıplarında akciğer kanserinden sonra gelerek ikinci sırada yer alıyor. Kadınlarda çok daha fazla görülmesine karşın erkeklerde de yaklaşık binde bir oranında ortaya çıkabiliyor. Meme kanserinin Türkiye’de görülme oranı, Amerika ve diğer ülkelerde görülme oranlarıyla paralel ilerliyor. Her 8 kadından biri meme kanserine yakalanma riski mevcut. Meme kanseri, kadınlarda en sık 55-60 yaş aralığında görülüyor. Fakat bunun dışında her yaş grubunda da görülme riski mevcut. Bu nedenle, altını çizerek söylüyorum özellikle 40 yaş üstü her kadının mutlaka mamografi çektirmesi gerekli.”

Pandeminin etkileri görülmeye başladı

Pandemi döneminde tarama başvurularındaki azalmanın günümüzü de olumsuz etkilediğinin altını çizen Doç. Dr. Kartal, konuyla ilgili şöyle konuştu:

“Birçok farklı araştırma ile pandeminin meme kanseri üzerindeki etkilerini gözlemledik. Hem kliniğimizde hastalarımızla yaptığımız gözlemler hem de uluslararası dergilerde yayınlanan çalışmalar var. Pandeminin başladığı 2019 ve 2020 döneminde hastalar taramaya gelmedi. Aslında pandemi döneminde biz hekimler de hastalarımızdan acil durumlar olmadıkça, mecbur kalmadıkları sürece hastaneye gelmemelerini istemiştik. O zaman hepimizin gündemi pandemi olduğu için tanı ve tedaviyi covid-19’a ayırmıştık. Bu süreçte başvuru sayısında yaklaşık yüzde 70’lere varan azalma oldu. Kontrollü bir şekilde istediğimiz geri çekilme gerçekleşmişti. Pandemi koşullarının iyileşmesiyle pandeminin etkilerini daha sık görmeye başladık. 2018 ve 2020’de Amerika’da 120 bin hasta üzerinde yapılan çalışmalarda, meme kansere tarama başvurularında pandemi öncesine göre yüzde 10 azalma tespit edildi.”

‘Korkudan hastanelere gelmemezlik yapmayın’

Pandemi korkusuyla meme kanseri ve tarama korkusunu birleştirip hastanelere gelmemezlik yapmayın” diyen Doç. Dr. Kartal, şu açıklamalarda bulundu:

“Pandemi koşulları hem bakanlığımızın hem de dünyanın uyguladığı sağlık politikaları sonrasında kontrol altına alındı. Pandemi koşullarını nispeten kontrol altına aldık. Dolayısıyla önceliğimiz tekrar meme kanseri ve kanser taraması oldu. Özellikle Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı’nda hastalardan ricamız, daha önceki rutin tarama programlarına devam etmeleri, bu programa gelmemiş 40 yaş üstü kadınların ise meme kanseri taraması için mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurmalarıdır. Şunu unutmamalı ki; meme kanseri artık tedavi edilebilir, önlenebilir ve komplikasyonlarının önüne geçilebilir bir kanser türüdür. Bu yüzden meme kanserinde biz kanserden değil geç kalmış hastalardan korkuyoruz. Geç kalmak, meme kanserinde tedavi sürecinde çok daha kötü sonuçlar alınmasına yol açıyor.”

‘Taramaların azalması tedavi şansını azaltır’

Meme kanseri taramalarının azalmasının birçok olumsuzluğu da beraberinde getireceğini söyleyen Doç. Dr. Kartal, “Tarama üstünde bu kadar durmamızın sebebi meme kanserini erken evrede yakalamak istememiz. Dolayısıyla yüzde 10’luk bir hasta grubunun meme kanseri tanısı erken evrede konulacakken orta veya ileri evrede konmuş olacak. Evre 1 ve evre 2 meme kanserinde tedavi şansımız yüzde 95-99’a kadar çıkabiliyor. Yani neredeyse tama yakın tedavi şansımız var fakat evre ilerledikçe bu şansımız düşüyor. Yüzde 95’lerden yüzde 60-70’lere varan bir geri çekilmeden bahsedebiliriz” dedi.

Kaynak:Demirören Haber Ajansı (DHA)