Ebeveynler çocuklarına, deprem sonrası korkularıyla başa çıkmak için çözüm odaklı nasıl yaklaşabilir?
Özellikle küçük yaştaki çocuklar henüz depremi kavrayamadıkları için çevrelerindeki yetişkinlerin tepkilerini izleyip taklit edebilirler .Bu durumda aileler çocuklarına çözüm odaklı yaklaşmalı. Nasıl mı?
ÇOCUKLARA DEPREM İLE İLGİLİ NELER SÖYLENEBİLİR?
Çocuğun göz hizasına inerek, elleri tutularak veya sırtı sıvazlanarak ‘senin yanındayız, birlikteyiz, yanımızda güvendesin, seni seviyoruz, depremi yaşayan yakınlarımız için elimizden geleni yapacağız’ gibi cümleler söylenmelidir. Ayrıca ‘haklısın, hepimiz çok korktuk ama biz güvendeyiz ve deprem bölgesindeki tanıdıklarımız da güvende olacaklar, tüm önlemler alınıyor’ demek, çocukta güven duygusunu pekiştirecektir .Deprem sonrasında çocuğun, en çok birlikte oynadığı kişilerin beden dilinin ve samimi neşesinin de farkına varmakta ve çocuk kaç yaşında olursa olsun depremden sonra farkındalığı ve dikkati artmaktadır. Eğer çocuk isterse resim çizmesi ve depremle ilgili duygularını yazması istenebilir .Depremden sonraki ilk birkaç hafta çocukların gelecekle ilgili yoğun kaygılar yaşayabilir. Deprem sonrasında yakın sosyal çevresinin ilgisi çocuğu rahatlatır. Ancak bazı kaygı belirtileri sürekli devam edebileceğinden, belirli aralıklarla çocuğun desteklenmeye devam edilmesi oldukça önemlidir. Duygularını anlatmasını sağlamak, çocuk için rahatlatıcı olacaktır. Deprem gibi bir afetten sonra küçük çocuklar sürekli soru sorarlar. Aslında bu yaşadıkları kayıplara anlam verme çabası ve bir nevi baş çalışmasıdır. Her sorusuna cevap verilmeli, cevap bilinmiyorsa öğrenip ona anlatılacağı söylenmelidir. Geçiştirilmemelidir.
DEPREM İLE İLGİLİ ÇOCUĞA NELER ASLA SÖYLENMEMELİDİR?
Çocuğa güven veren bir tutum sergilemek çocuğun yaşayabileceği olumsuz duyguları ortadan kaldırmaya yardımcı olacaktır. Deprem nedeniyle zaten yoğun kaygı yaşayan çocuğa ‘İnsanlar kötü olduğu için depremle cezalandırılıyor’ veya ‘Dünyanın sonu geldi’ gibi kaygıları artıran cümleler söylenmemelidir. Bu durumda çocuk kendisinin de kötü bir davranış yaptığında cezalandırılacağına dair yoğun inanç yaşar. Aynı şekilde ‘Bak işte, burada da deprem olabilir, biz ölebiliriz, söylediklerimi yap, bizi üzme’ diye konuşulmamalıdır. Çocuğu gereksiz yere kaygılandıran bu tutum, çocuğun korkularını artırır ve yetişkinlik dönemine kadar devam eden takıntılara yol açar. Çocuğun öz yeterliliğini azaltacağından dolayı, ‘Şunu hissedeceksin, şunu yap’ şeklinde ne yapacağını söyleyen emrivaki cümleler söylenmemelidir” .Deprem öncesindeki eskiden var olan yaşam düzeni nasıl ise uyku saati ve rutinleri, yemek alışkanlıkları önceden nasılsa deprem sonrasında da benzer bir düzen oluşturulmalıdır. Depremle ilgili uzmanların yapabileceği destek konusu da es geçilmemelidir.