Prof.Dr. Melih Us: Türkiye'de hasta sayısı ile vefat sayısı birbiriyle uyuşmuyor

Prof.Dr. Melih Us:  Türkiye'de hasta sayısı ile vefat sayısı birbiriyle uyuşmuyor
Prof. Dr. Melih Us, salgının farklı yaş gruplarındaki etkisini değerlendirdi. Us, 'Türkiye'de açıklanan verilerde vefat sayısı ile hasta sayısının birbiriyle uyuşmadığını' söyledi.

Kalp damar cerrahı Prof. Dr. Melih Us, Şule Aydın'ın sunduğu Haber Masası'na katıldı.

Genç ve orta yaşlı yurttaşlarda koronavirüs ölüm oranlarını değerlendiren Us,"Daha gür sesle mi söyleseydik, bilemiyorum. Her yerde ülkemizin geç nüfus yoğunluğunu hatırlattık. Çin'den gelen verilerde gençlerde ciddi tutulum var. Biz 20 yaş altını, 65 yaş üstünü  izole ediyoruz. Ama aradaki grubu koruyamıyoruz, dedik. Bize sunulan bilgiler Sağlık Bakanlığı'nın verileri. Bunun dışında bir veriye ulaşma imkanımız, biz hekimlerin maalesef yok. Nisan ayının ortalarında Sağlık Bakanlığı bir grafik yayınladı. Orada da vakaların orta yaş grubunda toplandığı ve bu insanların risk altında olduğu görülüyordu. Biz bu aynı zamanda çalışan kesim, bunları bilinçlendirelim ve sıkı izolasyon uygulayıp bu işi kontrol altına alalım, dedik. Geldiğimiz noktada, 15 yaş altı yüzde 7 vaka ve 12 çocuk ölümü var. O dönem karantinada olmalarına rağmen yüzde 7 oranında vaka var. 50 yaş altı vaka oranı yüzde 70. Bu sadece yaşlıları tutan bir hastalık değil. Sadece yaşlılarda daha ağır seyrettiği doğru. Bu yanlış algı nedeniyle gençlerimiz yaz ile birikte düğünlerde, plajlarda, sokaklarda bulunuyorlar. Sonuçta, normalleşme süreci Nisan ayına geri döner oldu. Daha bizde ilk dalga sona ermeden ikinci tepeyi yaşıyoruz." diye konuştu.

Salgın açıklanan sayılardan daha yüksek seviyede mi?

Vaka ve vefat sayıları arasında bir uyumsuzluk bulunduğunu belirten Us,"Bu ölüm sayılarına göre bu vaka sayılarının böyle olmaması lazım. Veriler gizleniyor, demiyorum. Bunu tespit etmek de zor. Ama bakın Fransa ve İspanya ikinci dalgayı yaşıyor. Günlük 7-8 bin yeni hasta çıkıyor. Ölü sayısı 25 civarı. Bizde günlük bin 500 yeni vaka var, günlük vefat sayısı 50 küsür. Bunlar birbiriyle uyuşmuyor. Biz şu anda çok ciddi bir salgınla karşı karşıyayız. Salgının ilk döneminden daha kuvvetli bir şekilde topluma yayıldı. Zaten etrafınıza bakarsanız, yakın çevrenizden koronavirüslü kimseler olduğunu göreceksiniz. Mart ayında etrafınızda duymadığınız vakaların, birinci çevrenize geldiğini göreceksiniz." ifadelerinde bulundu.

"Ev dahil her yerde maske takın"

3 haftalık sıkı bir önlem önerisinde bulunan Us,"Halkımıza sesleniyorum:3 hafta boyunca maske, hijyen ve mesafe kuralına ev dahil her yerde uyun. 3 hafta bunu yaparsak salgını ciddi manada kontrol altına alacağız. Eğer kontrol altına alamazsak, kış geliyor. Kışın havaların soğumasıyla birlikte daha sık ve daha kolay hasta olabilecek hale geliyoruz. Bence bu son şansımız. Yoksa kışın piyango gibi aramızdan birileri ölecek. Karantina yaptık diyelim, eğer evde izolasyonu sağlamazsak yine kontrol edemeyiz. Keşke ilk başta 4 hafta karantina uygulasaydık. Ama artık o aşamayı geçtik." dedi.

Us'un açıklamaları şöyle:

Daha gür sesle mi söyleseydik, bilemiyorum. Her yerde ülkemizin geç nüfus yoğunluğunu hatırlattık. Çin'den gelen verilerde gençlerde ciddi tutulum var. Biz 20 yaş altını, 65 yaş üstünü  izole ediyoruz. Ama aradaki grubu koruyamıyoruz, dedik. Bize sunulan bilgiler Sağlık Bakanlığı'nın verileri. Bunun dışında bir veriye ulaşma imkanımız, biz hekimlerin maalesef yok. Nisan ayının ortalarında Sağlık Bakanlığı bir grafik yayınladı. Orada da vakaların orta yaş grubunda toplandığı ve bu insanların risk altında olduğu görülüyordu. Biz bu aynı zamanda çalışan kesim, bunları bilinçlendirelim ve sıkı izolasyon uygulayıp bu işi kontrol altına alalım, dedik. Geldiğimiz noktada, 15 yaş altı yüzde 7 vaka ve 12 çocuk ölümü var. O dönem karantinada olmalarına rağmen yüzde 7 oranında vaka var. 50 yaş altı vaka oranı yüzde 70. Bu sadece yaşlıları tutan bir hastalık değil. Sadece yaşlılarda daha ağır seyrettiği doğru. Bu yanlış algı nedeniyle gençlerimiz yaz ile birikte düğünlerde, plajlarda, sokaklarda bulunuyorlar. Sonuçta, normalleşme süreci Nisan ayına geri döner oldu. Daha bizde ilk dalga sona ermeden ikinci tepeyi yaşıyoruz. 


Bu ölüm sayılarına göre bu vaka sayılarının böyle olmaması lazım. Veriler gizleniyor, demiyorum. Bunu tespit etmek de zor. Ama bakın Fransa ve İspanya ikinci dalgayı yaşıyor. Günlük 7-8 bin yeni hasta çıkıyor. Ölü sayısı 25 civarı. Bizde günlük bin 500 yeni vaka var, günlük vefat sayısı 50 küsür. Bunlar birbiriyle uyuşmuyor. Biz şu anda çok ciddi bir salgınla karşı karşıyayız. Salgının ilk döneminden daha kuvvetli bir şekilde topluma yayıldı. Zaten etrafınıza bakarsanız, yakın çevrenizden koronavirüslü kimseler olduğunu göreceksiniz. Mart ayında etrafınızda duymadığınız vakaların, birinci çevrenize geldiğini göreceksiniz.


Halkımıza sesleniyorum:3 hafta boyunca maske, hijyen ve mesafe kuralına ev dahil her yerde uyun. 3 hafta bunu yaparsak salgını ciddi manada kontrol altına alacağız. Eğer kontrol altına alamazsak, kış geliyor. Kışın havaların soğumasıyla birlikte daha sık ve daha kolay hasta olabilecek hale geliyoruz. Bence bu son şansımız. Yoksa kışın piyango gibi aramızdan birileri ölecek. Karantina yaptık diyelim, eğer evde izolasyonu sağlamazsak yine kontrol edemeyiz. Keşke ilk başta 4 hafta karantina uygulasaydık. Ama artık o aşamayı geçtik.