"Sadece İstanbul'da günlük ölüm sayısı, Türkiye genelinde açıklanandan fazla"

"Sadece İstanbul'da günlük ölüm sayısı, Türkiye genelinde açıklanandan fazla"
Türkiye'de Covid-19 salgınında hükûmetin yöntemleri tartışma yaratmaya devam ediyor. CHP'li Adıgüzel ise sayıların gizlendiğini belirterek, "Sadece İstanbul'da günlük ölüm sayısı, bakanlığın Türkiye genelinde açıkladığından fazla" dedi.

Muhabir: Ali Isıyel

Yeni tip coronavirüs (Covid-19) salgını Türkiye'ye geldiğinden beri hükûmetin süreçte uyguladığı yöntemler ve şeffaf olup olmadığı konusunda tartışmalar devam ediyor. 10 Nisan itibarıyla Sağlık Bakanlığının açıkladığı verilere göre coronavirüs kaynaklı ölümlerin sayısı bini aşınca haftasonu için sokağa çıkma yasağı ilân edildi. Ancak ölüm ve enfekte sayısının bakanlık verilerinin çok daha üzerinde olduğuna dair iddialar da mevcut.

Sadece İstanbul'da günlük ölüm sayısı, bakanlığın Türkiye genelinde açıkladığından daha fazla

CHP Ordu Milletvekili ve İç Hastalıkları Uzmanı Mustafa Adıgüzel, bu vaka sayılarının yanlış olduğunu çünkü testlerin hâlihazırda yüzde 50 gibi bir isabet oranına sahip olmasına rağmen bir de birçok yerde yanlış uygulanıyor olmasından kaynaklı olarak coronavirüs vakalarının yalnızca yüzde 25'inin tespit edilebildiğini ifade etti.

Öte yandan, 31 Mart'ta Sağlık Bakanlığı 24 saat içerisinde ülke genelinde 46 kişinin öldüğünü açıklamıştı ancak CHP'li Adıgüzel o gün yalnızca İstanbul'da 68 kişi coronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdiğini söyledi. Adıgüzel, "Ölen kişiler, Covid-19 tanısıyla değil "bulaşıcı hastalık" tanısıyla defnedildiği için kayıtlara Covid-19 ölümü olarak geçmiyor ve sayılar olandan az görünüyor" dedi.

Adıgüzel, sadece İstanbul'da her gün Sağlık Bakanlığının Türkiye genelinde açıkladığından daha fazla insan 24 saat içinde coronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdiğini iddia ederken, "Hiç kimsenin ölüm sebebinde Covid-19 yazmazken, yalnızca "bulaşıcı hastalık" olarak geçiyor. İstanbul'da 18 Mart'ta 1 kişi "bulaşıcı hastalık" sebebiyle öldü olarak görünürken, geçtiğimiz yılın bu zamanlarında ölüm sebebinde "bulaşıcı hastalık" yazan kimse yok" diye konuştu.

Verilere dahil edilmeyen Covid-19 vakaları

Tüm dünyada, Covid-19 testi negatif çıksa dahi klinik bulgular hastalığa işaret ediyorsa vaka kayıtlara Covid-19 olarak geçiyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise açıklamalarında test sonucu pozitif çıkan 47 bin 29 hasta olduğunu ifade etti. Suriyelilerin vaka sayılarına dahil olup olmadığı sorusuna Koca'nın verdiği "Türkiye'de yaşayan ve test sonucu pozitif çıkan herkes bu sayıya dahil," yanıtıysa vaka sayılarına testi negatif çıkan ancak klinik bulguları Covid-19 olan ve Covid-19 tedavisi gören, ölürse Covid-19 ölümü gibi defnedilen kişilerin verilere dahil olmadığını ortaya koydu.

Öte yandan, Sağlık Bakanlığınca yayımlanan kılavuzda "Şüpheli vakalar BT taramalarındaki karakteristik belirtiler, nükleik asit testi negatif olsa bile onaylanmış vakalar olarak tedavi edilebilir," yazmasına rağmen testi negatif çıkan hastalar evlerine gönderiliyor ve vaka sayılarına bu kişiler yansımıyor. Yine 2 Nisan tarihli Sağlık Bakanlığı kılavuzunda bir veya birden fazla negatif sonucun Covid-19 ihtimalini dışlamadığı belirtiliryor. Test sonucu negatif saptanan ancak klinik bulguları Covid-19 ile örtüşen hastaların değerlendirilmek üzere hastaneye yatması gerektiği de kılavuzda bahsedilenler arasında.

Uygulamada ise Covid-19 tanısı konulan semptomatik hastaların tedavisinin hemen başlaması önerilirken bu kişiler, test sonuçları pozitif olsa dahi iyi durumdaysa evlerine gönderiliyor.

Sorular yanıtlanmıyor

Adıgüzel; TBMM'ye 27 Ocak, 30 Ocak, 25 Şubat, 27 Şubat, 31 Mart ve 10 Nisan'da olmak üzere salgınla ilgili tam 6 soru önergesi verdi. Soruların hiçbiri yanıtlanmazken, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da kendisinin "Test negatif çıkmasına rağmen klinik bulguların tamamı coronavirüsü işaret eden ve coronavirüs tedavisi uygulanan kişiler niçin vaka ve ölüm sayılarına dahil edilmiyor? Bu kişiler hastayken Covid-19 tedavisi görüyor, ölürlerse Covid-19 ölümleri gibi defnediliyorlar ama neden vaka ve ölüm sayılarında yer almıyorlar?" sorusuna yanıt vermedi.

Sorularına bakanlık tarafından yanıt verilmeyen Adıgüzel, basın mensuplarına da çağrıda bulundu. Koca'nın düzenlediği basın toplantısında bu soruların kendisine sorulmasını istedi.

Sorulan sorulardan bazıları ise şöyleydi:

30 Ocak - Coronavirüsün kuluçka süresinde de klinik belirti vermeden ve ateş yapmadan bulacılığı olduğu için termal kamera ile tüm vakaların tespiti mümkün değildir. Bu nedenle tıpkı gelişmiş ülkelerde uygulandığı gibi, riskli bölgeden gelen tüm insanların bilinen kuluçka süresi boyunca karantinada tutulmaları ile ilgili bir karar ve planınız hâlihazırda var mıdır? Bununla ilgili karantina alanları hazırlanmış mıdır? Şu anki uygulama nasıldır?

25 Şubat - İran'da ilk vakanın açıklandığı 19 Şubat tarihinden 23'üne kadar geçen sürede İran'dan Türkiye'ye giriş yapan kişi sayısı kaçtır? Bu tarihler içerisinde giren kişilere termal kamera dışında hangi tedbirler uygulanmıştır? Karantinaya alınan kimse olmuş mudur? Bilim Kurulu İran sınırının kapatılmasına dair bir tavsiyede bulunmuş mudur? Bulundu ise hangi tarihte bulunmuştur?

27 Şubat - 26 Şubat 2020 tarihinde Tahran'dan İstanbul Havalimanı'na planlı 13 uçuş bulunmaktadır. Bunların bazıları iptal edilmiş, bazıları gerçekleşmiş, bazıları ise bilinmemektedir. Bu uçuşlarla gelenler hangi ülkenin vatandaşlarıdır? Hâlen uçuşlar varken niçin kamuoyuna uçuşların durdurulduğu ve İran'la sınırların kapatıldığı açıklanmaktadır? Termal kamera dışında hangi tedbir uygulanmaktadır? Bu kişiler karantinaya alınmış mıdır?

31 Mart - Coronavirüs test sonucu negatif gelen ancak tomografi ve klinik bulguları yüzde 100 Covid-19 ile örtüşen vakalar vardır ve sayıları oldukça yüksektir. Bu bulguları vaka sayılarına eklemeyi düşünüyor musunuz? Testi negatif olup klinik ve tomografi bulguları Covid-19 ile örtüşüp hayatını kaybeden vakaları ve test sonucu henüz çıkmamışken hayatını kaybeden vakaları ölüm sayılarına eklemeyi düşünüyor musunuz? Yurt dışında tüm ülkelerde olduğu üzere doktorların ve hasta yakınlarının da açıklanan bilgileri kontrol edebilmeleri açısından, ölen vakaların isim ya da isim baş harflerinin bölgeleriyle birlikte kamuoyuna bildirilmesi şeffaflık açısından zaruruidir. Bu şekilde uygulamayı hayata geçirmeyi düşünüyor musunuz?

10 Nisan - 10 Mart ile 10 Nisan 2020 tarihleri arasında Covid-19 pozitif olan kaç kişi hayatını kaybetmiştir? Aynı tarih aralığında test sonucu negatif olmasına rağmen tanısı ne olursa olsun salgın hastalık şüphesi belirlenen ve buna göre usul ve mevzuatla defnedilen kaç kişi vardır? 10 Mart - 10 Nisan 2018 tarihleri içerisinde salgın hastalık, solunum yetmezliği, pnömoni tanırılarını içeren hastalıklarla vefat eden kaç vatandaşımız vardır? Bu sayılar 2019 ve 2020'de nasıldır?

Doktorlar dahi test sonuçlarına ulaşmakta zorlanıyor

Koca'nın "Birilerini memnun etmek için bu rakamları vermeyeceğim," sözlerini kendisine yakıştıramadığını ifade eden CHP'li Adıgüzel, şeffaflığın salgınla mücadelede çok önemli olduğunu ve Covid-19 hastasına bakan doktorun bile test sonucunu öğrenmesinin zorlaştırıldığını, vaka sayıları ve test sonuçlarının bilinmesine konulan engellerin salgın için alınan önlemlerden daha fazla olduğunu vurguladı.

Adıgüzel, "Sayın Koca'nın kendisi de bir hekim. Tedaviyi yapacak olan doktor, Covid-19 şüphelisi bir hastanın yakınının test sonuçlarını bilmeli ki ona göre davransın. Hekim olan Sağlık Bakanı bunu bilmiyor mu?" dedi.

Evinde izolasyon diye bir yöntem tıpta yok

Evde izolasyon diye bir yöntemin tıpta yerinin olmadığını belirten Adıgüzel "Evine gönderdiğiniz testi pozitif hasta, 5 kişiyle hastaneye geldi. Bu kişileri eve gönderirken, imza alıyorlar. Niye imza alıyorsun, sen devletsin! Madem bu kişinin garanti iyileşeceğini düşünüyorsun, bir sorun olmayacağını düşünüyorsun neden imza alıyorsun eve gönderirken? İmza alıyorsan demek ki bir sorun olabileceğini düşünüyorsun." diye konuştu.

İstanbul'da otellerin kapasitesinin toplamda 40 bin yatak olduğunu belirten Adıgüzel "Bunların 5 binine insanları yerleştirsenize. Zaten sokağa çıkmayın diyorsunuz, turizm sezonu da değil. Türkiye'de bugüne kadar bu sermayeyi biriktirmiş kişiler bugün elini taşın altına sokmayacaksa ne zaman sokacak? Ayır 5 bin yatak kapasitesini, her bir otele de doktor ve hemşire koy. Çok basit bir şey bu," ifadelerini kullandı.

Bilim Kurulu'nun tavsiyelerinin de dinlenmediğini söyleyen Adıgüzel "Evlerine gönderilenlerin de bir kısmı evlerinde öldü," ifadelerini kullandı. Adıgüzel bakanlığa, "Sizin pozitif olduğunu bilerek evine gönderdiğiniz kaç kişi öldü?" sorusunu da yöneltti.

Hastanelerin hastalardan para alması

Basın toplantısı sırasında bir muhabirin "Yoğun bakım ve servislerden Covid-19 tedavisi için para alınmayacağı söylendi ancak alındığına dair duyumlar var. Bu konuda ne söyleyeceksiniz?" sorusu üzerine Fahrettin Koca "Biz hiçbir şekilde yoğun bakımlarda ücret alınmayacak zaten dedik," yanıtını vermişti. CHP'li Adıgüzel bu konuyla ilgili olarak "Yoğun bakımlarda alınmayacak diyorsun ama normal servislerde alınıyor. Soruyu geçiştirmek için böyle cevap veriyor çünkü kendisi de biliyor" yorumunu yaptı.