Serpil Yılmaz
Trump’a 100 milyar dolar hedefini hatırlatan çıkar mı?
Genç akademisyenler; Berk Esen, Dr.Şebnem Gümüşçü ve Hakan Yavuzyılmaz imzası ile İletişim Yayınlarından yayımlanan “Türkiye’nin Yeni Rejimi: Rekabetçi Otoriterlik” araştırma-inceleme kitabı, içeriğini özetleyen bir başlık taşıyor.
ABD’nin 45.Başkanı Donald Trump’ın ikinci kez başkan seçilmesi, dikkatimizi otoriterliği ton farkları ile temsil eden siyasileri seçen halkın tercihlerine yöneltiyor.
Söz konusu araştırmayı yapan akademisyenleri tanıyarak görüşlerine yer vermek isterim.
Dr.Yavuzyılmaz, Başkent Üniversitesi öğretim görevlilerinden 2021 Mayıs ayından bu yana Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi, Denge Denetleme Ağı (DDA)'nda Araştırma ve Politika Geliştirme Koordinatörü.
Dr. Gümüşçü ,Middlebury College Siyaset Bilimi Bölümü’nde öğretim üyesi. Siyaset Bilimi doktorasını 2010’da Virginia Üniversitesi’nden almış, 2011’de Yale Üniversitesi’nde misafir araştırmacı olarak bulunmuş. Uluslararası dergilerde demokratikleşme ve demokratik gerileme, İslâmi hareketler ve siyasi partiler üzerine çalışmaları yayımlanmış.
Gümüşçü’nün 18 Ekim 2024 günü hayata veda eden kıymetli bilim insanı ve Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcı Prof.Dr. Fuat Keyman ile birlikte yazdıkları ve 2014’te yayımlanan “Dış Politika: Dönüşüm Yoluyla Hegemonya” ile Cambridge Üniversitesi tarafından 2023 yılında basılan “Demokrasi, Mısır ve Tunus’ta İslamcı Hükümetler” kitapları bulunuyor.
Dr.Esen’in siyaset bilimi alanında doktorasını 2015 yılında Cornell Üniversitesi’nden alamış. “Post-Kemalizm: Türkiye Çalışmalarında Yeni Arayışlar” (İlker Aytürk ile birlikte, 2022) ve “Eleştirel Güvenlik ve Türkiye: Uluslararası İlişkilerde Alternatif Yaklaşım” (Başar Baysal ile birlikte, 2022) başlıklı derlemeleri yayımlanmış.
2020 yılında Bilim Akademisi tarafından verilen Genç Bilim İnsanları ödülüne ve 2018 yılında Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma ödülüne layık görüldü.
***
Gümüşçü X hesabından Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesi (AIPAC)’nin İsrail’in Amerikan siyaseti üzerindeki kontrolünü sergileyen en pahalı ve agresif yabancı seçim müdahalesi ile övünmesini ve 100 milyon doların üzerinde para harcadıkları mesajını paylaşıyor.
Seçimlere “dış müdahale” denince aklımıza New York Belediye Başkanı Eric Adams hakkında, Türkevi inşatına ruhsat verirken rüşvet aldığı ve kayıt dışı seçim bağışları iddiası ile yürüyen dava gelebilir.
Bir Türk iş insanı ile de ilişkilendirilen Adams aleyhinde açılan görevi kötüye kullanma, rüşvet davasının Trump için espri konusu olması birilerine rahat nefes aldırmış olabilir.
Trump seçim kampanyası sırasında; Demokrat Partili New York Belediye Başkanı Adams’a ‘Hindi’li (Turkey) espri yapmış"Hindi'yi bu kadar çok seven bir veganla hiç karşılaşmadım." diyordu.
***
Amerikan halkının asıl derdi ekonomi. Hayat pahalılığından şikayet ediyorlar; “Para yetmiyor” diyorlar.
Gümüşçü’nün görüşlerini X hesabından takip etmeyi sürdürüyorum:
“Ve bu ekonomik gerçeklik (algı değil) milyonlarca Amerikalıyı Harris’ten uzaklaştırıp Trump’a yöneltti.”
Gümüşçü’nün takip ettiği Ortadoğu Politikaları Profesörü Monica Marks’ın X paylaşımlarıyla devam edeceğim. Zira doktorasını Tunus ve Türkiye üzerine yapan, Marks, 13 yıl boyunca bu ülkelerdeki gelişmeleri mercek altına alan bir akademisyen…
***
ABD’nin 5 Kasın seçimini ardında bıraktığı saatlerde Marks’tan, yakınsayabileceğimiz sözler: “Son birkaç gündür BBC gazetecilerinin Amerikalılara oy tercihleri hakkında seslerini yükseltmelerini dinliyorum. Birçok kişi onlara tam olarak şunu ve sadece şunu söylüyor: “Fiyatlar çok yüksek. Yaşamaya güç yetmiyor.” Her Amerikalıya döndüğümde bunu hissediyorum: “Param çok daha az şey satın alabiliyor.”
Devamla…
“Büyük teorileri siyasete aşılamak ve en sevdiğimiz rahatlatıcı sözleri karmaşık çay yaprak yığınlarının üzerinde okumak cazip geliyor. Ancak bazı dinamikler basittir. Ve bu ekonomik bileşen önemliydi. Harris, insanlarla enflasyon konusunda bulundukları noktada buluşamadı ve Biden’ın devamı gibi okundu.”
***
Trump’ın ekonomik olarak yaşam şartları kötüleşen seçmenle hizalanan etkinliğine de dikkat çekiyor:
“Trum 4 yıl önceki ve bugünkü fiyatları gösteren market tezgahlarıyla ortalıkta dolaşıyordu. İnsanda yankı uyandıran bir görsel. Birçok kişi, yanında duran kaygı verici sözlerinden daha çok, o masanın görüntüsünü hatırlayacak.”
Kongre baskınından, devlet evraklarına el koymaya; tacizden yolsuzluğa onlarca davayı arkasında bırakan Trump’a Beyaz Saray’ın kapsısını, 13 milyon göçmenin yol açtığı sorunlara ve alım gücünün erimesine getirdiği çözüm önerilerinin açtığı yorumları, seçim-geçim denklemini doğruluyor.
***
Türkiye’nin sorunu yalnızca geçim değil tabi ki; uzun süreli yüksek enflasyonun ahlakı bozduğu bir gerçek. Tecavüz ve cinayetler sokağa döküldü, özgürlükler daralıyor, işletmelerde-kurumlarda yetkinlik krizi yaşanıyor, belediyelere kayyum atamaları demokrasiyi yaralıyor, dış politika mutfağın konusu haline gelebiliyor.
Ekmek aslanın midesine inmişken, ABD’nin Türkiye ile müzakere edeceği bölgesel/küresel meseleleri içeren dosyaların sayısı artmışken; Trump’ın gümrük duvarlarını yükselteceği bir ekonomide 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefini hatırlayan çıkar mı dersiniz?
Türkiye ile ABD arasında 100 milyar dolarlık ticaret hedefi Trump’ın birinci başkanlık döneminde konuldu. İki ülkenin 2016’da 17.4 milyar dolar olan ticaret hacmi 2023 sonunda 31 milyar doları aşmıştı.