Herkesin yanıtını merakla beklediği sorular şu:
BİR: İçişleri Bakanlığı’nın teröristlerin yuvalandığı veya teröristlere iş verildiği iddiasıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi için özel teftiş başlatmasının anlamı ne?
İKİ: İçişleri Bakanı, ısrarla terör örgütleriyle bağlantılı 557 kişinin olduğunu söylüyor ama ne polis harekete geçiyor ne savcılar! Neden?
ÜÇ: Amaçları, 557 kişi üzerinden onları işe alan müdürlere, müdürler üzerinden daire başkanlarına, genel sekretere ve en sonunda Belediye Başkanı’na uzanmak mı?
DÖRT: Soylu, ‘teröristlere yataklık bahanesiyle’ İmamoğlu’nu görevinden alabilir mi? Daha doğrusu alır mı? Cumhurbaşkanı seçimi öncesi son koz olarak bu kartı masaya sürerler mi?
BEŞ: Medyalarının da desteğiyle terörü besliyorlar algısı yaratmaya çalışırlar mı?
Yok artık, olur mu canım gibi sözler etmeyeceğim. Bu ülkede her şey olabilir.
Saray’a en yakın gazetenin başyazarı geçen hafta 2023 seçimlerini Türkiye için ölüm kalım meselesi ilan etti.
Onlar için Türkiye dedikleri AKP…
Benim gibileri saymıyorlar…
AKP diye söz ettikleri de aslında Erdoğan…
Denklemi şöyle kuruyorlar. Erdoğan eşittir Türkiye…
Yani Erdoğan’ın seçilip seçilmemesi onlar için ölüm kalım meselesi. Bu bakış açısından yola çıkarsak Erdoğan’ın seçilememesi birileri için ölüm demekse o birileri seçilmesi için her şeyi yapar.
Ölmemek için her yolu dener!
Antrenmanını yaptılar zaten. Rejimi değiştiren 2017 referandumunda sandıklar kapanmadan, YSK’nın mühürsüz oyları geçerli sayması normal miydi?
Veya Erdoğan’ın kesin sonuçlar belli olmadan taraftarlarını toplayıp kutlama yapması ‘atı alan Üsküdar’ı geçti’ demesi!..
Yerel seçimlere gelelim. İstanbul seçimlerinin yenilenmesinin izahı var mı? Yüksek Seçim Kurulu dört oy pusulasının bulunduğu zarftaki tek pusulanın çalındığını ilan etti.
Kargaların bile güldüğü karara imza attı.
Belediye Meclis’inde çoğunluk AKP’de diye o pusulayı ellemedi. İlçelere de dokunmadı. Sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde hırsızlık olduğunu açıkladı.
Ve seçimi iptal etti.
Hırsız nerde?
Hırsızlar hangi sandıkları patlatarak oy pusulalarını çalmışlar?
Neredeyse üç yıl olacak, tek şüpheli bile yok!
Çünkü böyle bir olay yok.
Gözünü karartıp bu tezgahı kuran zihniyet İmamoğlu’nu da görevden alır. Elindeki medya gücünü kullanarak büyük bir karalama kampanyası başlatabilir, yargıyı devreye sokarak ciddi suçlamalarda bulunabilir, 2024 yılına kadar uzatılan olağanüstü halden yararlanarak propaganda yasağı getirebilir, polis gücünü devreye sokabilir, sandıkları sivil polislerle denetlemeye kalkabilir, oy sayımını gizli yaptırabilir…
Daha neler demeyin?
Saray’a en yakın gazetenin başyazarı ne diyor; ölüm kalım meselesi.
Bununla da yetinmiyor, vatanseverler hazır olun çağrısı yapıyor. Erdoğan’a oy vermeyi düşünmeyenleri hain ilan ediyor…
Bunu da çekinmeden yapıyor, açık açık söylüyor...
Hayat/memat meselesi derler ya… Başyazarın dillendirdiği gibi iktidar cenahı seçime hayat memat meselesi diye bakıyorsa her yolu deneyeceklerdir.
Çünkü başyazara göre uçunda ölüm var!.
Yakın da mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır, vatansa Erdoğan demektir söylemeni başlatırlarsa şaşırmayın.
İstanbul’u seçim dışı yöntemle geri almak için gözlerini karartacaklarını düşünüyorum…
İçişleri Bakanı Soylu’nun hamlesi sıkıntılı günlerin işaret fişeğidir.
