Sadece bir konser değildi

İzmir’in kurtuluşunun 100. yıldönümünde Tarkan’ın konserinden yansıyan manzara sadece bir konser görüntüsü değildi.

Gündoğan meydanından yükselen ışık, yüzbinlerle ifade edilen muhteşem kalabalık aynı zamanda iktidara yöneltilmiş bir direnç, bir itiraz ve dayatmalara karşı bir meydan okumaydı.

Önce bu görkemli şöleni düzenleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i, iktidarın Türkiye’yi sürüklemeye çalıştığı karanlığa karşı Atatürk’ün ışığıyla dimdik duran, şarkılarıyla, sosyal medya mesajlarıyla laik Cumhuriyet’e sahip çıkan Tarkan’ı kutlamak gerekiyor.

Böyle muhteşem bir konseri para almadan gerçekleştirmesi de olayın bir konserden ibaret olmadığını gösteriyor.

Konserde takdir edilmesi gereken biri de kuşkusuz CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ydu. Görkemli kalabalığı siyasi bir zemin ve araç olarak görmedi. Kürsüye çıkmadı, kimseyi gölgelemedi, rol almadı. Ailesiyle birlikte mütevazı bir konuk olarak konseri dinledi. Kılıçdaroğlu’nun bu olgun tutumu da takdir gördü.

Gelelim konserin siyasi anlamına.

İki milyon kişinin katıldığı ifade edilen bu konserin ilk siyasi mesajı halkın Türkiye’ye giydirilmek istenen siyasal İslam kimliğini ve dayatılan yaşam tarzını kabul etmeyeceğidir.

Bu konser, iktidarın tarihten ve ders kitaplarından Atatürk’ü silme çabalarına karşı devasa bir karşı duruştur. Atatürk’e sahip çıkmadır. O’nu bu halkın gönlünden silmenin, saçtığı ışığı karartmanın, açtığı yolu kapatmanın mümkün olmayacağını Türkiye’ye ve dünyaya haykırmaktır.

Atatürk’ün devrimlerini, ilkelerini, laik Cumhuriyeti, aydınlanmayı, modernleşmeyi, kadın erkek eşitliğini, insan haklarını sahiplenmedir.

İktidarın Kurtuluş Savaşı’nı yok sayma, küçümseme, Atatürk’e karşı Vahdettin’i, Abdülhamid’i kahramanlaştırma, 15 Temmuz’u 29 Ekim gibi gösterme, tarihini kendine göre yeniden yazma, “keşke Yunan kazansaydı” diyecek kadar şuursuzluk örneği verenlere arka çıkma çabalarını silip atmaktır.

Kurucu öndere, kurtuluşa ve kuruluşa birlikte sahip çıkmaktır.

Bu konser; festivallerin ve konserlerin, tarikatların talebiyle iptal edilmesine, sanatçıların cezaevine atılmasına çok güçlü bir tepkidir.

Gelelim Belediye Başkanı Tunç Soyer’in konuşmasına.

Soyer çok güzel bir konuşma yaptı. Bu konuşmadan iktidar rahatsız oldu. İktidar sözcüleri Soyer’i hedef alan çıkışlar yaptılar.

Oysa Soyer, Kurtuluş Savaşı’nın sadece işgal ordularına karşı değil aynı zamanda İngilizlere teslim olmuş saltanat sahiplerine karşı verildiğini anımsattı.

Soyer’in şu sözlerinin başka anlamı yoktur:

“100 yıl önce bu toprakları yönetenler gaflet delalet ve hatta hıyanet içindeydi. Gençleri kadınları çocukları hiç düşünmediler. Sadece saraylarındaki saltanatı korumak için tüm milleti ateşe attılar.”

Bu sözlerde bir yanlışlık yok.

Kurtuluş Savaşı sadece işgal ordularına karşı verilmemiştir. Kurtuluş Savaşı aynı zamanda ülkenin anahtarını İngilizlere teslim eden Padişah ve yandaşlarına karşı da verilmiştir. Saltanat ve hilafet isteyenlere, bu amaçla İngiliz destekli isyan çıkaranlara karşı da verilmiştir. İngilizlere yaranmak isteyen Padişah Vahdettin’e ve Damat Ferit’e, Mustafa Kemal ve arkadaşlarına yönelik idam fermanlarıyla, ihanet ordularıyla, Anzavur, Şeyh Sait gibi isyanlara karşı da verilmiş bir kurtuluş ve kuruluş savaşıdır.

İzmir’deki Tarkan konseri göstermiştir ki, iktidar Atatürk’ü ve laik cumhuriyeti yok saydıkça O’na olan sevgi ve bağlılık daha da artmaktadır.

İktidar artık bu gerçeği görmelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fikret Bila Arşivi