Sedat Kaya
Orkun Kökçü'nün hangi takımda oynayacağını açıkladı
Gökyüzü kimi zaman bir yuvadır, kimi zaman bir meydan okuma.
Orkun Kökçü’nün hikayesi, her ikisini de barındıran bir uçuşun destanı.
29 Aralık 2000 günü, Hollanda’nın Haarlem kentinde açtı gözlerini hayata. Ama göğsünün tam ortasında bir başka coğrafyanın atışı vardı. Hem toprağı Batı Avrupa'ydı, hem kalbi Anadolu. Ailesi Türk’tü. Ve o çocuk yaşta topu ayağına aldığında, iki kültürün de ritmiyle oynuyordu.
Kariyerine Olympia Haarlem’in çamurlu sahalarında başladı. Ardından EDO, Stormvogels, FC Groningen derken, asıl sıçrayışı 2014’te Feyenoord altyapısına geçince yaptı. 17 yaşında, bir yetişkinin soğukkanlılığıyla ilk profesyonel maçına çıktı. Hemen parladı. Orta sahada hem aklı, hem kalbiyle oynuyordu.
Oyun görüşü, pas geometrisi, şut sezgisi… Derken 2022 yılında Feyenoord’un kaptanlığına getirildi. 22 yaşında bir lider. O sezon, takımı şampiyonluğa taşıdı. Saha içindeki her adımı bir kaptanın iziydi, her pası, bir inşa cümlesi.
Ve yaz geldi. Uğultulu bir transfer dönemi. Avrupa devlerinin masalarında onun adı vardı. Ama Orkun farklı bir menzile yöneldi. Portekiz’in güneşi altında, Benfica’ya 25 milyon euro bedelle transfer oldu. Kulüp tarihinin en pahalı oyuncusu. Avrupa'nın kalbinde bir Türk. Ama adı kadar sade, duruşu kadar kararlı bir delikanlı.
Sonra bir çatlak ses duyuldu. Benfica'da işler yolunda değildi. Teknik direktör Bruno Lage ile yaşadığı görüş ayrılıkları, tribünle yaşanan gerginlikler… O kartal kanadındaki özgürlüğü artık göğünde hissedemiyordu. Ve yeniden uçmaya karar verdi.
Ama Orkun’un kalbinde hep başka bir forma vardı.
Siyah ve beyaz.
Bir Anadolu rüzgarı gibi esen, Boğaz’ın üzerinden geçen bir ağıt gibi.
Beşiktaşlıydı.
Çocukken maçlarını izlerken ellerini kalbine bastıran, Cenk Tosun’un gollerinde gözyaşı döken bir Beşiktaşlı.
Kendi deyimiyle “Kartal gibi hissettiği” anlar olmuştu.
Ve şimdi, bu yaz Beşiktaş’ın kapıları açıldı ona. Taraftar onu istiyor. Siyah beyaz tribünler onun adını bağırıyor.
Bir Anadolu Kartalı, Avrupa'dan yuvaya dönmeye hazır gibi.
Milli Takım’da da 41 kez giydi ay-yıldızlı formayı. Hollanda’nın altyapı takımlarında oynamıştı ama gönlünün meşalesi Türkiye idi. Birileri gibi ay yıldıza sırt çevirmedi. İlk kez 2020’de Sırbistan karşısında sahaya çıktı. Bugün, A Milli Takım’ın merkez orta sahasında vazgeçilmez bir parça.
1.75’lik bedeni, 100 yılın ruhunu taşıyor.
Pas verirken oyun kurmuyor, bir hikâye başlatıyor. Şut çekerken rakip kaleye değil, kendi yazgısına nişan alıyor.
Şimdi herkes soruyor.
Yeni sezonun forması ne olacak?
Ama asıl soru şu.
Kartal yuvasına dönecek mi, yoksa bir başka gökyüzünde mi kanat açacak?
Ne olursa olsun, Orkun Kökçü’nün yolu belli.
Toprağı Hollanda, dili futbol, kalbi Türkiye.
Ve belki çok yakında, kalbinin takımı Beşiktaş formasıyla Dolmabahçe’nin çimlerinde koşarken göreceğiz onu.
Çünkü bazı futbolcular vardır yetenekle doğar. Bazıları ise, yürekle büyür.
Orkun Kökçü, ikincisindendir.