Muhalefetten kararlılık mesajı

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın ev sahipliğinde altı muhalefet liderinin gerçekleştirdiği zirveden çıkan en önemli mesaj kararlılıktı.

İktidarın altılı masayı dağıtmak için Meclis’e getirdiği seçim yasası değişikliği muhalefet liderlerinin birlikte hareket etmek konusundaki iradelerini güçlendirdi. İktidarın bu hamlesi muhalefetin ortak bildirisinde kararlılığın daha çok vurgulanmasına neden oldu. Altı muhalefet lideri de son seçim yasası değişikliğinin altılı masayı dağıtmak için gündeme getirildiğine hemfikirler.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu altı liderin kararlılığını dünkü grup toplantısında da tekrar vurguladı.

Altı liderin birlikte hareket etmek korusundaki kararlılığı uygulamaya da geçirilecek. Bu zirvede alınan seçim güvenliği konusunda ortak çalıma kararı gereğince seçim ve örgüt işlerinden sorumlu genel başkan yardımcıları bir araya gelecek ve ortak çalışma grubu oluşturacaklar. Seçim güvenliği konusunda ne tür önlemler alacaklarını ve koordinasyon içinde nasıl çalışacaklarını belirleyecekler.

Meclis Genel Kurulu’na getirilen seçim yasası değişikliğiyle ilgili olarak altı muhalefet partisi de düzenlemenin anayasaya aykırı olduğu konusunda görüş birliğine varmış durumdalar. İktidarın çoğunluğuyla Meclis’ten geçirilecek değişiklik teklifi yasalaşır yasalaşmaz CHP, bu yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak. Değişiklik yasasının özellikle Cumhurbaşkanı’nı seçim yasaklarının dışında tutması, kıdemli hakim yerine seçim kurulu başkanının birinci sınıfa ayrılmış hakimler arasında seçilecek kurayla belirlenmesi düzenlemesi anayasaya aykırı görülüyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, seçim yasası değişikliğinin Cumhurbaşkanı’nı seçim yasakları dışında tutmasını “demokrasi ayıbı” olarak nitelendiriyor. Erkek, Cumhurbaşkanı’nın, AK Parti Genel Başkanı olarak yürütmek zorunda olduğu seçim kampanyasında seçim yasakları dışında tutulmasının çok açık bir anayasa ihlali olduğunu vurguluyor. Eşit olması gereken liderlerden, birinin cumhurbaşkanı olduğu için örtülü ödenek dahil devletin tüm olanaklarından ve araçlarından yararlanmasının göz göre bir ayrımcılık olduğunu belirtiyor. Cumhurbaşkanı’nın devleti arkasına alarak seçime girmesinin hem demokratik kuralara hem de anayasaya açık aykırılık oluşturduğunu vurguluyor.

En kıdemli hakimin seçim kurulu başkanı olması ilkesinin 70 yıldır uygulandığı söyleyen Erkek, 1950’den beri bu kuralı bozacak bir yasa teklifi gelmediğini, ilk kez bu iktidarın böyle bir girişimde bulunarak, seçim güvenliğini ortadan kaldırma niyetini açığa vurduğu üzerinde duruyor. Erkek ayrıca en kıdemli hakimlerin Ocak 2022’de seçim kurulu başkanlıklarına atandığını, şimdi hangi gerekçeyle yeni atanmış seçim kurulu başkanlarının değiştirilmesine neden ihtiyaç duyulduğu sorusunun yanıtı olmadığına dikkat çekiyor. Erkek, “belli ki” diyor, “iktidar sandıkta kazanamayacağı seçimi masada kazanmaya çalışacak, ancak buna izin vermeyeceğiz, her türlü önlemi alacağız”

Altılı masa devam edecek

Altı muhalefet liderinin ortak anlayışı altılı masanın iktidar değişikliğinden sonra da devam etmesi.

Muhalefetin ortak adayın cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda, kararlar liderlerin ortak çalışmasıyla verilecek ve hayata geçirilecek. Seçilen yeni cumhurbaşkanı partili bir isimse, partiden istifa ederek, tarafsız konum alacak.

Liderler isterlerse cumhurbaşkanı yardımcısı veya kabine üyesi olabilecekleri gibi yönetimin dışında kalmayı tercih etseler bile liderler zirveleriyle fiilen yönetime katılmış olacaklar.

Altı muhalefet partisinin önceliği ekonomik sorunların çözülmesi. Bu amaçla her partinin yürütmekte olduğu ekonomik program çalışmaları sonuçlandığında altı partinin uzmanları bir araya gelerek bu çalışmalardan ortak bir ekonomi programı çıkaracaklar. İktidar değişikliğinde bu program uygulanacak.

Altı parti yine sosyal güvenlik, eğitim gibi alanlarda da ortak çalışma grupları oluşturacak ve ortak program yapacaklar.

Muhalefet partileri bu çalışmalarla seçmene “iktidara hazırız” mesajı vererek, seçim kampanyası yürütecekler.

Muhalefet liderlerinin tutumu gösteriyor ki iktidarın tüm çabaları altılı masayı dağıtmak bir yana daha da güçlendiriyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fikret Bila Arşivi