Millet İttifakı’nın adayı 13 Şubat’ta açıklanmayabilir

Millet İttifakı 13 Şubat günü ortak cumhurbaşkanı adayını açıklayacak mı?

Kılıçdaroğlu’na göre evet, öyle olacak.

CHP lideri geçen Halk TV’de “13 Şubat’ta ne öğreneceğiz?” sorusu üzerine “İnşallah cumhurbaşkanı adayımızı açıklayacağız” diye yanıt verdi.

Gerçi cümlenin devamında, 13 Şubat’ta adayın belirleneceğini ve takip eden günlerde ilan edilebileceğini de söyledi. Ancak vaziyet değişmiş olmuyor.

Çünkü aday belirlenirse gizli tutulamaz.

Toplantı sürerken dışarıya sızar.

Kaldı ki…

İyi Parti cephesi CHP liderini doğrulamadı. Sözcü Kürşad Zorlu, “Adaylık açıklamasına yönelik bilgi bizde mevcut değil” dedi.

İyi Parti: Bilgi verilmedi

İyi Partililer, 26 Ocak’taki toplantıda bir karar alınmadığını savunuyor. Bir İyi Parti milletvekili, “Kılıçdaroğlu’nun ‘Açıklayacağım’ dediği konuda bize hiçbir bilgi vermedi. Bizim tarafımızdan karanlık bir bölge” diyor.

Bir İyi Partili üst düzey yönetici 13 Şubat öncesi liderlerin yapacağı ikili görüşmelere dikkat çekerek, şöyle diyor:

Bu süreç olmadan ‘Adayımızı belirleyeceğiz’ denilmesi, ‘Böyle yapacaksınız’ demektir. İyi Parti’nin Kılıçdaroğlu’nun adaylığını onayladığı şeklindeki değerlendirme doğru değil. Karşısında mıyız? Değiliz. Ne diyoruz? Tartışalım diyoruz.”

Ergin: Temenni herhalde

Kesin olan tek bir konu var: Millet İttifakı’nın 13 Şubat’ta toplanacak olması.

Karamollaoğlu, toplantıdan önce liderleri dolaşacak. Bu arada liderler ikili görüşmeler gerçekleştirecek. Muhtemelen Kılıçdaroğlu, görüşmelerde adaylığını dile getirecek.

Peki, altı liderin 13 Şubat’a kadar ya da o gün toplantıda Kılıçdaroğlu’nun adaylığında uzlaşması mümkün mü?

Zor…

Hem de çok zor.

İyi Partililer, değil açıklamak, adayın belirlenmesinin bile mümkün olmadığını söylüyor. DEVA Genel Başkan Yardımcısı Sadullah Ergin, Kılıçdaroğlu’nun sözleri için “Açıklamadan öte temenniydi herhalde” diyor.

Bir Gelecek Partisi yetkilisi uzlaşma ikliminin olmadığını

kaydediyor.

Anket yetişmez

Kaldı ki Akşener, Millet İttifakı’nın son bildirisine, adayın belirlenmesine ilişkin olarak “halkın tercihlerini yansıtacak çalışma” ifadesini boşu boşuna yazdırmadı.

Halkın tercihi nasıl yansıtılacak?

Ya anket yapılacak.

Ya var olan anketlere bakılacak.

Son toplantının üzerinden beş gün geçtiği halde anket için karar alınmadığını belirtmeliyim. Alınacak gibi görünmüyor. Alınsa da artık vakit kalmadı.

Olasılığı en düşük senaryo

Kaldı ki, mesele anketle de bitmiyor.

İyi Partililer adayın, Akşener tarafından yetkili kurullarında tartışılacağını vurguluyor. Yani İyi Parti milletvekilleri ile Başkanlık Divanı ve Genel İdare Kurulu üyeleri nihai kararı verecek.

Gerçekçi olmak gerekir ki İyi Parti’nin yetkili kurullarından Kılıçdaroğlu’nun çıkması, olasılığı en düşük senaryo.

İyi Parti, seçmenlerini Kılıçdaroğlu’na ikna edemeyeceğini, Cumhur İttifakı’ndan gelecek oyların geri döneceğini düşünüyor. Hatta bir İyi Partili yönetici, “Kılıçdaroğlu’nun adaylığında parti olarak oy kaybediyoruz” diyor.

İyi Parti’nin bir senaryosu var mı?

O da yok.

Yavaş sahneden çekildi.

İmamoğlu partisini ve liderinin karşısına geçmez.

Akşener, “Başbakan olacağım” sözünü yemek istemiyor.

Diğer taraftan İyi Parti, masadan kalkan ve bu ittifakı bozan olmak istemiyor.

Bu kısırdöngü, İyi Parti’de bugün azınlıkta olan “Neden Kılıçdaroğlu ile olmasın” görüşündekilerin sayısını arttırabilir mi? Zaman gösterecek.

‘Masa dağılmaz ama…’

CHP, sanılanın aksine, Millet İttifakı’nın, kendisinden en emin partisi.

Telaşa kapılmıyor.

İyi Parti ikna olmazsa ne olur?

CHP’li üst düzey bir yetkili birkaç gün beklenebileceğini ifade ederek, “Bazı mazeretler ileri sürülüyorsa o gün olmaz, bir hafta sonra olur” diyor rahatlıkla.

CHP’liler anket yapmaya sıcak bakmıyor: Hem tartışmalı buluyorlar hem vakit kalmadığını söylüyorlar. CHP’li yetkili “Ankete başvursak seçimi kaçırırız” diyor.

Ya İyi Parti yokuşa sürerse?

CHP’li yetkili, masanın dağılmayacağını, fakat diğer beş partinin ortak adayıyla, bu durumda Kılıçdaroğlu ile yoluna devam edeceğini vurguluyor.

CHP’liler Kılıçdaroğlu’ndan başka bir aday düşünmüyor. İyi Parti’nin çekilmesi ihtimalini bile göze aldıklarını anlıyorum.

Baştaki soruya döneyim.

Millet İttifakı 13 Şubat günü ortak cumhurbaşkanı adayını açıklayacak mı?

Bir şartla!

İyi Parti, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına “Evet” derse…

İyi Parti itiraz etti, Yol Haritası ötelendi

Millet İttifakı’nın 30 Ocak’ta ‘Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nin yanı sıra ‘Geçiş Süresinin Yol Haritası’nı açıklaması bekleniyordu. Sonradan 13 Şubat’a ötelendi.

Çünkü İyi Parti lideri Akşener, hem metne, hem de metnin Davutoğlu ve Ali Babacan tarafından yorumlanış şeklinde itiraz ediyor.

“Altılı Masa’nın 1 No’lu Kararnamesi” denilen bu metinde altı liderin cumhurbaşkanı yardımcısı olması ve kendi aralarında bir cumhurbaşkanlığı kabinesi kurması öneriliyor. Bu kabinenin altında bakanlar kurulu yer alıyor. Ayrıca her partiye bir bakan ve oyu oranında ikinci ve üçüncü bakanlık veriliyor. Cumhurbaşkanı yetkileri, yardımcıları ve kabine arasında pay ediliyor.

İyi Partililer bu yol haritasını “Türkiye’yi cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden cumhurbaşkanı yardımcılığı hükümeti sistemine geçirmek” diye eleştiriyor.

Akşener, geçen hafta İsmail Tatlıoğlu, Metin Ergun, Şenol Sunat, Bahadır Erdem ve Ümit Özlale’yi itirazlarını aktarmak üzere liderlere gönderdi.

İyi Partililer bu görüşmelerde, hazırladıkları metni liderlere sundu. Metinde, altı cumhurbaşkanı yardımcısının bulunmasına, liderlerin cumhurbaşkanı yardımcısı olması zorunluluğuna itiraz ediliyor. Dileyen kimi liderlerin milletvekili olabileceği belirtiliyor. Akşener, Karamollaoğlu ve Uysal, bu öneriyi destekliyor.

Metinde ayrıca, bakanlar kurulu üzerinde cumhurbaşkanı kabinesi kurma önerisinin Anayasa’ya aykırılık oluşturacağı, halkın gözünde çok başlılık görüntüsü yaratacağı ifade ediliyor. Bunun yerine liderlerden oluşan Danışma Kurulu öneriliyor. Cumhurbaşkanının kritik konularda kurula danışması tavsiye ediliyor. Bakanlıkların paylaşımı için de seçim sonucuna bakmak gerektiği vurgulanıyor.

Millet İttifakı, ‘Geçiş Sürecinin Yol Haritası’nda uzlaşabilir mi?

Uzlaşabilir.

Ancak bunun için ya Akşener’in…

Ya da Davutoğlu’nun geri adım atması gerekiyor.

Kılıçdaroğlu’nun gözlerinin dolduğu an…

Polis şiddetinde yakınlarını kaybedenlerin kurduğu Baran Tursun Vakfı, dün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti.

İzmir’de 2007’de polisin açtığı ateş sonucunda can veren Baran’ın babası ve vakıf başkanı Mehmet Tursun ile beraberindeki dört aile ziyarette hazır bulundu.

Tursun, 2007’den beri 434 kişinin polis şiddetine kurban gittiğini, ailelerin davalarla sindirildiğini belirtti.

Tursun, şunları söyledi:

“Kemal ağabey’ dedim, biz o kadar korkutuluyoruz ve o kadar sindirilmişiz ki, ‘Ya ya ya şa şa şa, bizim çocuğumuzun katili çok yaşa’ seviyesine getirilmişiz.’ O an Kemal Bey duygusallaştı. Gözleri doldu.”

Tursun, “Çocuklarımızın katilleriyle değil, ancak devletle helalleşmek istiyoruz” dedi. Bazı davaların yeniden açılmasını için devletin söz vermesini istedi. Kılıçdaroğlu, “Helalleşme çalışmalarına başlayın” diyerek, yardımcılarına talimat verdi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Saymaz Arşivi