Muhalefet liderleri sahaya indiler.
CHP ve İYİ Parti meydan mitinglerine başladı.
Kemal Kılıçaroğlu ve Meral Akşener’in iktidara dönük eleştirileri ve sorunların çözümüne ilişkin somut vaatleri kamuoyunda destek buluyor.
İktidarın aldığı ekonomik kararlar orta sınıfı hızla yoksullaştırırken, yoksul kesimleri de açlık sınırında yaşamaya zorluyor. Mitinglerde iyice yoksullaşan vatandaşlar muhalefet liderlerine ulaşmaya, dertlerini aktarmaya çalışıyorlar.
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı kim olacak?
İktidara gelirse nasıl bir yönetim oluşturacak?
Ankara kulislerinde yanıtı en çok merak edilen sorular bunlar.
Son dönemde yaptığı çıkışlarla CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olacağı izlenimi güçlendi. İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in cumhurbaşkanı adayı olmayacağını açıklaması, başbakanlığa aday olduğunu vurgulaması Kılıçdaroğlu’nun adaylık şansını yükseltti.
Ayrıca, CHP Lideri’nin, belediye başkanlarının bir dönem daha görevlerini sürdürmeleri gerektiğini açıklamış olması da Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın adaylığını gündemden düşürdü. İmamoğlu da Yavaş da gündemlerinde cumhurbaşkanlığı adaylığı olmadığını açıkladılar. Belediye başkanlarının bu açıklamaları da Kılıçdaroğlu’nun adaylığını güçlendiren diğer etken.
Henüz Millet İttifakı aday belirleme çalışmalarına başlamış değil. Ancak son anda bir plan değişikliği olmazsa Kılıçdaroğlu adaylığa en yakın isim olarak görülüyor.
Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyasını yürütürken de iktidara gelirse ülkeyi yönetirken de muhalefet liderleriyle ortak çalışmayı tercih edeceği CHP kurmaylarınca ifade ediliyor.
Eğer Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilirse dillendirilen yönetim modeli “liderler kabinesi” olarak tanımlanıyor.
Kılıçdaroğlu’nun; parlamenter sisteme geçiş sürecinde Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun cumhurbaşkanı yardımcılığı veya kabine üyeliği görevlerini üstlenerek yönetimde yer almalarına sıcak baktığı konuşuluyor.
Bunun nedeni, Kılıçdaroğlu ve diğer muhalefet liderlerinin Türkiye’de demokrasinin kurum ve kurallarıyla yeniden işlemeye başlamasının ve ağır tahribata uğramış devlet kurumlarının onarılmasının sorunların başında geldiği görüşünü paylaşmaları. Böylece bir onarım sürecinin de ancak “liderler kabinesi” modeliyle, en geniş ortak tabana dayanılarak yapılması gerektiği hakim görüş olarak dillendiriliyor. Elbette, muhalefet liderlerinin böyle bir model içinde bizzat yer alıp almamaları kendi tercihleri olacak. CHP kurmaylarına göre muhalefet liderleri yer almazsa partilerinden önerecekleri başka bir isim kabinede yer alacak.
Muhalefet partilerinin yürüttükleri güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmasında cumhurbaşkanının 7 yıllığına ve bir kez seçilmesi öngörülüyor. Cumhurbaşkanı, görev süresi dolduktan sonra siyasete bir daha dönemeyecek.
Bu modele göre Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilirse iki yıl içinde demokrasinin ve devletin onarılması çalışmalarını, ortaklarıyla birlikte tamamlayacak.
Bu çalışma tamamlandıktan sonra anayasa değişikliği gündeme gelecek. Güçlendirilmiş parlamenter sistemi öngören anayasa Meclis’ten ve halkoylamasından geçerse, yeni sisteme göre seçimler yapılacak.
Bu konuda bir olasılık da Kılıçdaroğlu’nun kalan 5 yıllık süresini yeni anayasaya konulacak geçici bir madde ile tamamlamasını sağlamak.
Seçim kampanyası süresince muhalefet liderlerinin zaman zaman halkın karşısına birlikte çıkmaları da konuşulanlar arasında. Gidilecek illerin özelliklerine göre Kılıçdaroğlu’na bazen Akşener’in, bazen Karamollaoğlu’nun, bazen diğer muhalefet liderlerinin eşlik edebileceğinden de söz ediliyor.
Yine muhalefet partilerinin ortak olarak hazırlamakta oldukları güçlendirilmiş parlamenter sisteme ve ekonomiye ilişkin ilkeler metninin liderlerin katılacağı ortak bir basın toplantısıyla açıklanması da yüksek olasılık olarak görülüyor.
Bu arada muhalefet liderlerinin kamuoyuna yansıdığından daha sık temas ettikleri de vurgulanan hususlardan biri.
Gündemdeki konulara göre muhalefet liderlerinin telefonla sık sık görüştükleri ve sorunlara ilişkin görüş alışverişinde bulundukları haberleri geliyor.
Muhalefet cephesi seçimleri kazanacağından emin bir hava içinde yönetim modellerini tartışmaya başlamış durumda.
