İsmailağa’da ‘rabıta’ bombası mı?

Cübbeli Ahmet lakaplı Ahmet Mahmut Ünlü’nün lideri olduğu Hoca Ahmet Yesevi Derneği’nin (HAYDER) Fatih’teki binasına 15 Ekim’de ses bombası atıldı.

Kim saldırmış olabilir?

Cübbeli’nin bir süredir hedef aldığı IŞİD mi?

İBDA/C mi?

İçeriden, daha içeriden birileri mi?

Bu yüzden Cübbeli Ahmet, 20 Ekim’deki vaazında kamuoyuna açıklanıncaya kadar saldırıdan çok az insanın haberi oldu.

Cübbeli Ahmet’e göre saldırgan, tanıdık sayılır.

Bir süre İsmailağa’da takılmış.

Evinde patlayıcı maddeler bulunmuş.

Cübbeli, saldırganın meczup olduğuna asla inanmıyor. “Geçen hafta burada konuşma yaptım. Bir gün sonra bomba attılar” diyor.

Post kavgası

Cübbeli, bomba ile 13 Ekim’deki vaazı arasında bağ olduğunu ileri sürüyor. Cübbeli, bu konuşmasında İsmailağa’da rabıtanın, yani tarikat erkanına göre müridin şeyhi düşlemesinin, merhum Mahmut Ustaosmanoğlu’na (Mahmut Efendi) yapılmaya devam edileceğini anlatıyor. “Mahşer sabahına kadar” diyerek, kapıyı yeni şeyhe kapatıyor.

Cübbeli Ahmet, bu öneriyi şeyhe kendisinin sunduğunu, Mahmut Efendi’nin de kabul ettiği söylüyor.

Ancak şahit gösteremiyor.

Cübbeli Ahmet’in itirazı, post kavgasından; HAYDER’e atılan ses bombası, Cübbeli’ye göre bu kavgadan ileri geliyor.

Çünkü Mahmut Efendi yaşarken, İsmailağa dörde bölündü.

1-Oğlu Ahmet ve Ustaosmanoğlu Ailesi, Fatih’teki İsmailağa Vakfı’nı elinde tutuyor. Medrese ve dernekler bu grupta.

2-Mahmut Efendi’nin bacanağı Muhammed Keskin, Beykoz’daki Marifet Derneği’nin başında.

3- Cübbeli Ahmet’in HAYDER’i ve Lalegül TV’si var.

4-Fatih Medreseleri grubuna liderlik eden Masum Bayraktar, şeyhliğini ilan etti.

Kaset şantajı

Ustaosmanoğlu, geçen 23 Haziran’da vefat edince post kavgası ayyuka çıktı. Cübbeli Ahmet dışlandı ve cenaze namazında arka sıraya itildi. Cübbeli, Mahmut Efendi’nin yeğeni Saadettin cenazeyi yıkarken, kendisine bir bardak su dökme izni verilmediğini açıkladı.

Kılıçlar çekildi.

İBDA/C yanlısı Kökler Derneği’nde faaliyet yürüten Saadettin Ustaosmanoğlu ise “Erkeksen şeyhliğini ilan et, kasetlerini patlatalım” dedi.

Mahmut Efendi’nin dünürü olan Hasan Kılıç yeni şeyh seçildi.

Marifet Derneği, biat açıklamadı.

Hatta Mahmut Efendi’nin halife göstermediğine ilişkin videolar dolaşıma sokuldu.

Öte yandan…

Kılıç’tan sonra şeyhliğin Mahmut Efendi’nin oğlu Ahmet’e ve ondan da damadı Mahmut Eren’e geçeceği ileri sürüldü.

Eren, şu günlerde Afganistan’da Taliban’ı ziyaret eden İsmailağa heyetine başkanlık ediyor. Eren’in tarikatta reforma gideceği, bürokrat ve siyasetçilerin katılımı için kuralları esnetebileceği vurgulanıyor.

Cübbeli, rabıtanın Mahmut Efendi’ye sürmesi gerektiğini ifade ederken, gerçekte Eren’e kapıyı kapatıyor.

Cübbeli’nin şurasına baskın

Cübbeli’nin vaazından beş…

Ses bombasından üç gün sonraydı.

İsmailağa Vakfı’nın internet sitesinde, Ahmet Ustaosmanoğlu imzasıyla açıklama yayınlanarak, şöyle denildi:

“Rabıta konusunda Mehmet Efendi hazretlerimizden sonra kimsenin yetkili olmadığı, Hazreti Mehdi’ye kadar rabıtanın kendisine yapılacağı yönünde ortaya atılan iddialara itibar edilmemelidir.”

Ustaosmanoğlu, Cübbeli’yi hedef alırken…

Cübbeli Ahmet de rabıta şurası toplama kararı aldı. İsmailağa’dan önde gelen hocaları çağırdı. Altı hoca 19 Ekim akşamı Cübbeli’nin Beykoz’daki evinde buluştu. Buluşmayı öğrenen Ustaosmanoğlu baskın yaparak, eve geldi. Ustaosmanoğlu, Cübbeli’ye “Evvelce rabıta hakkında birlikte karar almışken, yeniden bu konuyla niçin girme ihtiyacı hissettin?” diye sordu. Cübbeli’nin Kılıç’ın şeyhliğini, İsmailağa’yı idare eden Büyük Heyet'i tanımadığı söyledi.

Cübbeli ise Kılıç’a bağlı olduğunu anlattı.

Heyet’e karşı gelmediğini söyledi.

Görüşme beş saat sürdü.

Görüşmenin sonunda, “Bütün cemaati ve tarikatın ilgilendiren hayati önem taşıyan konularda Heyet’in haricinde bu yolda emeği geçen önemli bazı zevat ile istişare yapılacağı ve şura ile hareket edileceği hususu da konuşuldu ve bu hususta sözleşildi.”

İsmailağa çevresinden öğrendiğim kadarıyla Cübbeli Ahmet ve çevresi, şuraya hoca katılımı sağlamak ve karar dengesini etkilemek için çabalıyor. Şeyh Hasan Kılıç’tan sonra şeyhliğin başvekilliğe çevrilmesi gerektiğini savunuyor.

Tarikattakı post kavgasının Kılıç’tan sonra süreceğini, İsmailağa’nın bölünebileceğini ve Cübbeli’nin kendi cemaatini kuracağını düşünüyorum.

Ancak ses bombası, akla İsmailağa cinayetlerini hatırlatmıyor değil. İsmailağa’da, isimleri halifelik için anılan Hızırali Muradoğlu ve Bayramali Öztürk de “İsmailağa çevresinden” bazı “meczuplar” tarafından öldürülmüştü.

Gerçekten de öyle miydi?

Cübbeli’yi aradım ve saldırıyı sordum.

Kim bu saldırgan?

İsmailağa’da bir dönem takılmış. O bilgi Emniyet’ten geldi. O gün derneğe gelmiş, gündüz etüt etmiş. Yandaki kitapçıya girmiş. Demiş ki “Yahudinin önünde bomba patlayacak.” Sonra “Selefilerin üzerine atacaklar” demiş.

Psikolojik rahatsızlığı olabilir mi?

Evinde dünya kadar patlayıcı madde yakalanmış.

Yaşı?

25-30. Emniyet’ten “Meczup” dediler. Ben dedim ki “Meczup işine benzemiyor. Meczup taşıyıcı olur. İmalatçı bu. Öğlen gelmiş, akşam bomba patlatmış. Emniyet’e yazdım, "Bu kadar patlayıcı madde bulunan, nasıl meczup olacak?" Dediler ki “İrtibat bulamadık.”

Sizce ses bombası neden atılmış olabilir?

“Şeyhliğini ilan et, kasetlerini çıkarırız” diye bir şeyle karşılaşmış durumdayız. Buna meydan okuduk. Sindiler mi, ne yaptılar bilmiyorum. “Rabıta işi Hazreti Mehdi’ye kadar devam edecek" deyince İsmailağa hakkında projesi olanlar… FETÖ’nün beyanı var. “Cübbeli Ahmet tehlikesi geçmemiştir” gibi.

Neden rabıta uyarısı yaptınız?

Kadının biri rüya, öbürü zuhurat görmüş. “Mahmut Efendi’yi unuttum artık” diyen gençler türemiş. Dedim ki “Bu kadar tehlikeli ortamda, önüne gelen çoluk çocuk, karıya kıza kendini düşüttürecek. Hasan Efendi’den sonra ne güvencemiz var da sulu bırakıyoruz rabıtanın önünü açıp?”

Size göre Kılıç’tan sonra şeyh seçilmemeli.

Seçilmesin de demiyorum. Sen seçtiğine şeyh adını veriyorsan ver ama rabıta efendi hazretlerine devama edeceği, onun hayatında alınan bir karar. Hasan efendi bunu tasdik etmişken “Rabıta mehdiye kadar deyince” aleyhime yazı yazıldı.

Kim yazdı?

Ahmet Ustaosmanoğlu adıyla İsmailağa yazdı. “Yetki bize ait” diyor. Sana niye ait oluyor? Efendiyle halledilmiş bir konu. Tarikatın erkanı Şah-ı Nakşibendi’den beri belirlenmiş. Reforma müsait değil. Ben reform tehlikesinden korkuyorum.

Benim için “İtibar edilmez” diyor. Şura topladım. Hocaları toplayınca haber aldı, bizim eve geldiler.

Ne karar vardınız?

Efendiye rabıtanın devamı. Şeyh seçimi gibi ihvanı ilgilendiren meselelerde, heyet haricinde bu kapıya emeği geçmiş diğer bazı zevatı kiram da şuraya dönüşmesi.

Ses bombasının tartışmayla ilgisi var mı?

Bence var. Şimdi millet ne zanneder, “IŞİD aleyhine konuşuyordu, bomba attılar.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Saymaz Arşivi