Son dönemde Türkiye her sabah gözaltı kararlarıyla uyanıyor.
Bu sabah ise büyük bir gözaltı furyasıyla uyandı.
Bir süredir hedef olan ve etrafındaki çember giderek daraltılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bir şafak operasyonuyla 100 kişiyle birlikte gözaltına alındı.
Bu operasyonun siyasi anlamı iktidarın bir gerçeği itiraf etmesidir.
İktidar İmamoğlu’na karşı cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamayacağını itiraf etti.
Bu nedenle İmamoğlu’nun önce diplomasını iptal etti ardından gözaltına aldı.
Bu uygulama demokratik, hukuk devleti nitelikleriyle bağdaşmayan bir uygulamadır.
İmamoğlu’yla birlikte meslektaşımız İsmail Saymaz da 12 yıl önceki Gezi olayları gerekçe gösterilerek gözaltına alındı.
İktidar muhalif siyasileri ve özgür gazetecilik yapmaya çalışanları gözaltına alarak, tutuklayarak büyük baskı kuruyor.
Türkiye bu kararlarla anayasasında yazılı olarak “demokratik, laik, hukuk devleti” niteliklerinden hızla uzaklaştığını gösteriyor,
Bugünkü tablo gösteriyor ki iktidar önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde rakibini de kendi belirlemek istiyor.
Bu amaçla yargı kararlarıyla yol temizliği yapıyor.
İktidar bu uygulamalarla Türkiye’nin ayağına sıkıyor.
Türkiye’nin dış dünyadaki görüntüsü çok olumsuz etkiliyor.
Ekonomik kriz nedeniyle yurtdışından yatırım bekleyen Türkiye’ye güven duyup yatırım yapacak yabancı sermaye giderek azalacaktır.
Sermaye hukuk güvencesi olmadan yatırım yapmaz.
Yapılan bu operasyonlar Türkiye çağdaş devletler topluluğundan uzaklaştıracak niteliktedir.
İmamoğlu’yla birlikte 100 kişinin gözaltına alınmasını CHP Lideri Özgür Özel ve İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu “sivil darbe” olarak nitelendirdiler.
İktidarın bu uygulamaları halk nezdinde destek bulmayacaktır.
Aksine kamuoyu vicdanında mahkum edilecek uygulamalardır.
Türkiye demokrasi kültürü olan bir ülkedir.
İktidarların mağdur ettiği siyasilerin arkasında durur.
Tıpkı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanı görevini sürdürürken bir şiir okudu diye cezaevine gönderilmesinde olduğu gibi.
Halk Erdoğan’a yapılan bu uygulamanın karşılığını sandıkta Erdoğan’ı ve partisini destekleyerek gösterdi.
Bugün de İmamoğlu ve CHP’ye yapılanları unutmayacak ve sandıkta yanıtını verecektir
