Menteşe Devlet Hastanesi depremde yıkılıp toplu bir mezarlığa dönseydi, Allahın takdiri veya fıtrat değil, sonuçları öngörülmüş bir kıyım olacaktı.
Şimdi şu rezalete bakın:
Daha önce kapatılan Menteşe Devlet Hastanesi’nin atıl haldeki binaları “Depreme dayanıksızdır” raporu Sağlık Bakanlığı’ndan gizlenerek, esnaf ve eczacılar öyle istiyor diye faaliyete geçirilmiş.
125 yataklı Menteşe Devlet Hastanesi hala açık…
Ve eğer 6 Şubat’ta Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin ek binasında eşini kaybeden hemşire Abdullah Gül, Muğla’ya atanıp bu rezalete karşı mücadele etmeseydi, büyük bir ihtimalle depremde yıkılana kadar açık tutulacaktı.
Gül’ün olağanüstü hikayesi
Bu köşeyi takip edenler yakından biliyor.
Bir milli kahraman olarak gördüğüm Hemşire Abdullah Gül’ün öyküsünü defalarca yazdım.
Gül, 6 Şubat’tan önce Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hemşireydi. Eşi Asiye, hastanenin şehir merkezindeki ek binasında görevliydi.
6 Şubat’ta ek bina yıkıldı ve Asiye Gül dahil sekizi hemşire 72 can gitti.
Eşini kaybeden ve çalıştığı hastanenin yoğun bakım servisinde 80 hastanın ölümüne şahit olan Abdullah Gül, 6 Şubat’tan sonra Muğla’ya yerleşti. Birlik-Sağlık-Sen temsilcisi olan Gül, Muğla Halk Sağlığı Laboratuarı’na tayin oldu.
Aynı bahçeyi paylaştıkları Menteşe Devlet Hastanesi için 2018 yılında “Depreme dayanıksız” raporu verildiğini ve yıkım kararı alındığını öğrendi. Hastane bir süre kapatılmış ve tekrar açılmıştı.
Hemen dilekçe verdi.
Sonuç alamayınca suç duyurusunda bulundu.
Hatay-Muğla benzerliği
Gül, Hatay’da neye şahit olduysa Muğla’da aynı tabloyla karşı karşıya kaldı.
Dilekçesinden öğrendiğimize göre…
Sıtkı Koçman Üniversitesi Hastanesi hizmete açılınca Menteşe Devlet Hastanesi kapatıldı. Ancak deprem tahkik raporu beklenmeden iki yıl sonra faaliyete başlatıldı.
Eski AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan, hastanenin açılma gerekçesini “Esnaflarımız, eczacılarımız ve vatandaşlarımızın beklediği bir talepti” diye anlatıyor.
Yani, hastane çevresindeki eczacıları memnun etmek için insan hayatını hiçe saymışlar.
Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki ek bina da depreme dayanıksız olduğu halde bu gerekçeyle kapatılmamıştı.
İki hastane arasındaki ikinci benzerlik ise şöyle:
Menteşe Devlet Hastanesi’nin güçlendirilmesi için bakanlıktan alınan 800 bin TL boya için kullanılmış.
Hatay’da da böyle olmuştu.
Gül, dilekçesinde, 6 Şubat’ı hatırlattı, hastanenin kapatılmasını istedi.
Rapor sümenaltı
Dönemin Muğla İl Sağlık Müdürü İskender Gencer, eski Destek Hizmetleri Başkanı Özden İşler ve Başkan Yardımcısı İsmail Rüştü Baş hakkında soruşturma açıldı.
Savcılık izni için valiliğe başvurdu.
Ön incelemeye göre…
Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi yeni binasına taşınınca eski hastane atıl hale geldi.
İl Sağlık Müdürlüğü, “Eski yerleşke Muğla merkezde bulunduğu, ilçeler ve köylerden ulaşımın kolay sağlandığı, il merkezinde hastane ihtiyacı olduğu” için atıl binalarda hastane yapılmasına karar verdi.
Atıl binaların depreme dayanıklı olup olmadığı yönünde tahkik raporu alınması kararlaştırıldı. Ve Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden 2 Şubat 2018’de rapor istendi. Ancak bu rapor beklenmeden, atıl binalarda 125 yataklı hastane açılması için 12 Şubat 2018’de Sağlık Bakanlığı’ndan talepte bulunuldu.
Bakanlık 10 Mayıs 2018’de geçici ruhsat verdi.
Üniversitenin deprem tahkik raporu 13 Eylül 2018’de müdürlüğe sunuldu. Raporda, iki binanın depreme dayanıksız olduğu ve acilen yıkılması, üçüncüsünün güçlendirilmesi gerektiği belirtiliyordu.
Ancak “rapora istinadan herhangi bir işlem yapılmadı.”
Menteşe Devlet Hastanesi, 15 Mayıs 2020’de hizmete başladı.
Bir yıl sonra, 28 Temmuz 2021’de, çağın gerekliliklerine uygun ve ihtiyacı karşılayacak şekilde 200 yataklı yeni hastane binası için talepte bulundu. Beş yıldır sümenaltı edilen rapordan ilk kez 14 Temmuz 2023’te Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü’ne söz edildi.
Gencer, İşler ve Baş, ifadelerinde “Tahkik raporunun içeriğinden haberimiz yok” dedi. Ancak geçmişte katıldıkları bir toplantıda raporu hazırlayan üniversite hocaları ile bulgular üzerine konuştukları tespit edildi.
Kararda şöyle deniliyor:
“Tahkik raporu için hizmet satın alıp ödeme yapıp da raporun içeriğinin ne olduğunun bilinememesinin ya da bunun sorgulanmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu…”
Üç yetkili hastanenin bakanlık tarafından açıldığını, müdürlüğün buna istinaden işlem yaptığını savundu. Ancak kararda “Hastane açılması talebinin sağlık müdürlüğünce yapıldığı, talebe istinaden bakanlıkça geçici ruhsat verildiği, tahkik raporu sonucunun bakanlık birimleriyle paylaşılmadığı” ifade edildi.
Muğla Valisi İsmail Akbıyık, şu an emekli olan Gencer, Muğla İl Sosyal Etüd ve Proje Müdürü Özden ve Marmaris İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde çalışan Baş hakkında soruşturma izni verdi.
Muğla, Hatay olmayacaksa…
Bu da Hatay ile Muğla arasındaki üçüncü benzerlik.
Neden derseniz…
Hemşire Abdullah Gül’ün çabaları sonucu eski Hatay İl Sağlık Müdürü Mustafa Hambolat hakkında geçen ay soruşturma izni verilmişti. Bu ay da Gencer ve Muğlalı iki yönetici için soruşturma kapısı aralandı.
Muğla, Hatay olmayacaksa Gül sayesinde olmayacak.
