Fakıbaba: Cumhurbaşkanına adalet olmadığını, tefeciliği anlattım, düzelmedi

AK Parti, önceki gün İzmit Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’yi transfer ederek, hücuma kalkmıştı ki İyi Parti’nin kontra atağıyla golü ağlarında gördü. Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, dün hem AK Parti’den, hem de milletvekilliğinden istifa etti. Fakıbaba, gelecek çarşamba İyi Parti’ye katılacak.

Fakıbaba’nın istifası bekleniyor muydu?

Evet.

Bekleniyordu.

AK Parti bile tahmin ediyordu.

Suruç’ta, 2018’deki genel seçimlerden 10 gün önce AK Partili Milletvekili Halil İbrahim Yıldız ve yakınları ile HDP’li Şenyaşar Ailesi arasındaki silahlı kavgadan sonra Fakıbaba ile AK Parti’nin ilişkileri gerilmişti.

O sırada Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı olan Fakıbaba, ilk olarak “Terör olayı” diye açıklama yaptı. Daha sonra bana verdiği demeçte, “Terör olayı dediğim için kendimi affedemedim” diye konuştu.

Yıldız Ailesi ile Fakıbaba karşı karşıya geldi.

Fakıbaba tehdit edildi.

Fakıbaba, parti ile gerilimden ötürü bir kez istifa edip vazgeçti.

Yaklaşık 11 ay önce Erdoğan ile görüştüyse de çözüm sağlayamadı. TBMM’den ayağı kesildi.

İyi Parti lideri Akşener, Şanlıurfalı işadamı Şeyhmus Göçmez aracılığıyla Fakıbaba ile 20 gün önce temas kurdu.

Fakıbaba’nın Ankara Kazan’daki köy evini ziyarete gelen Akşener, transfer teklif etti. Son görüşme geçen çarşamba akşamı evde gerçekleşti. Fakıbaba, “Evet” dedi.

Fakıbaba, dün istifasını açıkladı.

Peki, bu tek örnek mi?

Gülpınar da rahatsız

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Kasım Gülpınar’ın da Şenyaşar Olayı yüzünden istifa eşiğine geldiği kaydediliyor.

Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın oğlu olan Manisa Milletvekili Mücahit Arınç ile Ardahan Milletvekilili Orhan Atalay’ın huzursuz olduğu belirtiliyor. Atalay’ın dün Fakıbaba’nın istifa tweetini beğenmesi gözlerden kaçmıyor.

İyi Parti’nin ağır toplarından bir isim AK Partili 8-9 milletvekili ile görüştüklerini bana söyledi. Transferlerin süreceğini kaydediyor.

İstifası sonrası Fakıbaba’yı aradım.

Sorularımı yanıtladı.

AK Parti ile hangi aşamadan sonra gerilmeye başladınız?

Tasvip etmediğim insanların göreve getirilmesiyle başladı.

Kimler?

Ben kime düşmanım? Bir: Eski Birecik Belediye Başkanı Faruk Pınarbaşı. Bu adamın etmediği hakaret kalmadı. Tabancayı çekti, Birecik AK Parti ilçe başkanının kafasına sıkacaktı. Beni bakan olarak karşılamaya geldiği için… Çocuk zulümden dolayı Birecik’ten kaçtı. İstanbul’da tatlıcılık yapıyor. Bunu anlatmama rağmen, kaynını Birecik Belediye Başkanı yaptılar. Bunlar ağa, ağa! Urfa’yı parayla yönetiyorlar. 10 lira yiyorlar, bir lirasını seçimde dağıtıyorlar. Tabi, son atanan il başkanı… Bir sürü hakaretler. Parti seyretti. Fakıbaba’yı yıpratmak için.

Cumhurbaşkanına ulaştınız mı?

11 ay önce yarım saat anlattım. Suruç olayını anlattım. Hiçbir dine sığmayacağını anlattım. Adaletin olmadığını anlattım. Tefeciliği anlattım. Anlatmadığım bir şey kalmadı ki.

Sonuç?

Sonuç sıfır! 11 ay beklemişim. Urfa bitmiş. Talan! Gidin bakın, son 10 yılda Fakıbaba’dan sonra, belediyenin satılık bir şeyi kalmadı. O da belirli adamlar alıyor. Devleti koruyamazsak ne olur İsmail bey?

Akşener’in daveti nasıl oldu?

Hakikaten bırakmıştım. En devamsız milletvekilleri arasındayım. Gitmiyorum. Abi ne gideceğim? Fakıbaba robot değil, proje adamıdır. Bana paspas ver, paspas yaparım. Bakan olmuşum falan, beni enterese etmiyor.

Bir gün Meral hanım aradı “Bakan bey, yumurtalı köfteniz çok güzelmiş, gelip yiyeceğim” dedi. Dedim “Emrin olur.”

Geldi değil mi?

20 gün önce geldi, 3.5 saat konuştuk. Bacım gibi. Ciddi kadın. Samimi. Fakıbaba’yı da katmak istiyor.

Üç gün önce. Meral hanım dedi ki “Çarşamba saat altıda size geleceğim.” Çocuklarımla eşimle konuştuk. Onlar da çok beğendi. Dediler ki “Anadolu kadını, köyden çıkmış, devlet yurtlarında kalmış, iftiralara rağmen tırnağıyla bu yeri yakalamış. İnandım. İki buçuk saat oturduk.

“Evet” dediniz.

Tabii. Dedim ki “Milletvekilliğinden de istifa etmek istiyorum, ne diyorsunuz?” “Ben sizin milletvekili olduğunuzu bilmiyordum” dedi. Ne kadar onore edici biliyor musunuz? “Fakıbaba gerekli olduğu için geldim” dedi.

Neden milletvekilliğinden istifa ettiniz?

AK Parti’nin oylarıyla seçildim. Ayrılıyorsam saygısızlık etmemem lazım.

İstifanızı bugün (dün) mü yolladınız?

Bugün. (Dün) Arkadaş saat 13.00’da gitti. 15.30’a kadar bekledi. Almadılar dilekçeyi. Noter’den gönderdim.

AK Parti’den arayan oldu mu?

Olmaz olur mu? Kaç günden beri. Ama kesin karar vermiştim.

İstifa edeceğinizi daha önce söylediniz mi?

Söylemedim. Dedim ki “Ben siyaseti bırakıyorum.” Bunu 11 ay önce en tepedekilere söyledim. “Yazık oluyor” dedim.

Düzelmedi de…

Düzelseydi şey yapar mıydım.

Dilekçenizde dediniz ki “Siyasi ve ahlaki anlayışıma uygun olmayan bazı kişilerle bundan böyle beraber olmayacağım için mutluyum” Kimleri kastediyorsunuz?

İçerisinde hırsızlık yapan var. Malı götüren var. Onun bunun malına el koyan var. Adam öldüren var. Tefeci var. Kimi kastedeceğim?

Mutlu musunuz?

Çok mutluyum. Üzerimden yük kalktı vallahi. Rahatım abi ya.

Mehmet Kasım Gülpınar’ın istifa edeceği iddia ediliyor. Onun rahatsız olduğunu biliyorum. İstifa eder mi, bilmiyorum. Dürüst adamlar zaten rahatsız. Haklı olarak sorman lazım. “Kardeşim, madem bu kadar şeyler vardı, ne işin var bu partide” değil mi? Mücadele verdim. Bir buçuk sene önce yine bir hırsızı ilçe başkanı yaptılar, istifa ettim. Yalvar yakar, dediler düzelteceğiz. Hala adam orada ya!

AK Parti’den Fakıbaba savunması: Vekil olamayacaktı, o yüzden istifa etti

Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba’nın istifası, AK Parti’de bekleniyordu.

İddiaya göre…

Erdoğan, geçen pazartesi günü Merkez Karar Yürütme Kurulu’nda Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Kasım Gülpınar’a, “Urfa vekilini ne yaptınız. İyice koptu mu?” diye sordu. Gülpınar, “Koptu” dedi.

İlginç olan şu ki…

Gülpınar da rahatsız!

Fakıbaba’nın istifasını AK Parti’nin bir ağır topuyla konuştum.

İstifayı nasıl yorumluyorsunuz?

Çoktan beri mutsuzdu. Meclis'e gelmiyordu. Bir aydır kopmuştuk. Şenyaşarlar Olayı olmuştu. Milletvekilimiz Halil İbrahim Yıldız ile aşiret kavgası gibi bir kavga olmuş aralarında. Fiilen bitmişti. Adı konmuş oldu. MKYK’da Tayyip Bey, Kasım Bey’e “Urfa vekilini ne yaptınız? İyice koptu mu?” diye sordu. “Koptu” dedi.

Gülpınar için de “İlişkiler koptu” deniyor. Doğru mu?

İnsanların illerine ilişkin talepleri oluyor. Bunlar karşılanınca iyi oluyor. Karşılanmayınca kızıyorlar. Oluyor bunlar.

Ama Fakıbaba gitti.

O gitmişti zaten. Aday olmayacağını bildiği için yolunu arıyordu. Sürpriz değil. İl başkanıyla kavgalı, yerelde kavgalı. Mehmet Ali Çelebi’nin bize geçişi tartışılabilir. Mehmet Ali, “Ben geçtim, buradayım” diyor. Ama Fakıbaba, “Milletvekillikten istifa ediyorum” diyor. Aslında bunu derken, şunu diyor:

Bir: AK Parti’de vekil olmayacağını biliyor.

İki: Seçime kaldı üç ay, bunun üç ayı kampanyada, kaldı üç ay. Üç ay izin alıyor. Kalsa daha problem. Meclise gelmesi lazım. Şimdi vekilliğin haklarını alarak ayrılıyor ve listesini garantiliyor. Vekil olmak için yapıyor. Sorsan, vekil olmayacakmış. Öyle değil yani?

Niye vekil yapmayacaktınız?

Urfa’da kavgaları, gerginlikleri, iletişim problemleri biliniyor. Olmama ihtimali daha büyüktü.

RTÜK üyeliği için mi istifa dilekçesini almadınız?

Alakası yok. İstifa eden hiçbir vekilin istifası elden evrakla olmadı. Noter’le oldu. Birisi gelmiş, elde kağıt var, doğru mu, değil mi, nerden bilelim? RTÜK’le alakası yok. Noterle gönderse alacağız, niye almayalım?

Fakıbaba’nın milletvekilliğinin düşürülmesini onaylayacak mısınız?

Onaylarız, niye onaylamayalım? Adam zorla mı vekil olacak? Dilekçeyi verirse Meclis'e hemen düşürmek lazım.

Başka istifa bekliyor musunuz?

Beklemiyoruz.

İyi Partili Ensarioğlu: Erdoğan, Kürtleri kastediyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mehmet Ali Çelebi ve eşine çocuk yapma tavsiyesinde bulunduktan sonra “Bak PKK’nın beş tane, 10 tane, 15 tane var” şeklindeki sözlerine tepkiler dinliyor.

Bu kez tepki HDP’lilerden değil…

İyi Parti Orta Doğu Politikaları Başkanı ve eski Devlet Bakanı Salim Ensarioğlu, Erdoğan’a tepki gösterdi. Diyarbakırlı olan Ensarioğlu, 1997’de Necmettin Erbakan hükümetinde devlet bakanı iken, Milli Güvenlik Kurulu tavsiye raporu hazırlanmıştı. Raporda Kürtlerin nüfus artış hızı milli güvenlik sorunu olarak ele alınmıştı. Ensarioğlu, kararı imzalamayı reddetmişti.

Ensarioğlu’na “Sizce Erdoğan kimi kastediyor?” diye sordum.

“HDP filan değil. Bütün Kürtleri kastediyor. PKK’lıların evli olmadığını, çocuklarının olmadığını biliyoruz. Devlet daha iyi biliyor. Kürt nüfusunun artışından rahatsız oluyor” dedi.

Ensarioğlu, İyi Parti’de merkez sağı ve Kürleri temsil ettiğini, 1997’de MGK raporuna itiraz ettiğini hatırlatarak, şöyle konuşuyor:

“Türkiye, 25 yıl sonra aynı noktada. Bugün bakıyorum ki, 25 yıl önceki raporun aynısını söylüyor. Bu beni çok üzdü. Hepimiz vatandaşız. Ben Kürdüm. Bütün ırklara ve dinlere saygım var. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Ülkemle iftihar ediyorun. Bölücü değilim. Bu ülke ne kadar Türklerinse o kadar Kürtlerindir.”

Erdoğan’a iki yönden itiraz ettiğini söylüyor.

Şöyle diyor:

“Bir: kadın üzerine söyledikleri çok yanlış. O dil çok yanlıştır. Kadına ‘Kaç yaşındasın, doğum yapabilir misin, yapamaz mısın’ çok ayıp bir şey. Bir de ‘Kariyeri bırak, çalışma.’ Etti iki. Üçüncüsü, dünyanın hiçbir yerinde bir ırk az mı olsun, çok mu olsun diye tartışılmaz. Kürt-Türk, ayırt edemezsin ki.”

Ensarioğlu’na “Kürtler incindi mi?” diye sordum.

Diyor ki:

“Bu saatten sonra Kürt vatandaşımız incinmiyorsa söyleyecek bir lafım yoktur. Rahatsızlıklarını demokratik şekilde göstermelidir.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Saymaz Arşivi