Emniyet müdürünün kardeşi kaçak makaron fabrikasının fiili ortağıymış

Eski Mersin Emniyet Müdürü Mehmet Aslan’ın kardeşi Nezih Aslan, geçen 16 Şubat’ta kaçak makaron soruşturmasında tutuklanmıştı. Ağabeyi Mehmet Aslan da görevinden alınmıştı.

Nezih Aslan’ın da aralarında olduğu 10 sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/18. maddesi gereğince makaron kaçakçılığı suçundan altı yıldan 12 yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezası istendi.

İddianameye göre…

Mersin’de F.D. ve A.A.’nın yöneticisi olduğu ‘Arena Gümrükleme-Tabacco’ adlı iş yerine baskın yapıldı. 8.4 milyon boş makaron ve 1 milyon 650 bin sigara filtresi ile makaron üretim makinesi ele geçirildi.

Üretim izni olmaksızın bir yılı aşkın süredir makaron üretildiği ve yasadışı yollardan piyasaya sürüldüğü saptandı.

İşletmenin F.D. ve A.A.’ya ait olduğu, “Nezih Aslan’ın ise arka planda fiili olarak ortak olduğu” iddia ediliyor.

Manevi ağabey

Mersin 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davanın ilk duruşması 3 Temmuz’da görüldü.

F.D., ifadesinde, Arena Tobacco’yu Türk vatandaşı olan Suriye uyruklu A.A. ile kurduğunu söylüyor. Kendisinin yüzde 75, A.A.’nın yüzde 25 ortak olduğunu anlatıyor. Ortaklık için 500 bin TL sermaye koyan A.A.’nın sonradan vazgeçtiğini ifade ediyor.

Makaron üretim tesisi için başvurduğunu, kurulum izin belgesi aldığını ancak üretim belgesi temin edemediğini söylüyor.

Makina satın aldığını belirterek, “Firmaya 20 milyon ödeyecektim. 70 bin Euro verdim. Kalanı üretime başladıktan sonra ödeyecektim. Cihazlar eksikti. Bu nedenle üretim iznine başvuramamıştım” diyor.

Üretime başlamak için Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’na (TAPDK) yapacağı başvuruda 3.4 milyon TL ödemesi gerektiğini anlatan F.K., şöyle devam ediyor:

“Ödeyeceğim harcın yarısını sermaye olarak koyması karşılığında A.A.’dan devralacağım yüzde 25 hisseyi vermeyi Nezih Aslan’a teklif ettim. Manevi abimiz olarak başımızda durmasını söyledim. Teklifi düşeneceğini söyledi. 3-4 kez fabrikaya geldi. Geldiğinde ofise geçiyordu. Fabrika girişindeki anahtar şifreli kilittir. Şifresini Nezih biliyordu.”

F.D., baskın günü anahtarı sormak için aradığı Aslan’ın telefonu yüzüne kapattığını ifade ediyor.

Patron gibi

Bekçi M.Ç., Aslan’ın dört-beş kez fabrikaya geldiğini belirterek, “Ofise geçip patron koltuğuna oturuyordu. Patron gibi davranıyordu. F.D., beni Nezih ile tanıştırırken, fabrikanın ortağı olduğunu, kendisine aynı şekilde saygı göstermem gerektiğini söyledi. Nezih, operasyondan önce fabrikaya geldiğinde kendisini otele bırakmamı söyledi. Otele bırakırken, rahatsız olduğumu söyleyince ‘5-10 gün işe gelme’ dedi.”

Nezih Aslan ise suçlamaları reddederek, şöyle diyor:

“Makaronlarla alakam ve Arena Tabacco ile ortaklığım yoktur. F.D., TAPDK’da işlemleri hızlandırmam konusunda yardım istedi, reddettim. Bana ‘Fabrikamıza hayırlı olsuna gelmiyorsun’ dedi. Operasyondan bir ay önce akşam uğrayıp hayırlı olsun dedim. Ortak olduğum iddiası yalandır.”

İkinci duruşma 30 Temmuz’da görüldü.

F.D., ele geçirilen makaronların Nezih Aslan veya arkadaşları tarafından fabrikaya konmuş olabileceğini ileri sürdü.

Üçüncü duruşma bugün görülüyor.

80 ölümün şüphelisini il sağlık müdürü yaptılar

ismail-evrak.jpg

Sağlık Bakanlığı, önceki gün Hatay İl Sağlık Müdürlüğüne Dr. Sıtkı Sönmez’i atadı.

Sönmez, 6 Şubat depremi sırasında Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin başhekimiydi. Depremde elektrikler kesilip jeneratör devreye girmediği için yoğun bakımda dördü çocuk, en az 80 hasta oksijen yetersizliğinden can verdi.

Hatay Valisi Mustafa Masatlı, 18 ay sonra dönemin İl Sağlık Müdürü Mustafa Hambolat ve Başhekim Sıtkı Sönmez’e görevi ihmalden soruşturma izni verdi.

Yazıda şöyle deniyor:

“Hastanenin fiziksel ve teknik sorunlarına yönelik aksaklıklara ilişkin tespit ve yazışmaları yapmış olsalar da personelin böyle bir afete hazırlanması için yeterli tatbikat ve bilgilendirmeleri yapmadıkları, tedbirleri almadıkları, hastaneyi gerekli hizmeti verecek şekilde çalıştırmadıkları…”

İznin tarihi, 19 Ağustos 2024.

Sönmez, 80 hastanın ölümünden ötürü şüpheli vaziyetindeyken 4 Eylül’de İl Sağlık Müdürlüğü’ne atandı.

Brifingde uyudu

Devlet kuşu nasıl oldu da Sönmez’in başına kondu?

Merakımı Hatay’da görev yapan bir kamu görevlisi giderdi.

İddiaya göre İl Sağlık Müdürü Tunga Barçın istifa edince yeni müdürün belirlenmesi için Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun özel ekibi Hatay’a gönderildi.

Ekip bir hafta inceleme yaptı.

Her sağlık tesisinde brifing aldılar.

Sönmez’in başhekimlik yaptığı Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittiler.

Kaynağım şu bilgileri aktarıyor:

“Sönmez, o kadar sağlıksız ki kendisi yerine yardımcısı sunum yapabildi. Durum o kadar üzücü ki, bu kadar önemli bir toplantıda (her toplantıda olduğu gibi) uyuyakaldı. Daha sonra Bakan Memişoğlu, Hatay’ı ziyaret etti. Toplantılarda uyuyakalan kalan, brifing veremeyecek kadar sağlıksız olan Sönmez, başka kimse yokmuş gibi sağlık müdürü yapıldı.”

Kardeşi müdür yardımcısıymış

Dr. Sıtkı Sönmez’in kardeşi İlhami, İl Sağlık Müdür Yardımcısı ve Halk Sağlığı Hizmetleri Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor.

İlhami Sönmez, uzun yıllardır Suriyeliler için göçmen sağlığı merkezi olarak hizmet veren binaların kiralanmasına karar veriyor. Sönmez’in birçok merkezin metrekare ücretini olduğundan yüksek gösterdiği ileri sürülüyor. Buna rağmen soruşturma açılmadığı ifade ediliyor. Eski Sağlık Müdürü Barçın’ın istifasının arkasında bu çatışmanın yattığı savunuluyor.

Aile boyu yönetim

Kaynağım şu bilgileri veriyor:

“Sönmez ve kardeşi teşkilatı ailesiyle birlikte yönetmek istiyor. Üzülerek söylüyorum ki, çocukları ve kardeşleri de sağlık teşkilatında görev yapıyor.”

Sönmez kardeşlerin istediklerini yaptırabilmek için güvendikler iki kamu görevlisini İl Mali İşlerden Sorumlu İl Müdür Yardımcısı yapmak için bakanlığa baskı yaptıkları iddia ediliyor.

Bu arada, Dr. Sıtkı Sönmez’in aile apartmanın depremde yıkıldığını, üç çocuğunun hayatını kaybettiğini, kendisinin de 41 saat sonra enkazdan çıkarıldığını ekleyeyim.

CHP tüzük taslağı: Üç dönem kuralı geliyor

CHP, bugün tüzük kurultayı için toplanıyor.

81 il başkanı, iki milletvekili ve üç Parti Meclisi üyesinden oluşan hazırlık komisyonu oybirliğiyle tüzük taslağını hazırladı.

CHP Merkez Yönetim Kurulu üyesi Gül Çiftçi Binici’nin bana aktardığına göre taslakta şu maddeler yer alıyor:

-Genel başkana milletvekillerinin yüzde 15’ini belirleme hakkı tanındı. Genel başkan kontenjanın üçte birini il örgütlerine, üçte birini gençlik ve kadın kollarına, üçte birini meclis grubuna pay edecek.

-Gençlik ve kadın kollarına ayrılan kontenjanın dörtte biri bir önceki seçimde milletvekili çıkarılan sıralara konacak.

-Üç dönem kuralı getiriliyor. Milletvekilleri ve belediye başkanları merkez yoklamasıyla üç dönemden fazla adaylaşamayacak. Milletvekillerinde önseçimle gelenlere sınır konmayacak. Belediye başkanları seçim bölgelerini değiştirdiklerinde aday olabilecekler.

-Üç dönem kuralı için 2019 seçimi milat olarak kabul edilecek.

-Hangi seçim bölgelerinde önseçim, örgüt denetiminde önseçim, aday yoklaması, örgüt denetiminde aday yoklaması ve merkez yoklamasının uygulanacağına o il örgütüyle birlikte karar verilecek.

-Örgüt denetiminde önseçimde bölgesel özellikler, cinsiyet ve meslek dağılımı kriterleri olacak.

-Örgüt denetiminde önseçim sonuçları aynen uygulanacak.

-Genel başkan en az yüzde 5 ve en çok yüzde 10 imzayla aday olacak.

-Belediye meclisi ve il genel meclis üyeleri il ve ilçe örgütleri ile delegasyonlarda yer alamayacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Saymaz Arşivi