Hükümetin uyguladığı ‘geçiş dönemi’ diye adlandırdığı politika enflasyonu dizginler mi? Aşağıya çeker mi? Yüzde 10’ların altına düşürür mü?
Erdoğan’a göre doğru yoldayız…
Mehmet Şimşek’e göre doğru adımlar atıyoruz…
Allah kısmet ederse 2026’da tek haneli enflasyona ineceğiz. Bu yıl yüzde 65 olacağı tahmin ediliyor…
Bazı ekonomistler iyimser buluyor. Yüzde 70’in üzerinde bekleyen çoğunlukta. Gıda enflasyonunu ise hiç sormayın; 10 puan daha üzerine koyun…
Erdoğan sabır diliyor…
Şimşek biraz daha sabredin diyor… Biraz daha dedikleri üç, beş ay değil; üç yıl…
Madem doğru yol buydu, enflasyonla baş etmenin baş çaresi yok…
Madem Erdoğan’da doğru yolda olduklarını dünkü basın toplantısında açıkladı…
O zaman sormadan edemeyeceğim…
2022 yılının haziran ayında neden bu tedbirler almadınız? Neden ateş bacayı sarmadan üzerine su sıkmadınız? Neden 2023’ün haziran ayına kadar beklediniz?
Neden?
Geçen yıl haziran ayında yıllık enflasyon yüzde 78.6 idi. Türk Usulü Ekonomik Modelin çöktüğü belli olmuştu…
Ama….
Ne Maliye Bakanlığı ne Merkez Bankası ne de Erdoğan kılını kıpırdatmadı…
Neden?
Seçim var diye mi?
O zaman seçim Türkiye’den daha önemli…
O zaman iktidarda kalmak Türkiye’den daha değerli…
Bunun başka izahı başka cevabı var mı?
İktidar, seçime kadar milleti oyaladı. Emrindeki medya vasıtasıyla gerçeği çarpıttı. Kriz derinleştikçe derinleşti. İnsanlar fakirleştikçe fakirleşti.
Seçim bitince o güne kadar uyguladığı irrasyonel politikaya son verdi, rasyonel politikayı devreye soktu.
Erdoğan beş yıl daha vize istedi. Beş yıl daha ülkeyi yönetmeye talip olduğunu söyledi. Ülkeyi ekonomik krizden çıkaracağını vaat etti.
Ama kendisi bunları söylerken zaten iktidardı. Geçen yılda bu kadar güçlüydü. Faizi zırt diye indirmekle hata yaptık diye heterodoks ekonomi politikasından üç/beş ay sonra dönebilirdi…
Bunu yapsaydı…
Hayat bu kadar pahalı olmayacaktı… Emekli açlığa mahkum edilmeyecekti… Çocuklar az da olsa et yüzü görebilecekti… Yoksulluk kalıcı hale gelmeyecekti…
Seçimi kazanmak her şeyin önüne geçti…
İktidarda kalabilmek daha önemli oldu…
Erdoğan’ın basın toplantısını dinledim, enflasyonu üslenmiyor. Kendilerinden kaynaklanan sorun olarak görmüyor. Sanki dışarıdan bir el ülkeye enflasyon pompalamış kendi de onunla mücadele ediyormuş gibi davranıyor.
‘Dolar ve enflasyon da fiyatları doğrudan etkiliyor’ demiş…
Suçlu bulundu…
Hayat pahalılığının sebebi dolar ve enflasyon…
Türkiye’yi faiz/kur/enflasyon sarmalına sokmak isteyenler!
Ama gerçek balçıkla sıvanmıyor..
Dolar kurunu bilerek ve isteyerek (ihracat artsın diye) zıplatan kim?
Erdoğan…
Dolar nedeniyle enflasyon yükseldi, enflasyonla 2021 yılından beri mücadele etmeyen (marketlere yapılan zabıta denetimleri dışında) kim?
Erdoğan….
Faizi yüzde 25’e çıkartan kim?
Erdoğan…
Türkiye faiz/kur/enflasyon sarmalına girdi mi?
Girdi…
Müsebbibi kim?
Erdoğan tabii ki üzerine alınmadı. Teflon tava politikasını devreye soktu…
Hayat pahalılığının nedeni ekonomik değil psikolojiktir dedi, çıktı işin içinden.
Yani hükümetin hiç kabahati yok. Hayat pahalılığını yaratan sizler ve bizleriz.
Kimimiz aç gözlü olduğu için malına fahiş fiyat koyuyor…
Kimimiz aç gözlü olduğu için o fiyata malı satın alıyor…
Hükümetimiz ne yapsın?
Her haneye bir psikolog mu yollasın!...
Bu meselelere iktidar medyası girmiyor, görmezden geliyor dedim. Daha son durumla ilgili tek bir makale bile çıkmadı.
Erdoğan’dan tiyoyu aldılar. Bugünden itibaren açgözlüler, fırsatçılar, yayını başlar. Psikolojik etkileri üzerine yazılar döşenir…
Neyse geçen akşam bi TV kanalı bu konuya girdi. Moderatör seçim öncesi ve seçim sonrası izlenen birbirine zıt ekonomiyi soruyor…
Kimse soruya yanıt vermedi… Kimi milli ekonomiye karşı çıkılmaz diye büyük ama anlamsız laflar etti, kimi savunma sanayiinden söz etti ama en komiği şuydu…
Ekonomideki değişimi nasıl yorumluyorsunuz sorusuna kendine gazeteci diyen biri şu yanıtı verdi:
Kamuda çalışanlar alıyor da özel okul öğretmenlerine neden yeşil pasaport verilmiyor. Memleketin önemli bir sorunu bu…
Neyse gelelim sadede…
Hükümete sorumu tekrarlayayım. Madem enflasyon bu uygulama ile makul seviyelere inecek neden geçen yıl bu tedbirleri almadınız. Neden ekonominin daha da batağa saplanmasına göz yumdunuz…
Seçim için mi?
İktidarda kalabilmek için mi?
