Bu Veriler Ürküttü! Yaşam Kaynaklarımız Kuruyor…

Akbelen'de, köylüler ve çevrecilerin tepkisine karşın binlerce ağaç kesildi. Bölgede, özel sektörün IC İçtaş ve Limak’ın işlettiği iki termik santral için gerekli kömüre erişmek amacıyla 15 bine yakın ağaç kesildi. İkizköylüler, Akbelen için “Nefesimiz, suyumuz, ekmeğimiz” diyor.

Kesilen her ağaç, yok edilen ormanlar doğal dengeyi bozuyor. Yaşam pınarlarımız, su kaynaklarımız kuruyor. Türkiye, adım adım ağır bir kuraklıkla karşı karşıya kalıyor. Kuraklık ve aşırı sıcaklar, su varlığımızın önemini ve geldiği noktayı bir kez daha sorgulamamıza yol açtı.

Evet Türkiye, mevsim normallerinin çok üzerinde seyreden kavurucu sıcakların etkili olduğu tarihi bir süreçten geçiyor. Sıcakların artmasıyla birlikte su tüketimi de katlandı ve rekor düzeylere ulaştı.

Kurak geçen kış ve ilkbahar mevsimi nedeniyle barajlardaki doluluk oranları büyük ölçüde düşen İstanbul'da, hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte günlük su tüketimi görülmemiş düzeylere çıktı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), günlük su tüketiminin rekor düzeye ulaşması üzerine, abonelerine bir mesaj göndererek su kullanımı konusunda dikkatli olmalarını istedi.

Derinleşen kuraklık, içme suyu kadar elektrik üreten barajlarda da yansımasını bulmaya başladı. Barajlara gelen su miktarı, uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 40’a yakın düzeylerde azaldı.

UCUZ ELEKTRİK VE KEBAN

Keban, Adıgüzel, Alkumru, Almus, Alpaslan-1, Altınkaya, Batman, Boyabat, Demirköprü, Deriner, Dicle, Ermenek, Garzan, Hasan Uğurlu, Hirfanlı, Karacaören “ana havza” elektrik üreten barajlar olarak nitelendiriliyor.

Türkiye’nin en büyük barajları, Fırat Havzası üzerinde bulunuyor. Havzada, sırasıyla Keban, Karakaya, Atatürk, Birecik ve Karkamış yer alıyor.

Keban’da, elektrik üretiliyor, akan su havzadaki diğer barajda tutuluyor. Bu su, bir kez daha elektrik üretiminde değerlendiriliyor. Bu nedenle Keban’ın tuttuğu su miktarı, elektrik üretimi ve planlamasında kritik bir eşik olarak görülüyor.

Hidroelektrik santrallardan (HES) üretilen elektriğin birim maliyeti, diğer kaynaklara göre (özellikle doğal gaz ve ithal kömür) son derece düşük seyrediyor.

Toplam elektrik üretiminde suyun payı arttıkça, ortalama birim üretim maliyeti düşüyor. Böylelikle konutlar, sanayiciler ve esnaf görece daha düşük bir fiyattan elektrik tüketme olanağına kavuşuyor.

Suyun payı, yıllara göre değişmekle birlikte yüzde 20-25 aralığında seyrediyor.

DÜŞÜNDÜREN VERİLER

Ana havza barajlara, 1 Ocak-23 Temmuz döneminde 37 milyar 770 milyon metreküp düzeyinde su geldi. Geçen yıl aynı dönemde gelen su miktarı, 43 milyar 794 milyon metreküp su gelmişti.

Geçen yıla göre gelen su miktarı, yüzde 86.2 düzeyinde kaldı. Uzun yıllar ortalamasına göre gelen su miktarı da yüzde 66 olarak kayıtlara geçti.

Enerji sektörü uzmanları, iklim değişikliğine bağlı olarak elektrik üreten barajlara gelen su miktarının yıllar içinde azaldığını belirterek, “Barajlara gelen su miktarı azalıyor. Veriler de bunu teyit ediyor. Barajlara, uzun yıllar ortalamasına gelen su miktarı bu yönüyle çok dikkat çekicidir. Türkiye’nin, gerek içme suyu gerekse de enerji anlamında bu gerçeği kavrayacak önlemleri hızla alması ve gereken adımları atması yaşamsal önemdedir” dedi.

Akbelen’de olduğu gibi ağacımızla doğamızla birlikte suyumuzu da geri dönüşsüz biçimde kaybediyoruz. Yaşam kaynaklarımız alarm verecek seviyede kuruyor…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Olcay Aydilek Arşivi