Böylesi gelmedi: Süper Lig’de golün ve karakterin sembolü

Futbol, duyguların en çıplak haliyle sahneye çıktığı bir oyun. Kimi haksızlığa uğradığında hakemlerin üzerine yürür, kimi en ufak temasta kendini yere bırakır, kimi de oyundan alınırken formasını fırlatır. Ancak bazen bir oyuncu çıkar ve tüm bu alışılagelmiş sahneleri yerle bir eder.
O oyuncu, Edin Dzeko.
Fenerbahçe'nin aristokrat golcüsü.
Ders niteliğinde bir profesyonel.

Rakibinden kaşını açan bir darbe alıyor, kan içinde ama sessizce oyuna devam ediyor.
Eli kırılıyor, kenara gidip sargı yaptırıyor, hiçbir şikâyeti yok.
En ağır faullere maruz kalıyor, hakeme tek bir serzenişte bulunmuyor.
Mimiklerinde bile bir serzeniş göremezsiniz.
O, futbolun kirli tarafına hiç bulaşmayanlardan.

Ama en dikkat çekici olanı, 38 yaşında gösterdiği inanılmaz performans. 19 gol, 5 asist. Süper Lig’e bugüne kadar sayısız santrfor geldi, kimileri parladı, kimileri unutulup gitti. Ama Dzeko, başka bir yerde duruyor. O, sadece bir golcü değil, bir profesyonellik anıtı, bir karakter dersi, bir lider.

Bugün futbol sahalarında eksik olan en önemli şeylerden biri tam da bu. Şovun değil, emeğin peşinde koşan futbolcular. Dzeko, attığı gollerle değil, tavrıyla, duruşuyla ve sahada her an gösterdiği disiplinle genç oyunculara rehberlik ediyor.
Süper Lig, ondan daha çok gol atan santrforlar gördü ve daha çok görecek. Ama onun kadar karakterli, onun kadar büyük oyuncu olan biri gelir mi, işte orası meçhul.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Sedat Kaya Arşivi