Fikret Bila
CHP’nin Oyuna Gelmemesi Lazım
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yerel seçimlerde aldığı yenilgiden sonra CHP’ye karşı söylem ve tutumunda önemli değişiklik oldu.
CHP’yi yok sayan, terör örgütü PKK’yla aynı safta gösteren, dış güçlerle iş birliği yapmakla suçlayan, Kemal Kılıçdaroğlu’na “Bay Kemal” Özgür Özel’e “Özgür Efendi” diye hitap ederek küçümsemeye çalışan Erdoğan, yerel seçimden sonra bu tarzını değiştirdi.
CHP Lideri Özgür Özel’in görüşme talebini hemen kabul etti.
“Sayın Özel” diye hitap etmeye başladı.
Görüşmeden memnunluk duyduğunu kamuoyuna yansıttı.
Özel’in, “Saray’a da giderim ama TBMM’de veya AK Parti Genel Merkezi’nde görüşmeyi tercih ederim” sözlerini dikkate aldı. Özel’i Saray’a değil, AK Parti Genel Merkezi’ne davet etti.
Erdoğan’daki bu değişim doğal olarak dikkati çekti.
“Acaba ne oldu da Erdoğan böyle değişti?” sorusu gündeme geldi.
Erdoğan bir hesap yapmadan 22 yıldır sürdürdüğü tutumunu değiştirmez.
Belli ki siyasette yeni bir oyun kuruyor.
Erdoğan, Özel’e ve CHP’ye sıcak mesajlar vererek bir taşla iki kuş vurmayı hedefliyor olabilir.
Birinci hedefi, seçmene “yerel seçimlerde verdiğiniz mesajı aldım” diyerek, “yerel seçimden birinci çıkan Ana Muhalefet Partisi CHP’yi ve liderini dikkate alıyorum, Cumhurbaşkanı olarak görüşüyorum” izlenimi vermek.
Cumhurbaşkanı; CHP’yi yok sayan, ağır dille suçlayan kutuplaştırıcı söylemden vazgeçtiği, tarafsız bir cumhurbaşkanı olmaya gayret edeceği mesajı vererek, toplumda yarattığı Erdoğan karşıtlığını yumuşatmak istiyor da olabilir.
Diğer taraftan CHP Lideri Özel’i dikkate alarak, hatta hakkında olumlu mesajlar vererek CHP’de bir iç rekabet yaratmayı amaçladığını düşünmek de mümkün.
Erdoğan, Özel’i öne çıkararak, bir sonraki Cumhurbaşkanlığı için Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın adaylığını önlemeyi hedefliyor olabilir.
Nitekim Erdoğan-Özel görüşmesinden sonra bazı CHP’li milletvekilleri böyle bir rekabete, çekişmeye yol açabilecek açıklamalar yaptılar.
CHP’nin böyle bir oyuna gelmemesi lazım.
Özel, İmamoğlu ve Yavaş’ın bir arada, bütün olarak CHP’nin oylarını artırmak için çalışmaları gerekir.
Şimdiden alttan alta bir adaylık çekişmesi sürecine girerlerse bu CHP’yi böler, güçsüzleştirir.
İktidar bunu amaçlıyor olabilir.
Bu nedenle üç ismin bundan sonraki süreçte çok daha dikkatli olmaları gerekir.
İktidarın yeni anayasa hazırlamasından da anlaşıldığı gibi Erdoğan’ın dördüncü kez cumhurbaşkanı adayı olabilmesi için hukuki zemin oluşturmaya çalıştığı görülüyor.
Erdoğan’ın, Özel’e ve CHP’ye sıcak mesajlar vermesi yeni anayasa için destek arayışını da barındırıyor.
CHP bunun da farkında olmalı.
Yerel seçimden birinci olarak çıkmış bir parti olarak Erdoğan’ın ve iktidarın yarattığı gündemin peşine takılmak yerine halkın gerçek sorunlarını gündemleştirmek için çaba harcaması gerekir.
Birinci parti olarak CHP bunu yapacak güçtedir.
Bu gücünü unutmadan, iktidarın peşine takılmadan, belediye hizmetlerini halkın gerçek sorunlarını çözmeye yönelterek önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanmalı ve adaylık konusunu şimdilik gündemden çıkarmalıdır.