İsrail ile ABD’nin desteğiyle cihatçılara teslim edilen Suriye’de Arap Alevilerinin katledilmesi gelişmeleri yakından izleyenler için şaşırtıcı olmadı. Takım elbise giydirilip, boynuna kravat takılan Ahmed Şara’nın kontrolu gerçekten kaybettiği iddiası doğru mu, yoksa “etnik temizliği” Şara’dan uzaklaştırmak için uydurulmuş bir gerekçe mi bilemeyiz ama bildiğimiz şu ki Şara, katliamları bireysel girişimler olarak görmekle olan bitene destek veriyor durumda.

Neredeyse sistemli sayılacak bir katliama uğruyor Arap Alevileri. Bu uluslararası gözlemcilerce de kabul edilmiş bir gerçek. Üç gün boyunca HTŞ’ye mensup güçlerce kuşatma altında kalan, ülkenin nispeten hep istikrarlı kentleri olagelmiş Lazkiye ile Tartus’ta iddiaya göre iki binden fazla kişi infaz edildi. Kasıtlı olarak hedef alınan kurbanlar arasında doktorlar, mühendisler, eğitimciler ile tüm fertleri öldürülmüş aileler de var.

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SİHGE) biz dış habercilerin temkinli yaklaştığı bir savaş izleme grubuydu önceleri. Suriye’ye on dört yıl boyunca sürdürülen emperyal çullanma sırasında verileri tek taraflı, dolayısıyla güvenilmez olarak görülürdü. Çullanmanın son zamanlarında bu tutumundan vazgeçerek daha obkektif olacak bilgiler aktarmaya başlayınca güven kazanır oldu. İşte bu SİHGE önceki gün yaptığı açıklamada HTŞ güçlerinin intikam saldırılarında ölenlerin sayısının yaklaşık 750'si sivil olmak üzere 1.000'den fazla olduğunu duyurdu. Kurum, 125 hükümet güvenlik gücü mensubunun yanısıra direnişçi gruplardan 148 kişinin de öldürüldüğünü açıkladı.

Şara yönetiminin saklanamaz boyuttaki zulmüne karşı direnişin başladığı görülüyor. Bizdeki “bir kısım/rezil medya”nın da “Esad’ın artıkları” sandığı direnişçiler, Şara hükümetinin göreve başlamasından bu yana baskı altında tutulan Arap Alevi kesimlere mensup. HTŞ’ye isyan bayrağı açan Süveyde’deki Dürziler nasıl ki “Esad kalıntıları” değilse, Lazkiye ile Tartus merkezli direnişçiler de değil. Şara yönetimi meşru olmanın tek yolunu herkesi Esad yanlısı/kalıntısı olmakta görüyor anlaşılan.

SİHGE ayrıca kıyı kenti Lazkiye çevresindeki geniş alanlarda elektrik ile içme suyunun kesildiğini, birçok fırının kapandığını da belirtti ki bu cihatçı rejimin kentte yaşayan Arap Alevilerinin yaşamla tüm bağını kesmek istediğini gösteriyor..

Associated Press haber ajansının konuştuğu Alevi köy ya da kasaba sakinleri, silahlı kişilerin çoğunluğu erkek olan Alevileri sokaklarda ya da evlerinin kapılarında vurarak öldürdüklerini anlatmış. Şiddetten en çok etkilenen kasabalardan biri olan Baniyas sakinleri de cesetlerin sokaklara saçıldığını ya da evlerde, binaların çatılarında gömülmeden bırakıldığını, kimsenin de cesetleri toplayamadığını söylemiş.

Kravatlı Şara’nın tüm makyajlama çabasına rağmen örtemeyeceği büyük bir etnik temizlik gerçekleşiyor Suriye’de. Acı olan,Şaragillerin Arap Alevilerini “öldürülmesi gereken” din dışı kesim olarak görmesi. İşlenen cinayetlerin mezhepçi nedenleri olduğu da kimse için sır değil yani.

Kravatlı Şara’nın uydurduğu gibi “bireysel saldırı”lar değil yaşananlar. Suriye’nin bilimsel, entelektüel, etnik temelini yok etmek, Alevi nüfusun bölgeden kalıcı olarak silinmesini sağlamak üzere tasarlanmış hesaplı bir askeri operasyondur yapılan.

Çok acı olacak ama infaz kurbanlarından bazılarının adlarını aktararak vahşetin boyutları konusunda bir farkındalık yaratmış olayım. Bakın:

İdam Edilen Sağlık Çalışanları: Dr. Ibrahim Nuzha, Eczacı Nour Nuzha, Eczacı Hazar Nuzha, Dr. Ruba Al-Sheikh, Dr. Bassam Sobh, Dr. Hydra Sobh, Eczacı Tala Dove, Dr. Osama Ahmed, Dr. Faten Bilal, Eczacı Majid Shadd, Dr. Lina Dada.

İnfaz Edilen Akademisyen/Aydınlar: Profesör Mohi Hamama, Profesör Khalidiya Ghanem, Profesör Imad Al-Din Ammar, Profesör Asif Newf, Mühendis Muhannad Deeb, Profesör Muhannad Hassan, Profesör Firas Dawood, Emekli Devlet Memuru Ali Hassan Mustafa, Profesör Firas Bashlawi, Profesör Youssef Newf, Öğretmen Souad Hussein.

Katledilen Çocuklar: Rose Sobh, Minissa Hassan, Haider Newf, Mirza Ali Zahir, Joel Ali Zahir.

Tüm fertleri öldürülen aileler: Zahir Ailesi: Mirza Ali Zahir (Ebu Ali), Eşi, Afaf Munir Wasel (Ümmü Ali), Oğulları Ali Mirza Zahir ile eşi Zina Afif Abboud, Çocukları Mirza Ali Zahir, Joel Ali Zahir

Bunlar sayıları kimilerine göre bin, kimilerine göre iki bin olan infaz edilmiş Arap Alevilerin çok küçük bir bölümünü oluşturuyor. Bir diğer deyişle “tespit edilebilenleri”.

Kim Suriye’yi parçaladıysa, kim emperyal güçlerin payandası olduysa, kuşku yok, elbette tarih önünde hesap verecek.

Dileğim mahkeme önünde de hesap vermeleri.

Bir gün mutlaka.