Ban, kaçacağı tekneyi Taşkesenlioğlu’nun parasıyla almış

AK Partili Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’nun eşi Ünsal Ban, 27 Ağustos’ta Twitter’da şunları yazdı:

“Boşanma davası ile ilgili gizlilik kararı ve twit yasağı vardır. Konu ile ilgili bilgiler Türk adaletine saygımdan dolayı mahkeme dilekçemde yer alacaktır. Dilekçe verildiği gün tüm kamuoyuna mal olacaktır.”

“Dilekçenizi gönderebilir misiniz?” diye sordum.

“Hazırlayınca tabi ki” şeklinde yanıt verdi.

Ertesi gün oldu.

28 Ağustos.

Köşe yazımda yanıt hakkına yer vermek üzere Ban’ı telefonla aradım. Açmadı. WhatsApp’tan “Dönebilirseniz sevinirim” diye yazdım. Mesajı görmesine rağmen yanıt vermedi. Oysaki telefon numaram kendisinde kayıtlıydı. Bu sessizliğe anlam veremedim.

Meğer aynı saatlerde yoldaymış ve Yunanistan’a kaçıyormuş.

İddiaya göre başkasına ait araçla dağ yollarından dolanarak, Muğla’ya ulaşmaya çalışıyormuş. Amacı Bodrum’daki ‘Betina’ adlı yatıyla denize açılmakmış.

4.5 milyon Euro’luk tekne

Ankara Hacı Bayramı Veli Üniversitesi’nde profesör olan Ban, akademisyen maaşıyla nasıl tekne alabildi?

Eşi Zehra Taşkesenlioğlu’nun 18 Ağustos’ta Gölbaşı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu boşanma davasının dilekçesinde, servetin kaynağı açıklanıyor.

Taşkesenlioğlu, Ban’ın kendisinden aldığı paralarla bu tekneye sahip olduğunu öne sürüyor.

Taşkesenlioğlu’nun iddiasına göre Ban, ilkin 750 bin TL’ye bir tekne almış. Daha sonra tekneyi satarak, 4.500.000 Euro karşılığında ‘Betina’ adlı tekneye sahip olmuş.

Yaklaşık 82,5 milyon TL’lik bir servetten söz ediyoruz.

Dilekçede tekneye ilişkin şu bilgiler yer alıyor:

“Davalı koca evlilik birliği içinde müvekkilden aldığı para ile müvekkilin tüm itirazlarına rağmen önce 750.000 TL’ye bir tekne almış, bunu satarak 4.500.000 Euro’ya yeni tekne almış ve tekneyi Malta’da Elit Yaycılık adına kayıt ettirmiştir.”

‘Ferretti 100 Art’ model teknenin Malta bayrağı taşıdığı ve bu tarihte Göcek marinasında olduğu kaydediliyor.

Taşkesenlioğlu’nun tekneden haberi var

Tekneden Taşkesenlioğlu’nun haberinin olduğu anlaşılıyor.

Dilekçede, Taşkesenlioğlu’nun “Bu kadar yüksek bedeli nereden buldun?” diye sorduğu, Ban’ın “Kredi çektim” diye karşılık verdiği ifade ediliyor.

Dilekçeden:

“Müvekkil bilgisi dışında böyle bir kredi çekilerek borçlanılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdiğinde ağır hakaret ve söylemlere maruz kalmıştır.”

Öyle mi, değil mi, bilmiyoruz.

“Verdiği paralarla yapılan alım satım işlerine ortak edilmeyen” Taşkesenlioğlu’nun “Tekneye ilişkin bilgi ve belge istemesi, hatta tekne kaptanı ve personelle görüşmesi” bile Ban tarafından yasaklamış.

Ban ile gözaltına alınmadan iki gün önce yaptığımız sohbette, tekne iddiasını sormuştum. Ban, tekneyi finansal kiralama yoluyla kredi çekerek aldığını ve iade ettiğini söyledi. “Taşkesenlioğlu’nun parasıyla mı aldınız?” diye sorunca Ban, “Olmayan parayla nasıl alacaksınız!” dedi.

Anlıyorum ki tekneyi iade etmemiş.

ETİ’den de ihale almış

Ban’ın tekne kaptanının yanı sıra şoförü Ahmet Karakaş da gözaltına alındı.

Karakaş, Ban için özel bir isim.

Çünkü Mengen ve Dentak adlı şirketlerini, kağıt üzerinde O’na devrecek kadar Karakaş’a güveniyor.

İddiaya göre polis, Karakaş’ın Ankara’daki evine baskın yaptı. Karakaş’ın eşi ve baldızı bazı belgeler yakarken yakalandı.

Merak ediyorum.

Acaba yakılan ya da yakılmak üzereyken ele geçirilen belgeler arasında Maya Araştırma Danışmanlık Eğitim Organizasyon Ticaret Limited Şirketi’ne ait olanlar da var mı?

Çünkü Zehra Taşkesenlioğlu ve kız kardeşi Nesrin Kakırman’a ait olan Maya, 10 Ekim 2019’da Karakaş’a devredildi.

Şirketin Karakaş’a geçirildiği tarihte, Eylül-Kasım 2019 arasında bir kamu kurumu olan ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nden ‘Üretim Yönetimi ve Uzmanlık Eğitimi Programı’nın ihalesini aldı. Bu tarihten bir yıl önce de ETİ’nin ‘Kurumsal Gelişim Eğitimi Programı’nı üstlendi. İki ihale alınırken Taşkesenlioğlu’nun milletvekili olduğunu hatırlatmam gerekir.

Karakaş, Maya’nın 20.000 hissesinden 19.999 adetini 2020’de Ban’ın ağabeyi Ünal’a verdi.

Durum değişmedi.

Çünkü ikisi de paravan isimlerdi.

Şirketleri gerçekte Ünsal Ban yönetiyordu.

Ayrıca Taşkesenlioğlu’nun bu trafikten haberdar olmaması mümkün değildi. Ağabeyi Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı olduğu tarihte Ban’ın Maya üzerinden borsada hisse alım satımı yaptığını, ücret karşılığı danışmanlık hizmeti verdiğini biliyor olmalı.

İtirafçılar susturuluyor

Ban, eşinin görüntülerini gizlice çekip Peker’e göndermekten, tehdit ve şantaj suçlarından dört gündür gözaltında.

Ban, eşi ve kayınbiraderi hakkında ifşaatlarda bulunacağını söylemişti.

Diğer taraftan…

SPK’nın şikayet üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma açıldı.

Sanki bir numaralı şüpheli, eski SPK Başkanı’na ulaşmak için Zehra Taşkesenlioğlu ile Erzurum’da görüşen ve rüşvet istendiğini iddia eden Mine Tozlu Sineren olacak.

‘Bağımsız’ Türk yargısı her zamanki gibi iktidara değil, iktidar sahiplerinin bulaştığı suçlar için tanıklık bildirene ve itirafta bulunana dokunuyor.

Türk Hava Kurumu Üniversitesi’ndeki usulsüzlüklerden ötürü hakkında 18 dava açılırken bir gün gözaltına alınmayan Ban, “Konuşacağım” dediğinde, dağ yollarında izi sürülerek, yakalanıyor. Kendisinden rüşvet talep edilenler Beştepe’deyken, Sineren savcılığa çağrılmayı bekliyor.

Boşanma davası dilekçesine bile özel hayat gerekçesiyle yayın yasağı getiriliyor.

Taşkesenlioğlu, milletvekili olduğu için dokunulmazlık zırhına güveniyor. TBMM’de çoğunluğu elinde tutan Cumhur İttifakı’nın dokunulmazlığını kaldırmayacağını elbette biliyor.

Belli ki ayakkabı kutusu içinde rüşvet alanların…

Kravat kutusunda ‘hediye’ kabul edenlerin…

Bileğine 700 bin TL’lik bir saat takanların aklanmış olmasına güveniyor.

Başörtüsü ile bunca haramı örteceğini sanıyor.

Fena halde yanılıyor.

Artık AK Parti’nin teknesi su alıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Saymaz Arşivi