Atatürk’ün mirası: Rami Kışlası Kütüphanesi

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın resmi web sayfasında yer alan “Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü” başlığı altında yer alan “Rami Kışlası Kütüphanesi” künyesine bakan oldu mu?

Bakıp da bu yatırımın hangi bütçeden karşılandığını gören oldu mu?

Bu iki soruya da “Evet” yanıtını verenler, Rami Kışlası Kütüphanesi restorasyonunun Türk Tarih Kurumu yatırım bütçesinden karşılandığı bilgisine sahip olmuşlardır.

Bu noktadan geri gidelim…

Birçok kaynaktan alabileceğimiz bilgileri; kamu bütçesini devlet adına denetleme yetkisi olan yargı kurumu Sayıştay’ın “Türk Tarih Kurumu 2021 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu” ndan aktarmayı tercih ediyorum:

a) Genel Bütçeden Yapılacak Yardımlar İdare tüzel kişiliği haiz, özel bütçeli kamu kuruluşu olarak güçlü nakit varlığı ve mali yapısı nedeniyle genel bütçeden her hangi bir yardım almamıştır.

b) Atatürk’ün Vasiyetinde Yer Alan Gelirler En önemli gelir kalemi Atatürk’ün vasiyetine dayalı gelirdir. Mustafa Kemal Atatürk’ün 05.09.1938 tarihli Vasiyetnamesine göre Türkiye İş Bankası sermaye hisselerinin Atatürk’e ait %28,09’una (CHP tarafından temsil edilen) ilişkin temettü gelirleri, yarı yarıya Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’na tahsis edilmiştir.

Atatürk Türk Tarih Kurumu (TTK) ve Türk Dil Kurumu (TDK)’nu kurarken Cumhuriyet devrimlerini, Türk tarih yazınını “siyasi iktidarlara” değil, sivil topluma emanet ediyor.

Ne var ki siyasal İslam ile akraba iktidarların bu iki kurumu “devlet dairesine” dönüştürme atakları hiç bitmiyor.

TTK’yla ilgili yapılan son düzenleme Sayıştay’ın 2021 raporunda yer alıyor:

Yıllardan bu yana 102.02.05- T.C. Vakıflar Bankası Başkent Şubesi nezdindeki vadeli mevduat hesabında nemalandırdığı nakit varlıklarını 8 Nisan 2020 tarihi itibarıyla kapatarak, TCMB nezdindeki “102.02.18-Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kurum Tek İdare Tahsilat Hesabı”na aktarmış; 31.12.2021 tarihli bilanço günü itibarıyla Hazine ile mutabakatı sağlanmış mevcut nakit varlıklarını ise 1.577.782.216,15 TL tutar ile “135-Tek Hazine Kurumlar Hesabından Alacaklar” hesabında mali tablolarına yansıtmıştır.”

Bu düzenlemeyi İş Bankası’ndaki Atatürk’ün hisselerinin Hazine’ye devredilmesini talep eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı amacına yaklaştıran bir adım olarak da okumak mümkün.

Türk Tarih Kurumu’nun tarihçesine bakalım…

Atatürk’ün direktifiyle “Türk tarih ve medeniyetini bilimsel yollardan incelemek amacıyla” 28.04.1930 tarihinde Türk Tarih Heyeti adıyla kurulan kurum, 1935’den sonra Türk Tarih Kurumu adını alarak çalışmalarını sürdürüyor.

TTK ile aynı statüde kurulan Türk Dil Kurumu da 1932 yılında faaliyete geçiyor.

Mustafa Kemal Atatürk, 5 Eylül 1938 tarihindeki vasiyetnamesi ile Türkiye İş Bankası’ndaki hisselerinin gelirini yarı yarıya TTK ve TDK’ya bağışlıyor.

Bu iki kurum 21 Eylül 1940 gün ve 2/14556 sayılı Bakanlar Kurulu kararnamesiyle “kamu yararına çalışan dernekler” arasına alınıyor.

12 Eylül 1980’de hükümeti deviren darbeci generaller, dernek statüsünde faaliyet gösteren ve Atatürk’ün kalıtı sivil TDK ve TTK’yı kapatıyorlar!

12 Eylül Anayasası’nın 134’üncü maddesi ile miras hukukuna atıfla TTK ve TDK’nın mali menfaatlerini güvence altına alıyorlar.

Askeri yönetim 17 Ağustos 1983’de Cumhurbaşkanlarının gözetim ve desteğiyle Cumhurbaşkanınca ilgilendirilecek bakanlığa bağlı “Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu” nu kuruyor.

664 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile TTK ve TDK ayrı birer kamu tüzel kişiliğe sahip olmakla birlikte, yeni kurulan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu denetim ve gözetimine bağlanıyor.

AKP iktidarı bu kurumlara ilk müdahalesini, 11.10.2011 tarihinde çıkardığı “664 sayılı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” ile yapıyor.

Cumhurbaşkanlığı 15.07.2018 tarihli genelgesi ile de Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’na Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “İlgili kurumu” statüsü veriliyor.

1994-1997 dönemi Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) Başkanı Ali İhsan Karacan, Atatürk’ün İş Bankası hisseleri ve vasiyetnamesine ilişkin belge ve bilgilerini derledi.

Karacan henüz basım aşamasında olan kitabında bu konuyu irdeliyor.

Karacan’ın iddiası şu: TTK ve TDK 1983 yılında devlete bağlanarak dernek statüsünden çıkarıldı. Bugünkü TTK ve TDK Atatürk’ün vasiyetnamesinde yer alan kurumsal yapılar değil.

Karacan bu nedenle de Atatürk’ün vasiyetnamesine dayanılarak İş Bankası karından TTK ve TDK’ya yapılan gelir transferlerinin “Anayasal” zeminden yoksun olduğunu ileri sürüyor.

Farklı kaynaklardan elde ettiği verileri değerlendirerek yaptığı hesaplama göre TDK ve TTK’ya İş Bankası’ndan 2010-2021 döneminde aktarılan toplam kaynağın 2 milyar lirayı geçtiğini belirtiyor.

2021 yılı itibariyle İş Bankası sermayesinin 4.5 lira olduğunu dikkate alırsak hiç de azımsamayacak bir kaynak son 10 yıldır Kültür ve Turizm Bakanlığı tasarrufunda…

Karacan 1942-1982 yılları arasında TTK ve TDK Genel Kurul kararları ile bütçesinin kontrol edilebilmesine karşılık, sonraki yıllarda sınırlı verilerle dökümante edilen Sayıştay raporları ve Meclis soru önergelerine verilen yanıtlar üzerinden bilgi edinilebildiğini vurguluyor.

1993-2008 yılları arasında TTK Başkanlığını sürdüren eski MHP milletvekillerinden Yusuf Halaçoğlu’na “Rami Kışlası Kütüphanesi yatırım bütçesi TTK’dan karşılanmış. Bu yatırım TTK’nın amaçlarını kapsıyor mu” diye sorduğumda “Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlanması TTK’nın özerk niteliği ile bağdaşmıyor” yanıtını veriyor.

Bu tezini bir örnekle açıyor…

TTK’nın Uluslararası Akademiler Birliği (UAI) üyesi olduğunu hatırlatan Halaçoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı olarak 1993 yılında kurulan Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA)’nin, UAI’ye üyelik talebinin “sivil bir organizasyon olmadığı, devlete bağlı bir kuruluş” olduğu gerekçesiyle kabul görmediğini belirtiyor.

Özet şu ki; Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 13 Ocak günü hizmete açılan İstanbul’daki Rami Kışlası Kütüphanesi, İş Bankası’ndaki Atatürk hisselerinden TTK’ya aktarılan kaynakla finanse edildi.

2014 yılında başlanılan restorasyonla 266 yıllık Rami Kışlası’nda ortaya çıkan 3 ayrı yapı, kapasite yönünden dünya sıralamasında ilk 10’a giriyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı

Rami Kışlası Projesi Künye Bilgileri

  • Proje alanı: 220 bin m2
  • Millet Bahçesi Peyzaj Alanı: 51 bin m2
  • Kapalı Alan: 36 bin 250 m2 (8 adet ana kol-23 bin m2 ve 5 adet blok yapı-12,7 bin m2)
  • Oturma kapasitesi: 4 bin 200 kişi
  • Kitap kapasitesi: 2.5 milyon adet
  • Yürütücü: İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü (Türk Tarih Kurumu yatırım bütçesi)
  • 1. Etap Sözleşme Bedeli: 28 milyon TL (2014 yılı fiyatlarıyla)
  • 1. Etap Yüklenicisi: TRANS-T İnş. San. Ve Ticaret Ltd. Şti
  • 2. Etap İhale Ekap No: 2017/424271 (Belli İstekliler Arasında)
  • 2. Etap Yüklenicisi: Yılmaz Yapı Taahhüt ve Tic. Ltd. Şti.
  • 2. Etap Sözleşme Bedeli: 39 milyon TL (2017 yılı fiyatlarıyla)
  • 3. Etap Sözleşme Bedeli: 181 milyon TL (2021 yılı fiyatlarıyla)
  • 3. Etap Yüklenicisi: Adamak Restorasyan ST ve Abma Restorasyan Ltd. Şti. İş Ortaklığı
  • Proje Adres Bilgisi: Ramiyeni mah. 268 ada 17 parsel
  • Proje ortakları: Kütüphaneler ve Yayımlar Gn. Md, Kültür Varlıkları ve Müzeler Gn.Md.
  • Proje alternatif isimleri: Rami Kitap ve Kütüphanesi Vadisi, İstanbul Kütüphane Vadisi, İstanbul Arşiv Kütüphanesi

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serpil Yılmaz Arşivi