Askıda ekmek ne o zaman?

İktidar “aç insan yok” diyerek ekonomik krizin sonuçlarını da yok sayıyor.

Tabii bu “açlık”tan ne anladığınıza bağlı?

Bir ülkede açlık, aç insan var demek için “sokaklarda açlıktan ölmüş insanlar, bir deri bir kemik kalmış çocuklar olmalı” diyorsanız; kuru ekmek yiyen, suya ekmek doğrayan, pazarda artık toplayan insan aç değildir, o ülkede açlık yoktur.

İktidarın yaklaşımı maalesef böyle.

Ancak açlığın ölçüsü bu değil.

Türkiye’de aç insan, açlık sorunu yoksa “askıda ekmek” ne o zaman?

Askıda fatura?

Askıda süt?

Bakkaldan askıda ekmek istemek kolay bir iş mi bir vatandaş için?

Çocuğuyla girdiği marketten sütü veya yumurtayı kasada bırakarak çıkmak kolay iş mi?

Çocukları üşümesin diye saç kurutma makinesini açıp, yan odaya geçip hayatına son vermek kolay mı?

Çocuğuna pantolon alamadığı için kendini yaşamaya değer bulmamak kolay karar mı?

Açlıktan okulda bayılan ilkokul öğrencisi gördü bu ülke.

Açlıktan belediye otobüsünde, minibüste bayılan kadın da gördü.

İktidar “aç insan yoksa sorun yok” diyemez.

Yol açtığı ağır ekonomik kriz nedeniyle orta sınıf çöktü.

Yoksul kesim, çocuklarının karnını doyurabilmek için uğraşıyor.

Çocuklar okulu bırakıp sanayide çalışıyorsa veya okuldan çıktıktan sonra kağıt toplamaya gidiyorsa, emekliler pazardan artık topluyorsa o ülkede aç insan, açlık vardır.

TÜRK-İŞ açlık ve yoksulluk rakamlarını açıklıyor.

Son açıkladığı rakamlara göre açlık sınırı 6.018 lira, yoksulluk sınırı 19.602 lira. Asgari ücret 4.253 lira, en düşük emekli maaşı 2.500 lira.

Bu, asgari ücretli, emekli için açlık değil de nedir?

Tarımda kendi kendine yeterli bir ülke olan Türkiye, buğday, ayçiçek yağı ithal eden bir ülke haline getirildi.

Çiftçi cezalandırıldı, ithalatçı ödüllendirildi.

Bir yıl içinde 2 bin lira olan gübre 15 bin lira oldu. 6 lira olan mazot 25 lira oldu. Tarımsal ilaç yüzde 200 zamlandı.

Bu çiftçi nasıl ucuz ürün üretecek, harcadığını nasıl geri toplayacak, Türkiye’de nasıl ucuzluk olacak?

Enflasyon resmi rakamlara göre bile neden yüzde 70’e fırladı?

İktidarın düşük faiz ısrarı yüzünden.

Faiz düşük olunca önce dolar düşecek, dolar düşünce ihracat patlaması olacak, ihracat patlaması olunca döviz daha da düşecek, döviz daha da düşünce enflasyon da düşecekti.

Ne oldu?

Tam tersi oldu.

Faiz düşük belirlendi, dolar patladı, dolar patlayınca enflasyon da patladı.

Ekonomi bilimi böyle olacağını söylüyordu.

Faiz ile kur ve enflasyon arasındaki ilişkinin ne olduğunu ekonomi bilimi ortaya koyalı çok oluyor.

İktidarın bunu reddetmesi gerçeği değiştirmiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fikret Bila Arşivi