Ayşenur Arslan

Ayşenur Arslan

Ama artık yeter!

Hüseyin Gün’ün güya itirafıyla da somut verilerle de İmamoğlu’nun, Necati Özkan’ın ve Merdan

Yanardağ’ın casusluk dosyası çöpte.

Ama sırf bu dosya için tutuklanan Merdan hala cezaevinde.

Üstelik…

Olacak şey değil, akıl tutulması ama.. Merdan şimdi bir de Hüseyin Gün’ün, İmamoğlu ile fotoğrafından hatırlayacağınız manevi annesini öldürmekle suçlanabilir..

Elbette önce zemin hazırlanıyor. Saray sözcüleri, troller tozu dumana katıyor. Ondan sonra sıra savcılığın soruşturma başlatmasına geliyor.

Yıllardır her repliğini ezberlediğimiz oyunda perde yine açıldı.

Saray’ın kıymetlisi Cem Küçük, manevi anne Seher Alaçam öldüğünde Merdan’ın o eve gittiğini iddia ediyor.

Alaçam’ın cenazesi 26 Temmuz 2022 günü kaldırılmış.

Merdan, zaten tanıdığını inkar etmediği kadının ölümünü haber alınca eve gitmiş, cenazesine de katılmış olamaz mı?

Deliller “HAYIR” diyor.

“* Hüseyin Gün ile Merdan Yanardağ arasında o tarihlerde telefon görüşme tespiti yok.”

“* Kaldı ki Merdan o sırada Covid nedeniyle evde karantinada.. Emre Kongar ile yaptığı programa da evden katılabiliyor.”

“* İlginç bir başka nokta: Casusluk soruşturmasında ifadeleri alınırken Hüseyin Gün’e de Merdan’a da böyle bir soru yöneltilmiyor.”

Olsun!

Cem Küçük’e bunlar engel olur mu hiç!! TGRT ekranlarında esip savuruyor. “Seher Alaçam da masum biri değil” diye, neyi ima ettiği belirsiz suçlamalarda bulunuyor.

“Bu başsavcılık ve istihbari kaynaklar tarafından üzerinde en çok durulan konulardan biri” diyor.
Program arkadaşları Barış Yarkadaş ve Gürkan Hacır da gıkını çıkarmadan dinliyor.

“Hani kanıt, hani belge arkadaş” diyemeden sus pus öyle oturuyor.

*. *. *

Biz bu ülkede ne katiller gördük.. Devlet tarafından kullanıldığı ortaya çıkan.. Ya da firariyken devlet tarafından korunan..

Ve ne yazık ki, nice masum insanın hayatının da devletin gücünü kullanarak parçalandığına tanık olduk.

Osman Kavala mesela.

Erdoğan’ın en nefret ettiği dosya Gezi’nin tüm yükünü sırtına yüklediler. Tam 2 bin 922 gündür cezaevinde.

Herhalde 29 Ekim bayramı münasebetiyle eşi Ayşe Buğra ile açık görüşe izin vermişler de beton hücresinden çıkabilmiş. Ve hala dimdik, Türkiye’ye bakmış!

Aslında unutuldu gitti. Osman Gezi’den beraat etmişti de, Erdoğan sinirlenmişti. Bunun üzerine derhal ona da bir “casusluk” soruşturması açtılar ve tam kapıdan çıkacakken tutukladılar. Osman casusluktan beraat etti etmesine de aradan geçen sürede, Gezi dosyası yeniden ısıtıldı ve bu kez müebbet hapisle Erdoğan’ın gönlü oldu.

Gezi çekilişinde piyangonun Silivri’ye gönderdiği Tayfun Kahraman da..

Anayasa Mahkemesi’nin açık kararına rağmen Can Atalay da..

Artık kaçıncı kez söyleyeceğim kim bilir, Selahattin Demirtaş da bir yılı daha içerde bitirecekler.

Sırf Reis Birinci Erdoğan’ın.. Sonrasında kısmetse veliaht ikinci Erdoğan’ın tahtı sarsılmasın diye.

İyi de yeter yahu!

Hakikaten yeter!

Alın uçaklarınızı, kasalarınızı gidin de bizi ve memleketi bir rahat bırakın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşenur Arslan Arşivi

Sözcü "nereye"?

04 Aralık 2025 Perşembe 11:12

Medyada fırtına: Sözcü'ye ne oldu?

03 Aralık 2025 Çarşamba 09:18

Erdoğan PKK’nın restini görecek mi?

02 Aralık 2025 Salı 10:29

Kirpiyi kucaklayabilir misiniz?

29 Kasım 2025 Cumartesi 09:19

Trump: Pis domuz

28 Kasım 2025 Cuma 09:59

Islak mendil devrimi

27 Kasım 2025 Perşembe 09:23

Saray'da hesaplar değişiyor mu?

26 Kasım 2025 Çarşamba 09:04

Ankara'da İmralı türbülansı

25 Kasım 2025 Salı 09:21

KK: Ah şu arşiv olmasa!

24 Kasım 2025 Pazartesi 09:17