Serpil Yılmaz
Adalet için
Bağcılar’da Ebubekir Meydanı ve Kadın Merkezi’nin açılışını yapan Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı
Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu dinlemek için
meydanı dolduranlardan tek ses yükseliyordu: İktidar. İktidar. İktidar.
Seçime 48 gün kala benzer etkinliklerde durum farklı değil.
20 yıllık AKP iktidarında muhalefet hiç bu kadar iktidara yakın olmamıştı.
"Kadın erkek eşitliği, her evde huzurun, bereketin olması, adalet için, halk için, millet için iktidar" diyen Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürüyor:
"Benim bu millete sözüm var. Haksız olarak alınan, Hazine'den çalışan 418 milyar doları alacağım ve bu milletin cebine koyacağım. Bana karşı çıktıklarını biliyorum, Kılıçdaroğlu gelmesin diye çaba harcadıklarını biliyorum, büyük mücadeleler verdiklerini de veriyorum. Benim tek güvencem bu ülkenin insanları."
İmamoğlu’nun aynı meydanda, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine
Dair Kanun’un değiştirilmesi talebine gönderme yaparak, “Görevi şiddeti önlemek olan bazı
yöneticiler bu amaç için çıkarılmış kanunları ne yazık ki birtakım siyasi pazarlıkların meselesi haline getiriyorlar” sözleri, yaklaşan seçimlerin hangi atmosferde geçtiğini de ortaya koyuyor.
Geçtiğimiz yıl AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın imzası ile Türkiye’nin
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi, geniş toplumsal desteğe rağmen tarikatların “pazarlıklarına” uygun bir sonuçtu.
İmamoğlu, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye de mesafeli duran Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM)
Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın derneğinin yaptığı açıklamayı hatırlatarak,
AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin’in “Yalnız bırakıldım” serzenişine, “Lütfen arkasında durun, biz sizin yanınızdayız” diye sahip çıkıyor.
Kılıçdaroğlu’nun seçmene en büyük vaadi olmanın ötesinde, kamuoyunda da karşılık bulan “Adalet”
söylemi; yolsuzluktan, yoksullukla mücadeleye, hak ve hukuka dayalı eşitlikçi toplum tahayyülüne
kadar kapsama alanını genişletiyor.
Ankara'dan 15 Haziran 2017 günü yola çıkan CHP Genel Başkanı olarak Kılıçdaroğlu, 25 gün süren 420
kilometrelik “Adalet Yürüyüşü”ünü Maltepe Mitingi’nde sonlandırırken, “Kimse bunun bir son
olduğunu düşünmesin, yürüyüş bizim ilk adımımızdır” mesajını veriyordu.
Adaletin toplumsal barışın temel taşı olduğuna yurt dışından da örnekler verebiliriz.
Afganistan’da Taliban yönetiminin kız çocuklarının eğitim hakkı ellerinden aldıktan sonra kadınlara
getirdikleri üniversite yasağı karşısında yükselen protesto gösterileri…
16 Eylül 2022'de İran'da 22 yaşındaki Mehsa Emini adlı kadının polis tarafından gözaltındayken
öldürülmesine tepki olarak başlayan ve hala devam eden hükümet karşıtı eylemler…
İran’da sular durulmadı: 28 Ocak itibariyle protestoculardan idam edilenlerin sayısı 55’e ulaşmıştı.
Yüzlerce direnişçi sokaklarda, evlerinde, karanlık köşelerde öldürüldü.
Ölümüne yürüttükleri mücadelenin son safhası “kamusal alanda dans etme özgülüğü” talebi…
Özgür ve adil bir toplum talebinin kitlesel eylemlere dönüştüğü tek yer Ortadoğu değil.
Uluslararası Para Fonu 2022 yılı verilerine göre, İsrail’de kişi başına düşen milli gelir 54 bin 690 dolar.
Ülke zengin ama mutsuz…
Aşırı sağcı lider İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu hükümetinin yargının yetkilerini kısıtlayan,
başbakanın görevden alınmasını zorlaştıran yasa tasarısı 23 Mart’ta kabul edildiğinde, sokaklarda
protesto gösterileri sürüyordu.
Yasa tasarısı Meclis’te yapılan üçüncü oylamada, 47 red oyuna karşı 61 oyla kabul edildi. Muhalefet
liderleri yasa değişikliğine sert tepki gösterirken, düzenlemenin Netanyahu'ya yönelik “kişiye özel bir
yasa” nitelemesi yaptılar.
Diken’de yer alan habere göre; eski Başbakan ve Yeş Atid (Gelecek Var) Partisi lideri Yair Lapid,
Twitter hesabından paylaştığı mesajında, "Gece vakti hırsızlar gibi koalisyon ahlak dışı ve bozuk bir
yasa çıkardı" ifadelerini kullandı.
Eski Savunma Bakanı ve Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz ise "Netanyahu yönetimini
güçlendirecek kişiye özel bir yasa... Yumuşama, durma ve kısıtlama yok. Herkesi dışarı çıkıp
gelişimimizi ve bizi tehlikeye atan yargı düzenlemesini protesto etmeye davet ediyorum" diyordu.
Tasarıya karşı çıkanlar 12 haftayı geride bırakırken, “Sivil itaatsizlik günü” protestosu düzenlediler.
İsrail’deki protestoların nerede duracağı belirsiz…
Batılı ülkeler, Ortadoğu’daki adalet arayışından farklı olarak ekonomik haklarını savunmak için
sokaktalar.
Milyonlarca Fransız, emeklilik yaşını 2030’a kadar 62’den 64’e çıkartan karara karşı protesto eylemleri
ve grevler sürdürüyor. Yapılan kamuoyu anketlerine göre her 10 Fransız’dan 8’i “emekli reformun”
karşı…
Almanya’da Münih ve Frankfurt Havaalanları ücretlerine yüzde 10.5 oranında zam isteyen 2.5
milyon çalışan, 26 Mart Pazar ve 27 Mart Pazartesi tüm gün sürecek greve çıkıyor.
Almanya Federal İstatistik Kurumu (Destatis) Eylül 2022’de enflasyon oranının rekor kırarak yüzde
10'a yükseldiğini açıkladığında, ülkede 1951 yılından bu yana enflasyon oranı en yüksek seviyeye
ulaştı.
Rusya ve Ukrayna savaşının başlaması ile yükselen enerji ve gıda fiyatlarının etkisiyle yükselen
enflasyon oranının Şubat 2023’de yüzde 8.7 ile açıklanmıştı.
Almanya’da çalışanlar enflasyon oranı kadar zam istiyor.
Adaletli bir toplumda halk enflasyona ezdirilmez.
21. yüzyılda hiçbir toplum tarihsel mücadelelerden gelen kazanımlarından bir adım geri atmıyor.
Coğrafyadan ve siyasal görüşlerden bağımsız olarak, özgürlük ve eşitlik taleplerinin önüne çıkanlara
dersini veriyor.
Böyle bir dünyada halkların adalet yolculuğunu “çanta dolusu” paraların ya da “kanlı ellerin”
engelleyeceğini düşünmek ahmaklık değilse bile büyük bir acizlik…