Mustafa K. Erdemol

Mustafa K. Erdemol

ABD basını yine yazdı: Maduro Türkiye’ye sığınacak

Bir ara yine sözü edilmişti ama şu sıralar çok daha fazla dillendirilir oldu. ABD’nin askeri bir harekatla devirmeyi planladığı, başına ödül koyduğu Venezüela Devlet Başkanı Nikolas Maduro’nun Türkiye’ye “sığınabileceği” iddiası batı medyasının ciddi yayın organlarında yer almaya başladı yine. Politico ile Washington Post’ta bu yönde haberler var.

(Tweetter’da okudum bunu. Şöyle yazılmış: "ABD'nin baskısı ve olası askeri müdahalesiyle karşı karşıya olan Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, Türkiye'yi güvenli bir sığınak olarak görebilir. Yakın bir müttefik olan Türkiye Cumhurbaşkanı, iade edilmeyeceğine dair garantilerle sığınma hakkı sunabilir". Orijinaline siz de bakın: The Washington Post: "Venezuelan President Nicolás Maduro, facing U.S. pressure and potential military intervention, may consider Turkey as a safe haven. Turkey’s president, a close ally, could offer refuge with guarantees against extradition. https://t.co/rbnly5Ah7i" / X)

Aslında tevatür çok. Onlardan söz edelim önce. Ekim ayında New York Times’da bir haber yayınlanmıştı. Buna göre Maduro ABD’ye, ülkesini Amerikan şirketlerine (şu anda sadece Chevron sınırlı olarak faaliyet gösteriyor Venezüela’da) hem mevcut hem de gelecekteki tüm petrol ile altın projelerini tercihli sözleşmelerle açmayı, ham petrol ihracatını Çin'den ABD'ye yönlendirmeyi, Pekin, Tahran, Moskova ile enerji anlaşmalarını azaltmayı teklif etmiş. Bu konudaki görüşmeler gizli yürütülmüş gazeteye göre. Maduro’nun bundan amacı ülkesi ile ABD ile askeri arasında olası bir çatışmayı önlemek.

Gazetenin “hem Karakas hem de Washington’daki kaynaklara dayandırdığını” belirttiği haberine göre bu iddiayı reddeden Venezuela Devlet Başkan Yardımcısı Delcy Rodriguez, yine de Katar aracılığıyla Beyaz Saray ile temasa geçerek Maduro'ya iki veya üç yıl içinde istifa etmesi, bu sürenin sonunda görevinden ayrılması için bir fırsat önermiş. Yine habere göre Trump, bu sürenin çok uzun olduğunu düşünerek öneriyi reddetmiş. Bunlar gazetenin iddiaları. Temkinli bakmak lazım elbette.

ABD Başkanı Donald Trump malum son zamanlarda birden celallendi. Haftalardır Venezüela'ya “Güney Mızrağı Operasyonu” ile baskı uyguluyor. “Uyuşturucu taşıdıkları” gerekçesiyle bu ülkeye ait teknelere saldırıyor. 80’e yakın kişinin öldüğü biliniyor bu saldırılarda.

Manzara bu olunca Madura’nın zor durumda kalabileceği, elini çabuk tutup ülkesinden kaçacağı iddiaları doğruymuş gibi bir algının oluşmasına yol açıyor. Hem bunun hem de haberin ABD’nin “psikolojik savaş” taktiklerinden biri olma olasılığı elbette yüksek. Olmayan bir ihtimali olacakmış gibi göstererek hedefi moralsiz bırakmanın kimi getirileri olabilir bu taktiğe başvuran merkezlere.

Herhalde kolayca ülkesinden kaçabilecek biri değil Maduro. Karşı olanı olduğu gibi milyonlarca destekçisi de var, malum. Buna rağmen yine de soralım; gerçekten ülkesini terk etmek zorunda kalırsa Türkiye iyi bir seçim midir Maduro için? Rusya ile pekala Azerbaycan da sığınılacak ülkeler olamaz mı?

Türkiye iyi bir seçimdir, çünkü Maduro bey, Recep Tayyip Erdoğan beyi pek seviyor. Onu antiemperyalist cephede sandığı için muhtemelen. Türk sosyal yaşamına ilgisi var, Türk dizilerinin özellikle Ertuğrul/Diriliş’in büyük hayranı. Bir Türkiye ziyaretinde dizinin setine de uğramışlığı var. (2018 yılında, ülkesi insani bir kriz yaşarken, İstanbul'da şu meşhur Nusret’in lokantasında et yerken gördüğümde pek bir sinirlenmiştim Maduro’ya bu arada).

Tabii ki bunlar Türkiye’ye sığınmak için yeterli gerekçeler değil. Ama Erdoğan’ın şu tutumu Türkiye’yi seçmesinde etkili olabilir. Anımsanacağı üzere Temmuz 2024'te rakibinin kazandığı iddia edildiğinde, Ulusal Seçim Konseyi’nin kararıyla yeniden Başkan ilan edilen Maduro'ya desteğini bildiren ilk liderlerden biri olmuştu Erdoğan. Yani seçimin hileli olduğu iddialarına katılmadığını göstermişti böylelikle. İki lider en az yedi kez karşılıklı ziyaret ile toplantı gerçekleştirdi. Öyle ki Erdoğan’a Venezuela'nın en yüksek nişanı olan Kurtarıcı Nişanı'nı verdi Maduro.

Bloomberg’de yer alan bir analizi de anımsatalım o zaman. Venezüela ABD yaptırımları yüzünden zor durumdayken, Türkiye, 2018 yılında 900 milyon dolara yakın ihracatla Venezüela altınının ana alıcısı haline geldi bu analize göre. Türkiye’nin kimi kişi ya da örgütler için “iyi bir sığınak” olduğu imajını da unutmayalım. Hamas’ın liderleri Türkiye’de faaliyet göstermişti bilindiği gibi. Türkiye, İran’a yönelik ABD yaptırımlarını Halkbank aracılığıyla, Reza Zarrab’la yapılan anlaşma sayesinde delmişti, anımsayalım. Bunlar Maduro’nun Türkiye’yi güvenli bulmasına yol açmış olabilir.

Her zaman desteğini almasına rağmen Küba’ya gidemez Maduro, çünkü ülke zaten 65 yıldır ABD ablukası altında. Maduro ciddi bir yük olur Küba için. Her şeyden önce ABD’nin neredeyse burnunun dibinde. Maduro için güvenli olmayacağını anlamak zor değil.

Rusya da pek iyi gelmez Maduro’ya. Çünkü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Trump arasında nasıl seyredeceği kestirilemez tuhaf bir ilişki var. Ne olacağı belli olmaz. Diyelim ki Rusya’ya sığındı Maduro, bu Putin’in tam denetimine girmek demek aynı zamanda. Geriye haliyle Türkiye kalıyor.

Dediğim gibi “sığınacak” söylentileri bir psikolojik savaş taktiği olabilir. Maduro gerçek bir yurtsever, gerçek bir Chavista ise ülkesinde kalır, halkıyla beraber ABD’ye karşı savaşır.

Tarihe nasıl geçeceğine karar verecek olan kendisi sonuçta.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mustafa K. Erdemol Arşivi