Ünlü oyuncu Ezgi Mola, Batman'da intihar eden İpek Er'in (18) mektubunda kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu yazdığı Musa Orhan'a (26) karşı 'hakaret' davasında 6 bin 960 TL ceza almasının ardından manevi tazminat davasında da 10 bin TL para cezasına çarptırıldı.

Beşiri ilçesinde tabancayla intihara kalkışan ve 34 gün sonra 18 Ağustos 2020'de hastanede hayatını kaybeden İpek Er, bıraktığı mektupta Siirt'te görevli Uzman Çavuş Musa Orhan'ın kendisine cinsel saldırıda bulunduğu iddiasını yazdı. Orhan hakkında Siirt 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'nitelikli cinsel saldırı' suçundan 12 yıldan az olmamak üzere hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Orhan'ın tutuksuz yargılanmasına ise sosyal medyadan tepkiler yağdı. Oyuncu Ezgi Mola da tutuksuz yargılanmasına sosyal medya hesabından tepki göstererek, “Tecavüzcü şerefsizi dışarı salan vicdanınızda boğulun. Artık yasa, dua, dilek, istek, rica, umut her şeyi elimizden aldınız ya!! Ne diyim! Yazıklar olsun! Yazıklar olsun!!! #MusaOrhanTutuklansın” paylaşımını yapmıştı.

Ezgi Mola, Musa Orhan’a “tecavüzcü şerefsiz” diyerek hakaret ettiği gerekçesiyle açılan dava kapsamında yapılan yargılama sonucunda para cezasına çarptırılmıştı.

MOLA'YA 2 DAVA

Musa Orhan'ın avukatı Mehmet Erkan Akkuş, Ezgi Mola'nın paylaşımı ile ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Soruşturmanın ardından Mola hakkında 'sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle hakaret' suçundan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ankara 31'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde 24 Mayıs 2022'de çıkan kararla Ezgi Mola, 'hakaret' suçunu işlediği kanaatiyle 87 gün karşılığı 6 bin 960 TL adli para cezasına çarptırıldı. Ayrıca Musa Orhan'ın avukatı Mehmet Erkan Akkuş, Mola'ya manevi tazminat davası da açtı.

Banaz Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada bugün karar çıktı. Ezgi Mola'nın, 20 Ağustos 2020'den itibaren oluşan yasal faiziyle birlikte 10 bin TL ödemesine hükmetti.

Avukat Mehmet Erkan Akkuş, "Her kime yapılırsa yapılsın. Tweet atarak hakaret etmek, linç etmek anayasal düşünce özgürlüğü değildir. Masumiyet karinesi ve adil yargılanma hakkı, hepimize lazım olan, korunması gereken, popülizme meze edilemeyecek kutsal değerlerdir. Bu karar emsal niteliğindedir" dedi.