Kılıçdaroğlu Adana’da esnaf buluşmasında konuştu

Kılıçdaroğlu Adana’da esnaf buluşmasında konuştu
Kılıçdaroğlu Adana’da esnaf buluşmasında konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Adana’da esnaf buluşmasında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"Pandemi var ama sosyal devlet dediğimiz gerçek var. Bütün işyerleri kapanacak kararı aldı. Kapanınca esnaf kardeşim gelir elde edecek mi hayır. Sosyal devlet bizim Anayasamızda değiştirilmesi dahi teklif eden madde içinde yer alır. 

“Pandemide yaşadığımız süre içinde esnafın hiçbir sorunu çözülmedi. Bankalara gidildi kredi verildi ama bunlar zaten vardı. Krediyi faizsiz verdilerse, 'doğrudur esnafa yardım yapıldı' derim. Kira ödeyemedim, gelir elde edemedim, devlet kiranı ödediyse, derim 'devlet yardım yaptı'.  Sadece size borç verdi,  karşılığında da faiz. Dükkanı kapatmasına haklı diyorum ama yardım yapmamasına haksız diyorum. Dükkanını kapatıyorsa sosyal devlet yardım edecek.

"Konuştuğum esnaf arkadaşlar diyor ki 'bazen sorunumuz çıkıyor başvuracak yer bulamıyoruz'. Sorunun çözümünde makro açıdan baktığımızda bir esnaf bakanlığının kurulması lazım. Sanayi Bakanlığı, Turizm Bakanlığı var Esnaf Bakanlığı niye yok. Esnafın sorması lazım 'Arkadaş bizi gözden mi çıkardınız?' Esnafın derdini anlatacağı bir makam yok. Esnaf bakanlığı kurmak çok mu zor? Esnaflarla ilgili Anayasa'da özel bir düzenleme var, esnafın devlet tarafından korunması için. Kim koruyacak? Koruyacak makam yok. Esnaf bakanlığı olacak ki esnafın derdini anlatabileceği, çözmediği zaman da şikayet edebileceği makam olsun. Esnaf kardeşlerimden isteğim; sorununuzu önce bu bağlamda dile getirin.

"Halk Bankası'nın kuruluş gerekçesi esnafa destek vermek. Halk Bankası esnaf bankası olmaktan çıkarıldı. Esnaflarla konuşurken ortak talepleri; sicil affı çıksın. Çıksın sicil affı dedik teklif etti ama şu ana kadar çıkmadı. 

"Esnaf kardeşlerimin CHP'ye biraz mesafeli olduklarını da biliyorum. Sizden isteğim, var olan sorunlarınızı çözmek, kazanma alın terinizin karşılığını almak istiyorsanız oyunuzun rengini değiştireceksiniz. 

"Siyasetçi mütevazi yaşar, topluma örnek olur. Halktan koptuğu zaman halkın derdini dinleyemez. Bu gerçeği sizin de görmeniz, oturup düşünmeniz gerekiyor. Bizim eksiğimiz yanlışımız olabilir ama bir şeyden emin olmanızı isterim bu ülkede kim çalışıyorsa üretiyorsa kazanıyorsa helalinden başımızın üzerinde yeri vardır. Alın teri kadar değerli bir şey var mı. Alın teri karşılığında kazandığınız her ekmeğin helalinden toplumda saygınlığı vardır. Köşeyi dönüp cebini dolduran esnaf görmedim.

"Birlikte düşünmek çalışmak mücadele etmek zorundayız. Türkiye bildiğiniz gibi değil, çok daha kötü. Her şeyi sattık. En sonunda İstanbul Borsası'nın da yüzde 10'unu sattık.  

"Hepiniz vergi veriyorsunuz. Ödediğiniz vergiler nereye gitti. Borsa İstanbul'un yüzde 10'unu Katarlara sattık. Kaça sattık. Bilen var mı? Ben de bilmiyorum. Borsa İstanbul'u satıyorsanız, ihale yaptınız mı, yapmadılar, niye yapmadılar? Siz bu soruyu sormazsanız ve bu sorunun cevabını almazsanız bu sorunun cevabını vermeyen siyasi organa oy veremezseniz, verdiğiniz her oy haram olur. Sizin her birinizin tek tek fakir fukaraya sahip çıkmanız lazım. 

"Vatandaştan vergi aldım, şuraya harcadım.' Ben bileyim, siz de bilin. Vergi veren sizsiniz, sizin verginiz ile maaş alan benim. Ben itiraz ediyorum esnafın ödediği verginin hesabını ver. Sesimizi yükseltmek zorundayız, birlikte.

"Vergi veriyorsunuz nereye gidiyor bu para? Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ekonomik olarak Londra'daki bir avuç tefeciye teslim edildiğini biliyor musunuz? 18 yılda 178 milyar dolar dışarıya ödenen faiz. Kimin parasıyla ödendi? Sizden toplanan paralarla.

 "Türkiye için çocuklarımız için çalışacağız. Aklımızı çalıştıracağız. Allah'ın verdiği en değerli hazine akıldır. İnsanoğlu dışında aklını sorgulayıcı bağlamda kullanan başka canlı yoktur. 

"Hepimiz hayatı siyaseti sorgulamak zorundayız. Önyargılarımızdan kurtulmak zorundayız. 

"Stopaj vergisi var. İtiraz ettik düşürdüler, kalkması lazım. Sizin stopaj vergisi ile ne ilginiz var? Kanuna uygun olmayan yük esnafın sırtında kalıyor. Mülk sahibine ikinci bir avantaj sağlıyorsunuz. Mülk sahibine sizin sırtınızdan bir ek avantaj getiriyor. Kaldırın bunu, esnaf rahat etsin.  Kaldırmadılar itiraz ettik.

"Kasabı, manavı kapattı. Orada çalışan işçiler var. Büyük kısmı günlük yaşar. Büyük sermayeler buralarda yok. Adı esnaf. Yanınızda çalışan kişiyi dükkanı kapattık evine gönderdik. Bu adam nasıl geçinecek? Bu adama sahip çıkması gereken sosyal devlet. Nerede bu sosyal devlet? Tefecilerin yanında var, Katarlıların yanında var. 

"Bu coğrafyada hiçbir çocuk yatağa aç girmemeli. Bir çocuk aç giriyorsa 83 milyonun o gece uyumaması lazım. 'Dükkanı kapat seni açlığa mahkum ediyorum, bir şey de vermiyorum' Nasıl yaşayacak?

"Para yok' diyeceksiniz, para var. İşsizlik Sigorta Fonu. O paralar nereye gitti? Başkaları kullandı o paraları. İşsiz kalan kişinin garantisiydi. 

"Bu yılın ilk 10 ayında devletin topladığı vergi 665 milyar lira. Yurtdışından borç para almış 46 milyar lira. Yurtiçinden borçlanmış 419 milyar lira. Merkez Bankası (MB) karı transfer etmiş  44 milyar lira. Karşılıksız para basmış, 59 milyar lira. MB'nın kasasında olup sattığı para var, 85 milyar dolar. 1 trilyon 891 milyar lira devlet para kullanmış toplam. Bu para nereye gitti? 8 milyar lirayı karşılıksız ödeyeceksiniz, bunun 2 milyarı da vatandaştan toplanan para.

"Bu süreçte faizcilere ne kadar ödediler? Toplam karşılıksız yardım 8 milyar, faizcilere yani tefecilere ödenen para tam 119 milyar 581 milyon lira. Sizin para faizcilere gitti. Binmediğiniz uçağın kalktığı havalimanın garantisi 13 milyar lira. Esnafa verilen karşılıksız para sıfır lira.

 "Bu bir siyasi tercihtir. Parayı esnafa üreticiye çiftçiye işçiye mi verelim tefeciye mi verelim? Siyasi tercihte bulunanlar iktidarda olanlardır. Bütçeyi onlar harcıyor. Bize düşen görev yanlışsa yanlış deriz. Size düşen, 'vergimi niye tefeciye ödedin?'

"Birlikte Türkiye'yi aydınlığa çıkarmak zorundayız. Bu işin partisi yoktur. Türkiye kan kaybediyor. Devletin tüm kurumlarını şirketlerini sattılar. Nereye gitti para? 

"Futbol karşılaşmaları televizyondan yayınlanıyor. İhaleye Katar firması 500 milyon dolar veriyorum dedi kazandı. Dolar yükseldi Türk lirası karşılığında. Katar firması parayı ödemiyorum dedi. Mahkemeye dahi verilmedi. 90 milyar dolar düşürüldü.  Yetmez dedi Katar firması. 'Dolardı Türk Lirası'na çevireceksin 5,80 üzerinden' dediler. Yaptılar.  Bir Katar firmasına iki kıyak biradan geçtiler. Katar firmasına sağlanan 90 milyar doları esnafa verseler ne olurdu? Bir kişiye sağlanan imkanı yüz binlerce kişiye sağlamıyorsunuz. Bu bir siyasi tercihtir. Sizin bu tercihi görmeniz lazım. Benim sorumluluğum var ama tek tek her birinizin sorumluluğu var.

"Ben de bayrağımı, vatanımı seviyorum siz de seviyorsunuz. Ben de diyorum Türkiye bu bölgenin en güçlü ülkesi olsun, siz de diyorsunuz. Demek ki hedeflerimiz aynı. O zaman ayrılık gayrılık niye?

"Belediyelerimizi görüyorsunuz. Zeydan başkanı büyükşehir belediye başkanı yaptınız. Bakın hesabına, ihale yapıyorsa bütün Adanalı biliyor. Demokrasi varsa tüm Adanalıların bilmesi lazım. Diğer belediye başkanlarımız da aynı şekilde.

"Yeni bir siyaset anlayışını, ahlaklı siyasi anlayışı bu coğrafyaya getirmek istiyoruz. Ama bunu tek başımıza yapamayız, beraber yapmak zorundayız. Kul hakkı yemek en büyük günahsa kul hakkı yiyene oy vermeyeceksiniz.

"Ben esnafı düşünüyorum esnaf beni düşünmüyorsa sorun vardır. Orada kabahat bizdedir. Biz esnafın sorunlarına çok daha önceden samimi olarak eğilip anlatıp dinleseydik belki bugünkü tablo olmazdı."

"Şimdi Türkiye'nin tüm coğrafyasını geziyoruz. Sorun varsa nasıl çözüleceğini toplumun önüne koyuyoruz. 'Sizin çözümünüz eksik yanlış' diyebilirler. Benim eksiğim olabilir vatandaş telafi eder ben de kabul ederim.

"Olayları yaşayanlar her zaman en doğruyu bilen kişilerdir. O nedenle dedik ki Ekonomik Sosyal Konseyi toplayın sorunu yaşayan insanı dinleyin. Anlatacağım öykü Hollanda'dan. Bir köylü meşhur ressamın sergisini geziyor. Bir tablonun karşısında özellikle durmuş. 'Tabloyu beğendiniz mi?' diyor, 'Beğendim ama almaya param yetmez'. 'Tabloda hata var. Bu kadar büyük kuş bu kadar ince dala konamaz çünkü bu dal kırılır' diyor.  Sorunu yaşayanı dinleyeceksiniz sonra çözümü bulursunuz. 

"Toplantıdan sonra bana sorunlarınızı anlatın. Notlarımı alacağım ve sizlere cevap vereceğim."