Hendek'teki patlamanın davası sürüyor: Bilirkişi raporunu abartılı buluyorum

Hendek'teki patlamanın davası sürüyor: Bilirkişi raporunu abartılı buluyorum
Sakarya'da meydana gelen havai fişek fabrikasındaki patlamaya ilişkin 5'i tutuklu 7 sanıklı davanın ikinci duruşması başladı. Fabrikanın ortağı Yaşar Coşkun savunmasında, olayın siyasi çatışmaya dönüştüğünü, bilirkişi raporunun abartılı olduğunu söyledi.

Sakarya’nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında 3 Temmuz günü meydana gelen ve kentin birçok noktasından duyulan patlamalarda 7 kişi hayatını kaybetmiş, 127 kişi ise yaralanmıştı. Havai fişek fabrikasında yaşanan patlamaya ilişkin davanın ikinci duruşması Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. 

22 yıla kadar hapis isteniyor

Aralarında fabrika sahiplerinin de bulunduğu 5’i tutuklu 7 sanık hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2 yıl 8’er aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası isteniyor.

Duruşma öncesi açıklama yapan Avukat Can Atalay, "Bugün Sakarya Hendek’teki işçi katliamı ile ilgili davanın 2. duruşması için buradayız. Bu memlekette insanların hayatı hiçe sayılmasın diye, ekmeklerini kazanmaya çalışırken insan hayatları önemsiz görülmesin diye, Türkiye işçi sınıfının hayatı önemsiz görülmesin diye. Bu ülke feraha çıkacaksa, ancak emeğiyle geçinen yurttaşların, hakları hukukları sayılırsa mümkün olur diyerek buradayız" dedi. 

"Bu planlayarak adam öldürme"

Hayatını kaybeden işçi yakını Hatun Tepeçınar ise "Biz adalet için buradayız. Gerçek adaleti istediğimiz için buradayız. Gerçek suçluların, gerçek cezalarını alana kadar bu yolda devam edeceğiz" dedi. Tepeçınar, şunları söyledi:

"Acılarımız her gün kat kat aynı şekilde artıyor. Zavallı, gariban, emekçi işçileri hiçe sayılan bir ülkede yaşıyoruz, biz böyle bir ülke istemiyoruz. Emekçi işçilerin de gerçekten hak ettiği haklarını almalarını istiyoruz. Benim bugünlük söyleyeceğim bu kadar. Adaletimizi inşallah en kısa zamanda sayın hakimlerimiz bizi fazla süründürmeden cezalarını vermelerini istiyoruz. Ve ben şunu söyleyeceğim: Taksir maksir değil; bu planlayarak adam öldürme. Çünkü bir fabrikada gereken şartlar yerine getirilmemişse bu planlayarak adam öldürmedir. Taksir maksir kabul etmiyorum. Planlayarak adam öldürme suçuyla yargılanmalarını istiyorum.”

"Kasten, bilerek yapılan bir cinayet ile karşı karşıyayız"

Avukat Gülşen Uzuner de kasten, bilerek yapılan bir cinayetle karşı karşıya olduklarını belirterek, "Kimse ihmal, taksir gibi başka mevzuların arkasına sığınmasın. Bilinmiş, saklanmış, organize edilmiş, denetlemeden kaçırılmış, denetlemeyle anlaşılmış… Böyle yürüyen bir dosya bu dosya" dedi. Uzuner, "Biz 7 canımızı kaybettik burada. Daha önce de bu fabrikada canlarını kaybedenler var. Onlarla birlikteyiz, bir daha olmasın diye de kendi canımızın da hesabını sormaya geldik. Bu davanın, taşkınların böyle yönetim yapanların peşini bırakmayacağız. İşçi arkadaşlarımızla ve ailelerimizle birlikte iş cinayetlerinin peşini bırakmayacağız ve adaleti sağlayacağız" diye konuştu.

Avukat Uzuner, bugünkü duruşmada sanık sorgularının alınacağını ardından da sırayla yaralıların şikayetleri ve tanıklarının alınacağını söyledi. 3 gün daha süreceğini tahmin ettikleri duruşmalarda, 84 yaralının ifade vereceği söyledi.

Çerkezoğlu: Mücadelemiz devam edecek 

Dava öncesi DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da yaptığı açıklamada, Hendek'te 3 Temmuz'da yaşanan “cinayette” 7 işçinin yaşamını kaybetmesiyle ilgili davanın duruşması için burada olduklarını belirterek, şunları söyledi:

"Patlama yaşandığında, çok kısa bir süre içinde buradaydık. Patlama alanında yürürken birkaç saat sonra bile devam eden bir süreçti. Bu fabrika daha önce defalarca bu tür patlamaların yaşandığı bir yer. Daha önce 6 kez patlama yaşanmış ama yine farklı isimler altında üretime devam edilmiştir. Üretim zorlamasıyla insanların canının hiçe sayıldığı bir süreci o gün orada da gözlemlemiştik. Bugün burada ailelerimizle, avukatlarımızla birlikteyiz. DİSK olarak Soma'dan Ermenek'e Torunlar'dan Hendek'e kadar iş cinayetlerine karşı adalet arayışımız devam edecek. Eşitliğin adaletin olduğu bir çalışma hayatının kurulması için mücadelemiz devam edecek.”

''Bilirkişi raporunu abartılı buluyorum, olay siyasi çatışmaya döndü''

Yedi tane işçinin hayatını kaybettiği fabrikanın ortağı Yaşar Coşkun, mahkemedeki savunmasında, ''Kaza olduğunda fabrikadaydım. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya da sabotaj olabileceğini söyledim'' derken bunun nedeni olarak yaşanan patlamanın ilk olmadığına dikkat çekti. Bilirkişinin fabrikanın mevzuata göre yapılmadığı raporuna da tepki gösteren Coşkun, ''Neye dayanarak söylüyor? Raporu abartılı buluyorum. İddialar asılsız'' dedi. Yargılamanın sert geçtiğini düşündüğünü söyleyen Coşkun, ''Düşmanmışız gibi yargılanıyoruz, çok üzülüyorum. Cumhurbaşkanı beni arıyor diye kızıyorlar. Olay siyasi çatışmaya döndü" diyerek kendini savundu.