Lösemiyi yendi, yanlış reçete öldürdü, ATK 'eksik eylem' dedi

Lösemiyi yendi, yanlış reçete öldürdü, ATK 'eksik eylem' dedi
Kemik iliğiyle yeniden hayata tutunan lösemi hastası Hasan Güleç’e doktor tarafından yazılan ilacın dozunun “E-Reçete” sistemine yanlış girildi. İlacı kullanmaya başlayan Güleç yaşamını yitirdi. Güleç’in ölümüne ilişkin davada Adli Tıp Kurumu (ATK) doktorun ilaç dozunu yanlış yazmasını eksik eylem olarak değerlendirirken hastanın ölümüyle eksik eylem arasında illiyet bağı kurulamayacağını savundu.

Şişli’de ailesiyle beraber kiralık bir evde yaşayan Hasan Güleç 52 yaşındaydı. Asgari ücretinde altında bir miktarla Taksim’de bulunan bir restaurantta kebap ustası olarak çalışıyordu. 5 yıl önce rahatsızlanan Güleç’e lösemi tanısı konuldu. Güleç kız kardeşinden yapılan kemik iliği nakli ile yeniden hayata tutundu. Hastanedeki tedavisinin ardından Güleç taburcu edildi. İlaç tedavisine ise ayakta devam edeceği belirtildi. Güleç, yeniden yaşamına işine geri döndü.

İlik nakli olduğu hastanede yaşamını yitirdi

14 Mart 2016 tarihinde ise Güleç lösemi tedavisi gördüğü özel hastaneye gitti. Doktor Güleç’e kullanması Metotreksat isimli ilacı yazdı. Olay tamda burada meydana geldi. Güleç’e yazılan ilacın dozu personel tarafından e-reçete sisteme yanlış girildi. Güleç, ilaç yazıldıktan iki gün sonra ilacı kullanmaya başladı. İddiaya göre haftada bir toplam 7.5 mg alınması gereken ilacı yanlış yazılan reçete yüzünden Güleç, günde 12.5 mg olarak almaya başladı. Birkaç gün sonra yeniden hastalandı. Yemek yiyememe, halsizlik gibi sorunlar yaşamaya başladı. Sonrasında ise nefes alıp vermekte zorlanmaya başladı. Hastaneye kaldırılan Güleç, lösemi tedavisi gördüğü hastanede yoğun bakım servisine alındı. İki gün içerisinde ise yaşamını yitirdi.

‘Vefatı tek bir nedene bağlanamaz’

Bu ani ölüm karşısında büyük üzüntü duyan Hasan Güleç’in eşi Melek Güleç eşine ilacı yazan Prof. Dr. M. A.’ya karşı tazminat davası açtı. İstanbul 9. Tüketici Mahkemesi’ne hastane adına avukatlar tarafından yapılan savunmalarda ise, “Hastanın elinde bulunan ilaç kullanım çizelgesinde, ilacın haftada bir kullanılacağı anlatıldı. Ancak, ilaç e-reçete sistemine girilirken bir iletişim kopukluğu yaşanmış ve ilaç dozla sehven yanlış reçete edilmiştir. Eğer hasta hekimin tarif ettiği şekilde ilacı kullanmış olsaydı, ilaçla ilgili istenmeyen komplikasyonlardan kaçınılabilirdi. Vefat nedeni tek bir nedene bağlanamaz” denilerek davanın reddi istendi.

‘Önemli bir faktör’

Talepleri alan mahkeme dosyayı bilirkişiye gönderdi. İstanbul Üniversitesi’nde görevli bilirkişilerin hazırladığı raporda ise Güleç’e verilen ilacın dikkatli kullanılması ve düzenli takip edilmesi gereken bir ilaç olduğu belirtilerek, “Bu hastanın vefat nedeni tek bir etkene bağlanamasa bile, Metotreksat’ın yanlış kullanımının önemli bir faktör olduğu düşünülmektedir” ifadeleri yer aldı. Dosya bir rapor daha alınmak üzere Adli Tıp Kurumu’na (ATK) gönderildi.

‘Eksik eylem ve ölüm arasında illiyet bağı yok’

ATK ise incelemelerini tamamladı. Hasan Güleç’e doktor tarafından başlanan ilacın doğru olduğu ancak haftalık olarak planlanan dozun günlük olarak yazılmasının uygun olmadığı, doktorun eksik eylemi olduğunu belirtti. Ancak hastaya verilen yanlış dozun vefatına neden olmasının beklenmeyeceğini belirten ATK, Hasan Güleç’in hastalığının ağırlığıyla birlikte değerlendirildiğinde eksik eylem ile ölüm arasında illiyet bağı olamayacağını savundu.

Güleç ailesinin avukatından itiraz

Güleç ailesinin avukatı ise ATK raporuna itiraz etti. İtiraz dilekçesinde ilacın prospektüsünde dahi yanlış dozda kullanımın ölüme neden olacağı bilgisinin yer aldığı, ATK raporunun kabul edilemez olduğu kaydedildi.