Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hablemitoğlu ölümünden 4 gün önce Eskişehir’e gitti. Hablemitoğlu 14 Aralık 2002 günü Atatürkçü Düşünce Derneği'nin bu ildeki konferansına katıldı. Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü polisleri söz konusu konferansı kayda aldı. Mahkeme, 22 yıl sonra, Hablemitoğlu'nun katıldığı bu konferansın kamera kayıtlarının Ankara TEM Şube’den istenmesine karar verdi.

Markette de iki kişi takip etmiş

Ara karara göre, Hablemitoğlu öldürüldüğü gün Migros mağazasına uğradı. Mahkeme, Eskişehir'deki konferans görüntüleri ile Migros mağazasının kamaralarının kaydettiği görüntülerin karşılaştırılmasını talep etti. Karara göre, Migros’daki kameralara iki kişinin görüntüleri yansıdı. Hablemitoğlu’nu takip ettiği düşünülen bu iki kişiden biri 25-35 yaşlarında. Kayıtlara göre bu kişinin elinde bir alışveriş sepeti var. Kayıtlara göre, ikinci kişi ise daha kısa boylu biri.

‘İki ayrı kayıttaki kişilere tek tek bakılsın’

Ara kararda “Marketteki bu iki erkek şahsa benzer (boy, kilo, saç şekli, duruş tarzları, yaş ve bunun gibi diğer fiziksel özellikleri) şahıslardan konferansa katılan şahıslar arasında bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmasına...” denildi.

Bakanlığa müzekkere yazıldı

Ara karara göre, bilirkişi raporunda ilk olarak Migros’ta, Hablemitoğlu’nu takip ettiği düşünülen 2 kişinin Eskişehir’deki konferansta da olup olmadığına bakılacak. Eğer, iki ayrı yerdeki kişiler aynı kişiler ise, bu kez, bu kişilerin MAK (Muharebe Arama Kurtarma) personeli olup olmadıklarına bakılacak. Mahkeme, bunun tespiti için de Milli Savunma Bakanlığı'na müzekkere yazılmasına karar verdi. MAK görevlilerine ilişkin boydan fotoğrafları yoksa vesikalık fotoğrafları ile izin, rapor ve çalıştıkları birlikleri de gösterir evsaf kartlarının hazırlanarak gönderilmesi istenecek.

Mahkeme alan daralttı adres verdi

Mahkemenin 21 yıl sonra verdiği bu ara karar iki ayrı senaryo doğurdu. İlk senaryo, “Katilin kim olduğu acaba biliniyor mu? Katile giden yolda böyle bir kurgu mu planlandı?” Çünkü ara kararda markette bulunan kişilerin konferansa da katılmış olabileceği belirtilerek bu konunun incelenmesini istendi. Bu hamleyi bir adım daha öteye taşıyan mahkeme, marketteki kişilerin konferansta katılan kişilerden olması halinde ise Milli Savunma Bakanlığı’na yazı yazılmasına karar verdi. Bu noktada katilleri aradığı alanı daraltan mahkeme doğrudan bir adrese işaret etti. Bu da Özel Kuvvetler Komutanlığı MAK Alayı…

‘Teknolojik imkânlar yetersiz’

Bir diğer senaryo ise, davanın uzatılarak sürüncemede bırakılmak istendiği endişesini içeriyor. Konuya yakın kaynaklar bu duruma ilişkin “Mahkeme heyeti 21 yıl sonra samanlıkta iğne mi arıyor? 21 yıl önceki görüntüler incelenecek, kişiler tespit edilecek, bu kişilerin Özel Kuvvetler Komutanlığı MAK Alayı'ndan biri olup olunmadığına bakılacak. 21 yıllık önceki teknolojik yetersizlikler düşünülürse bu ara kararın duruşmayı uzatmaya hizmet ediyor” yorumunda bulundu.

Gözaltı kararı çıkınca firar etmişti

Davanın görüldüğü Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi 18 Mayıs’ta görülen 12. duruşmada tutuklu tüm sanıklar için tahliye kararı verdi. Buna göre eski MİT mensubu Tarkan Mumcuoğlu, Gökhan Nuri Bozkır, Fikret Emek ve Levent Göktaş, Enver Altaylı ile Aydın Köstem tahliye edildi. Altaylı, başka bir dosyadan tutuklu olduğu için cezaevinden çıkamadı. Bilindiği gibi sanıklardan Levent Göktaş, soruşturma sürecinde firar etmişti. Gözaltı kararından haberi olan Göktaş, Bulgaristan’a kaçtıktan sonra yakalanarak Türkiye’ye getirilmişti.