Yurttaşlar altın madenin kapasite artırımına karşı ayakta: Bilinçli kötülüktür

Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Zeki Odabaş Fatsa’da siyanürle altın ayrıştırması yapan şirketin kapasite artırma talebine ilişkin, “Bu kapasite artırımı, bölge insanına karşı bilinçli bir kötülüktür” dedi. CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, kapasite artırımına ilişkin ÇED toplantısını çevre örgütleri ve CHP milletvekilleriyle birlikte yakından takip edeceklerini söyledi. Ordu Çevre Derneği yöneticileri (ORÇEV), ÇED toplantısını takip etmek üzere Ankara’ya hareket etti.

Ordu-Fatsa Doğa ve Çevre Derneği, Altıntepe Madencilik San. ve Tic. A.Ş.’nin Altın Madeni Açık Ocak İşletmesi ve Yığın Liçi Tesisi Kapasite Artışı ve ADT Projesi için yarın yapılacak Ankara’da ÇED raporu toplantısı öncesinde Fatsa Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel katıldı.

'ÇED raporu daha önce 3 kez değiştirildi'

Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Zeki Odabaş, sınıfsal, bölgesel veya siyasi bir ayrım yapmaksızın tek kriterinin bölgede yaşayan insanların sağlıklı yaşam, kültürel, doğal, tarımsal üretim ve zenginliklerini artırmaya dönük taleplerinin olduğunu belirtti. Odabaş, şöyle konuştu:

Siyanür liçi yöntemiyle yapılan altın madenciliğinin bölgemize verdiği zararı aylardır anlatmaya çalışıyoruz. Bu konuda altın madenciliğinin geri döndürülemez zararlarını bağımsız araştırmalarla, raporlarla ve bilimsel kanıtlarla ortaya koymuş ve sürece aktif olarak taraf olmuştur. Daha önce 3 defa değiştirilip son hali verilen ve Kasım 2020 de yayımlanan ÇED raporunu onaylayacak ve Aralık 2020 de itirazlarımız sonucu iptal edilen IDK toplantısının yeniden yapılmak istenmesi açık bir art niyettir.

'Bölge insanına bilinçli bir kötülüktür'

Bilimsellikten ve gerçeklikten uzak, bilinçli olarak yanıltmalarla dolu, Fatsa, Ünye, Ordu ve bölgemiz için hatta göz bebeğimiz fındığımız için vazgeçilmez bir hata olan bu kapasite artırımı, bölge insanına karşı bilinçli bir kötülüktü. 25849 nolu ÇED raporuna karşı en geniş cephede mücadele edeceğimizi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz. Bu mücadele de beraber mücadele ettiğimiz tüm arkadaşlarımla Ordu ve Fatsa kamuoyunun desteğini almaktan onur duyuyoruz.

'Maden ve çevresinde ağır metal kirliliği limitlerin çok üzerinde'

Derneğimiz Bilim Kurulu tarafından siyanürlü altın madenciliğinin yarattığı tahribat ile ilgili, Aralık 2019 tarihinde siyanür liçi altın madenciliği işletmesinin etki alanında olan Bahçeler Köyü/Mahallesi, Yukarıtepe Köyü/ mahallesi ve çevresinden, maden işletmesinin olumsuz etkileri gözlemlenen derelerden, bu derelerin kavuştuğu, Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin bu köylere ve Fatsa’nın bazı mahallelerine kaptaj (Keson kuyusu) ile içme suyu sağladığı Elekçi Irmağından; araştırma amacı ile toprak, çamur birikintisi (sediment) ve su örnekleri alınmıştır. Yapılan araştırma ve analiz sonuçları maden ve çevresinde var olan ağır metal kirliliği kabul edilebilir limitlerin çok üzerinde ve tüm canlı yaşımı için %50 toksik eşik değerinin çok üzerinde olduğunu göstermiştir ve bu bilgiler kamuoyunun dikkatine sunulmuştur."

'Konuşma hakkımı Fatsalılardan alıyorum'

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, çevre dernekleri ve CHP milletvekilleriyle birlikte ÇED toplantısını takip edeceklerini belirterek, şöyle dedi:

Bu bir yol ayrımıdır. Şimdi kim vatanını satacak kim işbirlikçilere, siyanür ve sülfürik asit çetelerine kafa tutan orada ortaya çıkacak. Sizlerden aldığımız güçle sizi orada sonuna kadar savunacağız ama bu meydandan bugün alınan mesaj yerine ulaştı hiç kimsenin şüphesi olmasın. Kimse bizi susturamayacak çünkü ben konuşma hakkımı maden şirketinden almıyorum, konuşma hakkımı Fatsalılardan alıyorum. O yüzden konuşma hakkını Fatsa’dan alanlar gelecekler bu toprağa sahip çıkacaklar, öyle yandan geçmek yok. Bunlar bu sokaklara geldikleri zaman yakasına yapışacaksınız ve izin verdiklerini bizzat dahil olduklarını gördüğünüz zaman da yüzüne tüküreceksiniz. Bu işin başka yolu yok. Biz Fatsa’nın çocuklarıyız, Pennsylvania’nın taşeronları değiliz. Haklıyız, güçlüyüz, kazanacağız.

ORÇEV, ÇED Toplantısına katılmak için Ankara’ya gidiyor

Ordu Çevre Derneği (ORÇEV), Fatsa’daki siyanürle altın ayrıştırması yapan şirketin çalışma alanını büyütmek için Bakanlığa sunduğu ÇED dosyasının reddedilmesi için Ankara yapılacak olan İnceleme Denetleme Komisyonu (İDK) toplantısına katılacak.

Ankara’ya hareket öncesi Tahıl Pazarı Meydanı’nda sivil toplum örgütleri ve vatandaşların katılımıyla basın açıklaması yapan Ordu Çevre Derneği Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül, şöyle dedi:

'ÇED onaylanmamalı'

Fatsa’daki siyanürle altın ayrıştırması yapan şirketin yeni ÇED dosyasında 12 yıl daha çalışma izni istemektedir. Şu anki çalışmanın iki katı olacak. Tehlikenin boyutunu düşünün. ÇED dosyasında başka neler var? Bazılarını sıralayalım: 1960 dönümden 3960 dönüme 14 yıl süre ile işletme alanını 2 katına, kapasitesini 4 katına, siyanürleme yaptığı liç alanını 7 katına çıkarmak istemektedir. Tehlike büyük. Ankara’da Fatsa’daki maden sahasının büyütülmesini engellemeye gidiyoruz. Yeni maden sahalarının ihalesini engellemek zorundayız. Yerin üstü altından değerlidir, diyoruz ve toprağımıza, tarım arazilerimize, ormanlarımıza, sularımıza yani geleceğimize sahip çıkmak için mücadelemizi sürdüreceğiz.

'Herkes taşın altına elini sokmalı'

Bu mücadele yalnızca çevre-ekoloji derneklerinin, platformlarının işi değil. Tüm partiler, dernekler, sendikalar, odalar birinci elden taraflar ve taraf olmalılar. Birleşik mücadele ile kapitalizmin saldırıları durdurulabilir. Ancak böyle geleceğimizi kurtarabiliriz. Ankara’da Fatsa’daki maden sahasının büyütülmesini engellemeye gidiyoruz.

'Gezi biziz'

Gezi Parkı Davası’nda mahkumiyet kararlarını da değerlendiren Gönül, "Toprağına, suyuna, geleceğine sahip çıkanlara, hakları özgürlükleri için mücadele edenlere gözdağı vermek için Gezi davasında cezalar kesildi. Ancak bu cezalar haklılığımızı gölgeleyemez. Her yer Taksim, her yer Gezi. Gezi onurumuzdur" dedi.

Adıyaman'da maden protestosu: Önce tütünümüzü yasakladılar, sonra suyumuzu bitirdiler