Yenidoğan Çetesi'nde kayıp ilanıyla aranıyordu. E-5 kenarında ölü bulundu
Yenidoğan Çetesi soruşturmasında sanıklarının savunmaları 11. gününde devam ediyor.
E-5 KENARINDA ARABASINDA ÖLÜ BULUNDU İDDİASI
X'te Alp Kılınç'ın haberinde yer alan bilgilere göre; Soruşturma kapsamında kapanan Avcılar Hospital Hastanesi'nde çalışan depo sorumlusu Satılmış Çim'in kayıp ilanıyla arandıktan sonra E5 kenarında arabasında ölü bulunduğu iddia edildi.
İNTİHAR SEBEBİNİN İSE MADDİ İMKANSIZLIKLAR OLDUĞU İDDİA EDİLDİ
Satılmış Çim'in ayrıca başhekimin yardımcılığını da yaptığı, intihar sebebinin ise maddi imkansızlıklar olduğu iddialar arasında olarak tanımlandı. Kayyum atanacak olan Çim'in çalıştığı hastanede doktor, hemşire, temizlik ve güvenlik personelinden kimsenin kalmadığı belirtildi. Sadece insan kaynakları, muhasebe ve otopark görevlilerinin bulunduğu ileri sürüldü.
Arka Sokaklar'da Yenidoğan Çetesi liderinin aynısını buldular. Görenin ağzı açık kaldı
Yenidoğan Çetesi soruşturmasının seyrini değiştirecek belge
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtilmişti.
İddianamede, suç örgütünün esas amacının işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydedilmişti.
Sanıkların hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı aktarıldı.
Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade edildi.
Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede belirtildi.
CEZA İSTEMLERİ NELERDİ?
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep edildi.
Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.
Diğer taraftan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.