Adli Tıp Kurumu, 6 Ağustos 2021'de verdiği görüşte, kaza bölgesinde emekli albay Zekeriya Suna'nın aracının herhangi bir şekilde fren izine rastlanmadığını söylediği görüşünde şüpheli Suna'nın ifadesinde söylediklerini de direkt olarak kabul etti. 

"Bankette olan yayalarının varlığını dikkate alarak seyrini kontrollü sürdürmesi ve hızını bölge şartlarına göre ayarlaması gerekirken bu hususlara dikkat etmediği, bölge şartlarının üstünde bir hızla seyri sırasında kendi şeridinde yürüyen yayalara zamanında gerekli olan fren ve direksiyon tedbirine başvuramamıştır" denilen Adli Tıp Kurumu görüşünde, tedbirde yetersiz kalarak iki kadının ölüme neden olan Suna, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davrandığı için 'tali kusurlu' bulundu. 

Fakat hayatını kaybeden Nebahat Gülmez ve Fethiye Topak, araçların geçiş durumunu kontrol etmedikleri ve dikkat, özen yükümlülüklerine aykırı davrandıkları için 'asli kusurlu' bulundu. 

Şüphelinin beyanları bilimsel raporda kabul edildi

Adli Tıp Kurumu raporunda dikkat çeken diğer bir detay ise üç bilirkişi imzasıyla hazırlanmasına rağmen şüphelinin ifadelerinin doğru kabul edilerek olayın gerçekleştiği anın onun ifadeleri doğrultusunda gelişmiş olması. halktv.com.tr'ye konuşan aile, ''Biz bilimsel bir rapor bekliyorduk fakat gelen rapor bizi kahretti" diyor. 

Aile ayrıca ''Şüphelinin çelişkili beyanı dışında, şüpheli yakınlarının da gidip tanık olarak aynı ifadelerle beyan vermesi ve bu ifadelerin kanıt olarak kullanılması raporda itiraz ettiklerimiz. Biz bilimsel derken somut verilere dayalı bir rapor umut ediyorduk. Örneğin adli tıp incelemesinde merhumeler sağdan yürüyor kabul ediliyor. Neden?" diye sorarken bunun sorunun cevabının Adli Tıp Kurumu tarafından 'şüphelinin beyanlarıyla' verildiğini söyledi. 

Şüphelinin 'çarpık' beyanları var

Kazanın yaşandığı günden bu yana şüpheli Zekeriya Suna'nın ifadelerinin çelişkili olduğunu söyleyen aile, raporun gerekçesiz bir şekilde hazırlandığını belirtiyor. 

Suna ilk ifadesinde, "Araçlara el kaldırıyorlardı. Beni gördüklerinde de geriye dönüp yine el kaldırdılar. Arabanın önüne kendilerini atmış oldular. Ben hala kazanın nasıl gerçekleştiğini idrak edemiyorum. Dışarıdan olayı izleyen bir kişi şahısların intihara meyilli olduğunu düşünürdü. Kaza, yayaların yolun içerisinde yürümesi ve panikle ani manevralar yapması sebebiyle gerçekleşmiştir" demişti. Ayrıca Suna, ilk ifadesinde kaza sırasında önünde bir aracın olduğunu belirtirken ardından ifadesini "Karşıdan bir araç geliyordu" diye değiştirmişti. Aile, jandarmanın olay yerinde olan araçların plakalarının da sorgulanmamış olmasında da şikayetçi.