Üsküdar Belediyesi'ne karşı Validebağlılar direniyor: Doğaya sermaye gözüyle bakıyorlar

Validebağ Korusu, İstanbul'un ortasında 354 bin metrekarelik, geniş bir doğal alan. İçinde tarihi yapıların, kafelerin, müzenin ve huzur evinin olduğu bu doğal alan, bir süredir Üsküdar Belediyesi'nin 'proje yapmak istediği' alanlardan biri.

Validebağ Korusu'nun çevresinde yaşayan halk ise Üsküdar Belediyesi'nin koruyu yok edecek projesine karşı 1995 yılından bu yana direniyor.

Dün (21 Eylül) de Üsküdar Belediyesi ekipleri, doğal alanda yıllar içinde oluşan patika yola, 'doğal toprak' olduğunu iddia ettikleri fakat görüntülerden de görüleceği üzere inşaat hafriyatı döktü.

Görüntülerin sosyal medyada yayınlanmasının ardından ise belediye ekipleri korudan ayrıldı. Validebağlılar ise dökülen molozları dayanışmayla toplayarak temizledi.

Aslında Validebağ Savunması, 94 gündür korunun beş kapısında da nöbet tutuyor. Yani belediye ekiplerinin 'yabani otları temizleyeceğiz' diyerek girip, yaban hayvanlarının alanını yok ettiği günden bu yana.

halktv.com.tr'den Hazar Dost, bugün Validebağ Korusu'nda, dün yaşananları ve yıllardır 'koruyu korumak' için süren direnişi, Validebağlılarla konuştu.

Durna Şahin'le beraber koruya doğru yürürken yıllardır süren inatçı direnişi ve korunun, bu bölge için ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Acıbadem girişinden girerken ise kapıda nöbet tutan Validebağ Savunması'ndan insanlarla karşılaşıyoruz.

Burada 94 gündür sürekli nöbet tutulduğunu anlatan Şahin, "Dün sabahın kör karanlığında, 5'de, onlarca kamyonla, saldırır gibi korunun üç kapısından girdiler. Getirdikleri malzemeye 'doğal, toprak malzeme' diyorlar. Fakat getirdikleri malzeme öyle bir şey değil. Görüntülerde de belli, hafriyat molozu getirip döktüler" diyor.

Nöbet tutan arkadaşlarının görüntüleri çektiğini belirten Şahin, yıllardır korunun bir şekilde kullanışsız hale getirildiğini söylüyor. Ağaçların arasından koru boyunca uzanan patikaların, 'yabani otların temizlenmesi' bahanesiyle genişletildiğini anlatan Şahin, "Bu patikalar bu kadar geniş değildi. Otlar kesildikten sonra yollar daha da genişledi" diyor.

Hilmi Türkmen'in "Biz oraya bakım çalışması yapıyorduk" açıklamalarına dair de konuşan Durna Şahin, ''Bir taraftan dilin söylediği bir şey var bir taraftan da gözün gördüğü bir şey var. Bunlar sürekli bir yalan, kandırma, algı üzerine kurulmuş bir bakış açıları ve yönetim biçimler var. Yani söyledikleri şey farklı, yaptıkları şey farklı. 'Biz burada çocukların oynamasını istiyoruz, çukurları dolduruyoruz' diyorlar. Burası birinci dereceden sit alanı. Burası bir park alanı değil, doğal alan. Burada engebeler, taşlı alanlar olabilir. Güzellik anlayışları, ekoloji anlayışları o kadar sığ ki her geçen gün daha iyi görüyoruz" dedi.

"Doğaya sermaye gözüyle bakıyorlar"

Koruya sürekli bir saldırı olduğunun altını çizen Şahin, "Şehrin içinde böyle kalmış bir doğal güzelliği, gerçekten bunların doğaya bakış açılarını gösteriyor" diyor ve AKP iktidarını eleştiriyor: Doğaya sermaye gözüyle bakıyorlar. Ticarileştirmeye çalışıyorlar.

"Hukuk tanımıyorlar"

Validebağ Gönüllüleri Derneği olarak üç kere yürütmeyi durdurma kararı almalarına rağmen Üsküdar Belediyesi'nin koruya bir şekilde müdahale ettiğini söyleyen Durna Şahin, "Hukuk tanımıyorlar" dedi.

"105 tane çim makinesiyle koruya saldırdılar"

Üsküdar Belediyesi ekiplerinin geçtiğimiz aylarda koruya 105 tane çim biçme makinesiyle geldiğini belirten Şahin, belediyenin ''Yabani bitkileri temizliyoruz" diyerek içinde yaban hayvanlarının yaşadığı bitkileri kesildiğini söyledi. Kaplumbağa, kertenkele gibi hayvanların, yapılan çalışma sonrası ortamdan uzaklaştığını anlatan Şahin, "Mücadeleye devam edeceğiz. Doğa bizden de dirençlidir, kendini yenileyecektir. Burada yapmak istenilen projeyi durdurmak için direneceğiz" diye konuştu.

1995'ten beri halkın koruduğu alan: Validebağ Korusu

Validebağ Savunması'ndan Fatma Ötüş ise buradaki direnişin tarihinden bahsediyor. 1995 yılında bu yana süren ve gittikçe büyüyen mücadelelerini "İnsanlar, doğaya sahip çıkmak için bu harekete katıldı. Zaman zaman koruya belediye tarafından müdahaleler oldu. Bu müdahaleler, bu birlikteliğin karşı çıkışıyla engellendi. Bu yüzden çok değerli" diye anlatan Ötüş, Validebağ Direnişi'nin örnek bir direniş olduğunu düşünüyor.

"Yeşil alanların kurtarılması bu şekilde mümkün"

"Yeşil alanların korunması kurtarılması, bu şekildeki bir direnişle mümkün" diyen Ötüş, korunun her kapısında nöbet tuttuklarını, koruda olan bitenden her an haberdar olduklarını anlatıyor. Ötüş, herhangi bir durumda Whatsapp gruplarından haberleşerek koruya geldiklerini söylerken "Artık hepimiz uyanığız" diyor. Ayrıca korunun korunması için bazı arkadaşlarının daha fedakar olduğunu belirten Ötüş, "Onlara şükran borçluyuz" dedi.

Leman Sam, Validebağ nöbetinde: Yeşile olan düşmanlık bitmemiş