Üniversiteli Türk gençleri elektrikli araç üretti. Hedefleri 'yurt dışındaki yarışma'
Trakya Üniversitesi'nde okuyan öğrencilerin 2013 yılında kurduğu 'Pehlivan Team', 2014'te ilk olarak güneş enerjisiyle çalışan otomobil yaptı.
Takım daha sonra 2016 yılında ilk elektrikli otomobilleri 'Pehlivan Elektrak'ı üreterek, yurt içi ve yurt dışındaki fuar ve yarışlarda adından söz ettirdi. Üyeleri değişse de Ar-Ge fikrine açık yeni öğrencilerle yoluna devam eden Pehlivan Team, 2022 yılında pandemi döneminde yeni elektrikli araçlarını üretti. Araçla ilgili enerji verimliliği üzerine kafa yoran 9 kişilik takım, son olarak daha az elektrik harcayan 'Pehli1' ismini verdikleri yeni modele imza attı. Araç ilk olarak Trakya Üniversitesi'nde gerçekleştirilen topluluklar buluşmasında görücüye çıktı.
AMAÇ: MAKSİMUM VERİM İLE MAKSİMUM MESAFE
Enerji verimliliği baz alınarak 1 yılda geliştirilen yeni aracın 8 saat kesintisiz şekilde 150 kilometre gidebildiğini belirten Trakya Üniversitesi Makine Mühendisliği 3'üncü sınıf öğrencisi, Pehlivan Team Takım Kaptanı Fatih Coşar, "Aslında pandemide üretilen sarı aracımızın kabuğunu kullanıyoruz. Ama tabii ki de pandemiden beri teknoloji çok gelişti ve TÜBİTAK'ın aslında yarışlardaki regülasyonları da çok fazla değişti. Bu aracımızı sadece kabuğu kullanacak şekilde aldık, tüm elektronik aksamları değiştirdik ve yeniden tasarladık. Hala tasarlayıp, üzerine geliştirmeler yapıyoruz. Amacımız; maksimum verimi kazanmak, maksimum mesafeye ulaşmak. Tekrar teknolojinin gelişmesi ile yeni parçalar kullanarak, yeni tasarımlar yaparak, yerli motor ve batarya sistemleri, yeni batarya sistemleri kullanarak, arabamızın verimini arttırmayı planlıyoruz" dedi.
'MOTORUMUZ YÜZDE 95 VERİMLE ÇALIŞIYOR'
Yeni elektrik araçta motorun yüzde 95 verimle çalıştığını söyleyen Coşar, "Önceki yaptığımız araçtan farkı, nereden bakarsanız geliştirmeler ile aşağı yukarı 40-50 kilometre menzil kazandık. Verimimizi yüzde 5-10 civarında arttırdık ki motorumuz normalde yüzde 95 verimle çalışan bir motor. Motor sürücümüzü yerli yaptık. Verimini asla kaybetmeden motoru çok uyumlu bir sürücü yaptık. Motorumuzun yüzde 93'ünü kullanabiliyoruz. Aynı zamanda batarya konusunda da batarya verimi çok kısıtlı olan bir parça. Batarya paketlerimizi yeniden teknolojiye uygun şekilde dizayn ederek, yeniden yeni soğutma sistemleri kullanarak, bataryanın ısınma sorununu ortadan kaldırdık. Isınma sorununu ortadan kaldırmamız bize bataryadan yüzde 4 verim kazandırdı ki bu da aynı zamanda menzilimizin artmasına sebep oldu" diye konuştu.
'AMACIMIZ HIZ DEĞİL VERİMLİLİK'
Aracı yurt içi ve yurt dışındaki yarışlara sokarak başarı hedeflediklerini anlatan Coşar, "Şarjı şöyle söyleyeyim, kilometre bazında 100-110 kilometre kullanabiliyoruz. Hız olarak da aracımızın biraz gücünü kıstık. Çünkü verimlilik yarışlarına katılıyoruz, amacımız hız değil. 60-65 kilometre hızla çok rahat şekilde seyahat edebiliyoruz. Aslında bu aracı geliştirmeye geçen seneden başladık. Bu araba ilk çıktığında bir TÜBİTAK'ın yarışına katıldı. Bir yarış geçmişi var. Sonra geçen sene bu arabayı aldık ve baştan tasarlamaya başladık. Geçen senenin sonunda arabamızı yürütmeyi başardık. Hedefimiz, TÜBİTAK yarışlarına katılmak. Ama sadece TÜBİTAK yarışlarında değil, yurt dışı yarışlarında da hem üniversitemizi hem Türkiye'mizi temsil ederek başarılı şekilde yarıştırmak" dedi.
'GELİŞEN DÜNYAYA AYAK UYDURABİLECEK BİR ARAÇ'
Trakya Üniversitesi Makine Mühendisliği 2'nci sınıf öğrencisi Eşref Kaan Kurtoğlu da yeni aracın gelişen dünyaya ayak uydurabilen daha iyi bir araç olduğunu söyledi. Kurtoğlu, "Aracımız gerçekten çok daha farklı oldu. Çok daha yeni. Gelişen dünyaya çok daha ayak uydurabilecek bir araç oldu. Yeni sistemlilerin çok daha kolay ekleyebileceğimiz bir aracımız oldu. Daha da geliştirmeye devam ediyoruz" diye konuştu.