Türkiye’de “adı konulmamış” bir salgın mı var?
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de kış şartlarına bağlı solunum yolu enfeksiyonlarında artış olduğunu söylüyor, ancak Türk Tabipleri Birliği ve Genel Sağlık İş Sendikası’na göre durum daha ciddi ve ülkede “adı konulmamış bir salgın” yaşanıyor.
Türkiye’de Mart 2020 ile Mart 2022 arasında Covid-19 salgını yaşandı. Sağlık Bakanlığı 2023 sonu ve 2024 başındaki solunum yolu enfeksiyonlarındaki mevcut tabloyu ise “kış şartlarına bağlı vaka artışı” olarak açıklıyor.
Bakan Koca, mevcut vaka artışına karşın, enfeksiyon hastalıkları alanında uzman Prof. Dr. Serhat Ünal ve Prof. Dr. Ateş Kara’nın hastalıkla mücadele için alınabilecek tedbirlere ilişkin bilgilendirmede bulunduğu “kamu spotu” niteliğinde videolu paylaşımlar yapıyor.
Uzman videolarında öksürük, hapşırma gibi belirtileri olan kişilere “maske kullanımı” öneriliyor ancak Sağlık Bakanlığı’nın, örneğin sağlık kuruluşlarında maske takma zorunluluğu getirmemesi dikkat çekiyor.
Bu videolarda, sıkça el yıkama, maske kullanma önerilerinde bulunulurken, antibiyotik kullanımıyla iyileşme sağlanamayacağı vurgusu yapılıyor.
Sağlık Bakanı Koca, Ankara’daki Etlik Şehir Hastanesi ile Bilkent Şehir Hastanesi’ne başvuruların yoğunlaşması nedeniyle, solunum yolu rahatsızlığında öncelikle aile hekimi veya iş yeri hekimine başvuru yapılması çağrısında da bulundu. Hastanelerdeki yoğunluğunu bu şekilde azaltmak istedi.
Koca’nın paylaştığı videolarda, acil servis başvurularındaki artışa karşı evde dinlenme, dengeli beslenme ve ağrı kesici ile ateş düşürücü ilaçlarla üç veya beş günde iyileşebileceği mesajları verildi.
Bakan Koca ve Sağlık Bakanlığı’nın, yurttaşlara kendi sağlıklarını hastanelere başvuru yapmaksızın koruyabilecekleri yönündeki mesajlarına karşın üst solunum yolu rahatsızlığı olarak başlayan sağlık sorunlarında zatürre gibi alt solunum yolu rahatsızlığına dönüşen vakalarda da artış gözleniyor.
Gerek Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve gerek Genel Sağlık İş Sendikası, sağlık kuruluşlarına ve acil servislere çok sayıda başvuru olduğunu belirterek, bunun gerçekte bir salgına işaret ettiği görüşünde. Meslek örgütleri, sağlık personelinin çok sayıda vakayla karşı karşıya kaldığını belirtiyor.
“Sağlık Bakanlığı bu salgına ad koymak istemiyor”
Kamu İş’e bağlı Genel Sağlık İş Genel Başkanı Derya Uyar VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, aile hekimliği merkezlerinde ve hastane acillerinde çok sayıda vakayla mücadele edildiğini belirterek, “Adı konulmamış bir salgın yaşanıyor. Hasta yoğunluğuna bakılınca adı konulmamış bir salgın var. Bu salgına [Sağlık Bakanlığı tarafından] ad konmak istenmiyor” dedi.
Gribal enfeksiyon veya bakterilere bağlı enfeksiyonları bu mevsimde normal olsa da, sadece üst solunum yolu enfeksiyonu değil alt solunum yolu enfeksiyonu vakalarında da ciddi artış olduğunu belirten Uyar, “Vaka artışı bilgisi bizlere de kurumlarında çalışan arkadaşlarımız tarafından ulaştırılıyor. Adı neden konmuyor? Anlamakta zorluk çekiyoruz. Vakaları ayrıştırma tanısı neden yapılmıyor, bilemiyoruz. Yani PCR testi ile mesela Covid-19 olup olmadığı neden tespit edilmiyor, anlamıyoruz. Bu durum, salgın duyurusu yapmak istenmediğini akla getiriyor. Yaygın uygulayabildiğimiz bir test iken bugün neden yapılmıyor” diye konuştu.
Ankara’da eski Numune Hastanesi yerleşkesinde PCR testi olanağı sağlandığını ancak buraya yönlendirme yapılmadığını anlatan Uyar, “Sağlık kuruluşlarında çalışan arkadaşlarımız bile PCR testi yapılan yeri bilmiyor. Yurttaşlar da mağdur. Test yapılmadığı için vakanın Covid-19 mu ya da başka bir rahatsızlık mı olduğu tespit edilemiyor. Buna rağmen, yoğun bakımdaki enfeksiyona bağlı hasta sayısında ve kronik hastalıklarda yatış oranlarında artış olduğu bilgisi hepimize ulaşıyor. Bu nedenle, salgınla mücadele adına siyasi iktidarın, Sağlık Bakanlığı’nın bugün yapması gerekenler var” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın özellikle maske takılması hatırlatması yapması gerektiğini söyleyen Uyar, “En azından kalabalık alanlarda maskenin takılması için yönlendirilme gerekiyor. Sağlık, kurum ve kuruluşlarında çalışan arkadaşlarımız için yeniden maske temin edilmesi gerekiyor. Sağlık personeline yönelik maskeyle çalışmaları farkındalığını tekrar oluşturmak gerekiyor ki kış daha yeni başladı. Önümüzde çok zorlu bir süreç var” uyarısında bulundu. Uyar, cezai yaptırımlar olmasa da mutlaka maske takılması gerektiği, salgınla mücadele için tedbirler alınması ve yurttaşlara bunun açıkça bildirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
“Sağlık Bakanlığı salgın tablosunu iyi yönetemiyor”
TTB Genel Sekreteri Dr. Vedat Bulut, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, toplumda yaygın şekilde birden fazla solunum yolu enfeksiyonu görüldüğünü söyleyerek, Sağlık Bakanlığı’nın topluma ve bilimsel tespitler için tıp camiasına şeffaf bir şekilde vaka tablosunu açıklaması gerektiği görüşünde.
Kış mevsimi olması nedeniyle yaygın şekilde grip virüsü görüldüğünü kaydeden Bulut, “Ancak bununla sınırlı değil; Covid-19 vakaları halen devam ediyor. RSV virüsü (Respiratuar Sinsisyal Virüs) vakaları var. Bunun yanı sıra Adenovirüs enfeksiyonu gibi pek çok virüs söz konusu. Bu mevsimsel olarak zaten beklenirdi. Ama şu anda yoğun bakım servislerini de etkileyecek şekilde ciddi artış var. Bunun yarattığı dolaylı etki nedeniyle sağlık kuruluşlarında yataklarda doluluk oranı görülüyor. Bu durum da ameliyat edilmesi gerekli hastalar açısından olumsuzluk yaratıyor. Sağlık Bakanlığı’nın ise bu salgın tablosunu iyi yönetmediğini görüyoruz. Risk grupları için gerekli grip aşısı, zatürre aşısı gibi önleyici tedbirler de alınmamış durumda” diye konuştu.
“Türkiye’deki aşıların yeni varyantlar karşısında koruyuculuğu giderek düşüyor”
Kronik rahatsızlığı olanlara mutlaka koruyucu aşı tedbiri yapılması gerekliyken grip aşısı temini yapılamaması nedeniyle vaka tablosunda ağırlaşma olduğuna işaret eden Bulut, “Covid-19’un da yeni varyantları geliyor. Türkiye’de uygulanmış aşıların bu varyantlar karşısında koruyuculuk oranı ise gittikçe düşüyor. Elbette ki Sağlık Bakanlığı’nın uyarılar yapması, kamu spotları oluşturması, kamuoyunu bilgilendirmesi yararlı olur. Ancak Sağlık Bakanlığı vakalarla ilgili verileri şeffaf bir şekilde ve dürüst bir şekilde vermiyor. Çünkü Sağlık Bakanlığı başarısızlığını örtme yolunu seçiyor” diye konuştu.
Türkiye’deki mevcut salgın haliyle ilgili çözüm üretilmesi için mutlaka şeffaf veri, istatistik tablosu olması gerektiğini söyleyen Vedat Bulut, “Yoksulluk da aynı zamanda bir halk sağlığı sorunu. Dolayısıyla mevcut salgında yoksulluk unsuru da var” tespitinde bulundu.