Türk Savunma Sanayisi'nin lokomotifi TUSAŞ
Ankara'nın Kahmramankazan ilçesinde bulunan TUŞAŞ yerleşkesinde dün 1'i kadın, 2 teröristin gerçekleştirdiği saldırıda, kalite kontrol görevlisi Cengiz Coşkun, makine mühendisi Zahide Güçlü, TUSAŞ çalışanı Hasan Hüseyin Cambaz, güvenlik görevlisi Atakan Şahin Erdoğan ile taksi şoförü Murat Arslan şehit oldu, 22 kişi yaralandı. 2 terörist ise etkisiz hale getirildi.
Teröristlerin hedef aldığı TUSAŞ, 28 Haziran 1973 tarihinde Türkiye'nin savunma sanayiinde dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde kuruldu. Türk Hava Kuvvetleri'nin savaş uçağı ihtiyacının karşılanmasına yönelik olarak F-16 uçaklarının kullanılması kararı ile birlikte; F-16 uçağının üretimi, uçak üzerindeki sistemlerin entegrasyonu ve uçuş testlerini yaparak Hava Kuvvetleri'ne teslim etmek üzere TUSAŞ tarafından 1984 yılında TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ. (TAİ), Türk-ABD ortak yatırım şirketi olarak 25 yıllığına kuruldu. 25 yıllık süreç tamamlanmadan, 2005 yılında TAİ'nin yabancı hisseleri Türk hissedarlar tarafından satın alınarak şirket yeniden yapılandırıldı. Bu kapsamda TAİ ve TUSAŞ birleşerek, TUSAŞ çatısı altında faaliyetlerini genişletti, havacılık ve uzay sanayi sistemlerinin geliştirilmesi, modernizasyonu, üretimi, sistem entegrasyonu ve yaşam döngüsü destek süreçlerinde Türkiye'nin teknoloji merkezi konumuna geldi.
15 BİNDEN FAZLA KİŞİ ÇALIŞIYOR
Havacılık ve uzay sanayisinde küresel ilk 100 oyuncu arasında yer alan TUSAŞ, havacılık yapısalları grubu, uçak grubu, helikopter grubu, insansız hava aracı sistemleri grubu, uzay sistemleri grubu, milli muharip uçak grubu, mühendislik grubu olmak üzere 6 stratejik iş merkezinde örgütlendi. Türkiye'nin 2000'lerin başında yüzde 20'lerde olan savunma sanayisinde yerlilik oranı, 2024 itibarıyla yüzde 80'leri aşarken, TUSAŞ lokomotif görevi üstlendi. Savunma sanayi ekosisteminde bugün 3 bin 500'den fazla firma 90 binden fazla çalışana istihdam sağlarken, TUSAŞ bünyesinde 15 binden fazla çalışan istihdam ediliyor. TUSAŞ'ın bugün yüzde 55'e yakın hissesi Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'na, yüzde 45'e yakın hissesi de Savunma Sanayii Başkanlığı'na ait. Şirketin saldırıya uğrayan Kahramankazan'daki tesisi, yüksek teknoloji ürünü makine ve teçhizatla donatılmış modern uçak üretiminde kullanılıyor.
EN ÇOK İHRACAT YAPAN ŞİRKET
Bugüne kadar onlarca yerel ve uluslararası projeye imza atan TUSAŞ, Türkiye'nin başlıca savunma ihracatçılarından aynı zamanda. Türkiye İhracatçılar Meclisi'ne göre; TUSAŞ, bu yıl savunma ve havacılık kategorisinde en çok ihracat yapan şirket oldu. En çok ihracat yapan bin firma arasında ise 27'nci sırada yer aldı. TUSAŞ, temel eğitim uçağı HÜRKUŞ, jet eğitim uçağı HÜRJET, Göktürk uyduları, ANKA insansız hava araçlarının yanı sıra; yapım süreci devam eden Türkiye'nin ilk milli muharip uçağı KAAN ile de son dönemde öne çıktı. KAAN, 21 Şubat 2024'te ilk uçuşunu gerçekleştirmişti. KAAN'ın 2028 yılında Türk Hava Kuvvetleri envanterine girmesi hedefleniyor.
'SAVUNMA SANAYİMİZE KATKI SUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
TUSAŞ'tan saldırıyla ilgili açıklamada kararlılık vurgusu yapıldı. Açıklamada, "Türkiye Cumhuriyeti'nin birliği ve beraberliği, hain terör saldırılarının üstesinden gelmemizde en büyük gücümüzdür. Gerçekleştirilen saldırı sadece şirketimize yönelik değil, tüm savunma sanayiimiz ve milletimize yönelik bir saldırıdır. Fakat her badireyi güçlü bir şekilde atlatan bir milletin evlatlarıyız. Bu saldırıyı da birlik ve beraberlik içerisinde atlatarak ülkemizin geleceğine yönelik ara vermeden çalışmaya devam edeceğiz. Saldırı sonucu şehit düşen mesai arkadaşlarımız ve bir vatandaşımıza Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyoruz. Yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. TUSAŞ olarak, şehitlerimizin hatırasını yaşatarak milli savunma sanayimize katkı sunmaya devam edeceğiz" denildi.