Tarikat yurtlarından öğrencileri kurtaran Özel: Biz ilk kez bir kapalı kutunun içinden bilgi alıyoruz

Tıp öğrencisi Enes Kara'nın intiharının ardından gençlere çağrıda bulunarak telefon numarası veren CHP'li Özgür Özel gelen başvuruları ve gençlerin sorunlarını Halk TV ekranlarında anlattı.

Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara'nın cemaat yurdundan ve ailesinden gördüğü baskısı nedeniyle yaşamına son vermesi tüm Türkiye'yi yasa boğmuştu. Kara'nın intiharının ardından CHP'nin Grup Başkanvekili Özgür Özel, tarikat, cemaat ve benzer grupların yurtlarına mahkûm olan gençler için çağrıda bulunmuştu. "Bana ulaşın, birlikte çare arayalım" diyen Özel, kendisine yurt, burs ve farklı şikayetlerle 178 başvuru geldiğini, doğrudan konu ile ilgili 91 çağrının ise 40'nın sorununu çözdüğünü ifade etmişti.

Gazeteci İpek Özbey ile yaptığı röportajda gençlerin yaşadıkları sorunları baskıları anlatan Özel ailelerin çok büyük bir bölümünün çaresizlikten ya da gönderdikleri yurtların iktidar ile ilişkileri sebebiyle bu yurtları tercih ettiklerini söyledi.

Röportajın devamını buradan okuyabilirsiniz

Bugün Halk TV ekranlarında yayınlanan İpek Özbey ile Kadraj programına konu olan Özgür Özel konu hakkında ayrıntılar vermeye devam etti.

Ener Kara'nın intiharı üzerinden gelişen olayların sonunda benzer durumdaki öğrencileri Kara'nın verdiği tepkiyi vermesini meşrulaştıracak şeyler yapmamak gerektiğine dikkat çeken Özel şunları söyledi;

"Enes'in sesinin zamanında duyulamamış olması, ben de çok büyük bir yara yarattı. Ama buradan bir kez daha söyleyelim. Ne yaşanırsa yaşansın, hepimizin görevi ve bütün gençlerin görevi dayanışmayla hep birlikte bu sorunu aşmak. Çözülmeyecek sorun yok."

Kara'nın intihar haberini aldığı gün uyku uyuyamadığını ama bir tepki verilmesi gerektiğini aktaran Özel;
" Bir şey yapmamız lazım. Tabi bu noktada, ne yapalım derken yanlış bir şey de söylememek gerekiyor. Onun üzerinden döndük durduk dedik ki, genç arkadaşlar bu sebepten ya da başka sebepten Enes gibi hisseden varsa bizi arayın birlikte çare arayalım. Bir şekilde halledebiliriz dedik. Çünkü ben 10 yaşından 17 yaşına kadar hayatını yatılı okulda geçirmiş, yatılı okulda da yaşadıklarından bir şekilde hallederiz demeyi öğrenmiş ve bir şekilde halledebilmiş bir kuşağın temsilcisi olarak o sorumluluğu hissettim.

'200'e yakın başvuru aldık'

Paylaştık. 1000'in üzerinde telefon geldi. Bunun içinde numara doğru mu diye arayanlardan tutun, arayıp da 'bu çocuklar bu yurtlarda çok mutlu size ne' diyenlere kadar birçok şey vardı. Kendi yaşadıkları sorunları anlatanlar oldu. Siyasetçi olmuş olmanın sorumluluğu ile ilgili yerlere yönlendirdik. Ama esas bu çağrımıza konu olabilecek 200'e yakın telefon geldi toplam. Cemaat ve yurtlarda kaldığını ifade eden 180'in üzerinde başvuru geldi. Ama biz bu başvuruların e-posta ile gelenlerine asla tek başına itibar etmiyoruz. Çünkü trollenebiliriz, istismar olur. Telefon numarası istiyoruz. Ben bu başvuruların tamamına yakınına kendim ilk görüşmeleri yapıyorum. Sonra ekibimiz gerekli görüşmeleri yapıyor.

'Çocuğum burada kalıyor onu kurtarın'

Bunların içinde 20-25 tane ailelerin başvurusu oldu. 'Çocuğum burada kalıyor, onu buradan kurtarın' diye. O ailelere hep şunu dedik. Çocuğunuz bizi arasın. Çocuğunun telefonu verenlere de aileniz böyle bir şey dedi ama karar sizin dedik. Çünkü hepsi reşit.

Yaptığımız görüşmelerin sonunda karşımıza bir tablo çıktı. Gelinen noktada bugün itibariyle 103 arkadaşımıza çağrı üretmemiz gerektiğini gördük. Bunların 40'ın üzerindekilerin sorunu çözüldü. Geri kalanının da sorununu çözmeye çalışıyoruz." dedi.

Özbey'in "Bu çocukların sorunları ne?" sorusu üzerine "Biz ilk kez bir kapalı kutunun içinden bilgi alıyoruz" diyen Özel sözlerine şöyle devam etti;

'4 farklı şehirden 4 farklı öğrenci aynı şikayet'

"Mesela İlim Yayma Cemiyeti diyorlar. 4 farklı şehirden 4 farklı öğrenci söylemiş. Ama hepsinin söylediği ortak bir şey var. 'Sabah namaza 6'da kalkılacak, Sabah namazı birlikte kılınacak. Zorunludur. Akşam şu vakitte yurda gelinecek, zorunludur. Yatsı namazı birlikte kılınacak zorunludur. Dışarıdan sohbet için gelenler var. Onlara katılmak zorunludur. 10:30'dan sonrada yorgunluktan ders çalışamıyorum. Bütün derslerden bütünlemeye kaldım' diyen var. 'Yurtta olduğum sürede sohbete ya da ibadete çağrıldığım için bütün günümü kütüphanelerde geçirmek zorunda kalıyorum' diyen var. 'Yurtta bulunmadığım sürede bile gitmediğimiz katılmadığımız etkinliklerden hesap soruluyor cezalandırılıyor' diyen var. "