Tarihin en büyük fişleme yasasında ikinci perde: Çekilen teklif yeniden sunuldu

Tarihin en büyük fişleme yasasında ikinci perde: Çekilen teklif yeniden sunuldu
AKP, kasımda Meclis'e getirdiği ancak ocak ayında tepkiler üzerine İçişleri Komisyonundan geri çekilen tarihin en büyük fişleme yasasını yeniden TBMM Başkanlığına sundu.

Haber: Ali Isıyel

AKP fişleme yasasında ikinci raunda çıkmaya hazırlanıyor. Kasım ayında hazırlanan dernek üyelikleri ile ilgili düzenleme teklifi, ocakta İçişleri Komisyonuna getirilmiş ancak gelen tepkiler üzerine buradan geri çekilmişti. Cumhuriyet tarihinin en büyük fişlemesi olarak tartışılan kanun teklifi, AKP Denizli Milletvekili Nilgün Ök ve arkadaşları tarafından bir torba teklifin içerisinde yeniden TBMM Başkanlığına sunuldu.

'Katılımcı demokrasi' bahanesi

Sözkonusu fişleme yasasına göre dernekler, yeni üyeleri ile üyeliği sona eren kişilerin kimlik bilgilerini bir ay içerisinde mülki idare amirlerine bildirmek zorunda olacak. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kasımda teklif ilk gündeme geldiğinde "katılımcı demokrasi" sözleriyle teklifi savunmuş ve kişiler habersiz olarak derneklere üye yapılmasından kaynaklanan mağduriyetleri gidereceğini öne sürmüştü.

2018 yılında yasal altyapısı olmadan İçişleri Bakanlığının çıkartılan bir yönetmelik ile dernek üyelerinin bilgilerinin mülki idare amirleriyle paylaşması yönündeki talimatı da tartışmalara sebep olmuştu. Bunun üzerine CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Soylu'ya kararın gerekçesini sormuş ancak yanıtını 1 yıl sonra yani tam fişleme yasasının gündeme geldiği zamanda yanıt alabilmişti.

"Geçerse AYM'ye taşırız"

CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, tasarıya tepki gösterek "Biz anayasaya aykırı bu düzenlemenin uygulanmaması için direneceğiz. Uygulamaya geçerse de AYM’ye taşırız” ifadelerini kullandı.

Öztunç, yaratılmak istenilen korku iklimini işaret ederek "AKP’nin tek amacı kendisinin adres gösterdiği Ensar, TÜRGEV gibi dernekler dışında hiçbir derneğe üye olunmasın. Sivil toplum derneklerine üye olunmasını istemiyor. Bunun için de fişleme yönetimini seçiyor" diye konuştu.

Fişleme yasası kaç kişiyi etkiliyor?

Teklifin yasalaşması hâlinde, dernekler toplamda 12 milyonu bulan üyelerinin tamamını en geç altı ay içerisinde bağlı bulundukları mülki idare amirliklerine bildirmek zorunda. Bu da Türkiye'deki yurttaşların yaklaşık yüzde 15'inin altı ay içinde fişlenmesi anlamına geliyor.

Dernek yöneticilerinin altı ay içerisinde bu bildirimi yapmaması hâlinde ise, yöneticilere 500 lira para cezası kesilecek.

screenshot-465.png
Teklifin ilgili maddelerinin tam hâli - TBMM Kanun Teklifleri

AKP'nin ilk vukuatı değil

Bu fişleme yasası AKP'nin bu konudaki ilk vukatı değil. 2016 yılında yurttaşların fişlenmesi için 'kişisel verileri koruma' kılığında yasa çıkartılmış ve bu 'AB kriterlerine uyum' adıyla pazarlanmıştı. Bu yasayla birlikte 'istisna' adıyla MASAK, MİT, Emniyet ve Jandarmanın fişlemeleri yasal zemine oturtulmuş ve yurttaşların kişisel verileri milli savunma, kamu düzeni, ekonomi güvenliği gibi bahanelerce yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından "önleyici, koruyucu ve istihbari faaliyetler" kapsamında işlenmesinin önü açılmıştı.

Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise bu yasa değişikliğini "Kamuoyunda bazı çevreler tarafından art niyetli olarak 'fişleme yasası' diye nitelenen yasarı, iddia edildiğinin tam aksine fişlemenin önlenmesi tasarısıdır, fişlemenin panzehiridir" şeklinde savunmuştu. Bozdağ ayrıca kurumun vatandaşların verilerini işlemeyeceğini, veri kaydı yapmayacağını ve verileri depolamayacağını iddia etmişti.

Torba yasada başka neler var?

Torba yasa teklifinde yer alan tek garabet bununla sınırlı değil. 31 Mart sonrası belediyeleri kaybeden AKP, yıllardır belediyelerde olan yetkileri bir bir tıraşlayarak bakanlıklara bağlamaya devam ediyor. Torba yasa teklifinde turizm belgelerinin belediyeler ve özel idarelerin devre dışı bırakılarak Turizm Bakanlığına bağlanması öngörülüyor.

Bununla beraber Hazine ve Maliye Bakanı'nın nakit aktarma ve ödenek ekleme yetkisi de artırılıyor. Yasa teklifinin geçmesi hâline, Hazine ve Maliye Bakanı kredi garanti kurumlarına, 35 milyar liraya kadar nakit kaynak aktarabilecek. Bakanın nakit kaynak aktarma yetkisi mevcut yasalara göre 25 milyar lira ile sınırlı.

Patrona bir 'jest' daha

AKP, 18 yıllık iktidarında örneğini çok kez gösterdiği gibi yine patrona kıyak geçen bir uygulamayı torba yasa teklifine sokuşturdu. Erdoğan'ın asgari ücretliye 'jesti' açlık oldu ancak patronlar durumdan memnun. AKP, patronlara bir jest daha yaparak torba yasanın içine patronlara çalıştırdığı her işçi için aylık 75 lira asgari ücret desteği verecek. Bununla beraber, Mesleki Yeterlilik Belgesinin alınması için zorunlu olan sınav ve belge ücretleri de 2022 yılının sonuna kadar patronlar değil, işsizlik fonu tarafından sağlanacak.