Şişli Etfal Dayanışması: İstanbul'un en köklü hastanesi ranta kurban edilmesin!

Şişli Etfal Dayanışması: İstanbul'un en köklü hastanesi ranta kurban edilmesin!
Şişli’nin tam teşekküllü tek devlet hastanesi Şişli Etfal Hastanesi, depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle boşaltılıyor. 122 yıldır bölge halkına nitelikli, erişilebilir, parasız hizmet veren hastane bölünerek Sarıyer ve Seyrantepe’ye taşınıyor.

EMRE YILDIRIM

Şişli’nin tüm branşlarda faaliyet gösteren, tam teşekküllü tek devlet hastanesi olan Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, binaları depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle boşaltılıyor. 122 yıldır Şişli ve çevresindeki bölge halkına nitelikli, erişilebilir, parasız sağlık hizmeti veren, insanların sağlık güvencesi olan hastane bölünerek Sarıyer ve Seyrantepe’ye taşıma işlemleri devam ediyor. 

Halkın kaygı ve beklentilerine rağmen binaların güçlendirilmesi ve yenilenmesi sonrası hastanenin yine aynı yerinde faaliyetine devam edeceğine dair halka ve sağlık emekçilerine hiçbir açıklama yapılmıyor, güvence verilmiyor. Şişli halkı, boşaltma işlemlerinden sonra 122 yıllık hastanelerinin kapatılacağına, sağlık haklarının ve hastanelerinin ellerinden alınacağına ilişkin endişe içinde.

'Ranta kurban edilmesin'

İktidarın uzun yıllardır eğitim ve sağlık alanlarını özel sektöre açma, bu alanlarda özel sektörü güçlendirme, ayrıca kent ve doğaya karşı rant odaklı politikaları endişeleri daha da artırıyor. Yurttaşlar, kentin tam merkezinde, 36 bin 525 metrekarelik değerli ve büyük bir arazinin rabta kurban edilmesini istemiyor. 

Halkın kaygı ve beklentilerine rağmen binaların güçlendirilmesi ve yenilenmesi sonrası hastanenin yine aynı yerinde faaliyetine devam edeceğine dair halka ve sağlık emekçilerine hiçbir açıklama yapılmıyor, güvence verilmiyor. Şişli halkı, boşaltma işlemlerinden sonra 122 yıllık hastanelerinin kapatılacağına, sağlık haklarının ve hastanelerinin ellerinden alınacağına ilişkin endişe içindeler.

'Etfal Yapılsın, Yerinde Kalsın'

Şişli Etfal Dayanışması'ndan Evin Doğu yaşanan süreci şöyle anlattı:

''İlk basın açıklamamızı 5 Mart 2021 tarihinde yaptık. 15 günde bir Hastanemin önünde basın açıklamalarımız 27 Nisan’daki uzun kapanmaya kadar devam etti. Her basın açıklamamıza kimi zaman Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, kimi zaman Eczacılar Odası, kiminde İst. Tabib Odası’ndan temsilciler konuşmalarıyla destek verdiler. Kampanyaya dikkat çekmek için hastane bahçesinde halkla birlikte resim yaptık, kısa videolar çekip hesaplarımızdan yayınlıyoruz.

Aynı anda sarı önlüklerimiz, imza föylerimiz, bildirilerimiz ile hastane  önünde, pazarlarda, sokaklarda “Etfal Yapılsın, Yerinde Kalsın” diyerek dikkat çektik. Change. Org’da eş zamanlı imza kampanyası başlattık. 15 bin imza Change.org’da, ıslak imza olarak 7 binin üzerinde toplam 22 bin imzaya ulaştık. İmzaları Sağlık Bakanlığı’na teslim edeceğiz. Şişli Belediyesi’nin de katkılarıyla basılan afiş ve pankartları tüm Şişli’nin sokaklarına asmaya devam ediyoruz. 

Etfal Hastanesinin tam teşekküllü olması, çok merkezi yerde yer alması, ve Devlet hastanesi olması özellikle pandemi ve ağırlaşan ekonomik koşullarda beli bükülen orta ve alt sınıfın kurtarıcısı olmuştur. Bu nedenle Seyrantepe ve İstinye’ye parça parça taşınan hastane, dar gelirli vatandaşların da mağdur olmasına yol açmaktadır.''

'Biz Etfal’in aynı yerde hizmet vermeye devam etmesini istiyoruz'

Bir başka mağduriyet özellikle kadınlar açısındandır. Evde kim hastalanırsa hastalansın refakatçi hep kadınlar olur. Yürüme mesafesinde ev ile hastane arasında mekik dokuyan kadınlar, bu taşınma ile iyice perişan olmuştur. 

Önemli bir başka gerçek ise büyük İstanbul Depremi’nin her an olabileceği gerçeğidir. İstanbul’un merkezi yerinde sayılan Şişli Etfal Hastanesi onbinlerin, yüzbinlerin ilk gideceği sağlık merkezidir.

Şişli Etfal’in yeri çok merkezi, 100 dönümlük arazisi şu anda 39 dönüme inmiş durumda. Ayrıca Etfal Hastanesi ve Gezi Parkı dahil olmak üzere 100’e yakın gayrı menkulun atıl vaziyetteki Yıldırım Beyazıt Han Hazretleri Vakfı’na devredilmesi de bizleri tedirgin ediyor. Bizler şu ana kadar İstanbul Sağlık Müdürlüğü dahil olmak üzere hiç bir yerden hastanenin tekrar burada kalacağı yönünde tatmin edici bir yanıt alamadık
 

Net bir açıklama yok 

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şubeden İpek Deniz aynı zamanda Şişli Etfal Hastanesi'nde çalışan bir sağlık emekçisi olarak taşınma sürecini sağlık emekçileri açısından değerlendirerek şunları söyledi:

''Yıllarca bu hastanede sağlık hizmeti verenler hastaneye yakın yerlerde ev kiralamış ya da almış, çocuklarının okulları, kreşleri, kendi sosyal hayatlarını bu konuma göre planlamışlar. Sağlık alanı 7-24, nöbetli çalışılan, kadın ağırlıklı alanlardır. Çocuk bakımı, kreşi, okulu, ev-iş mesafesi ona göre planlanmış, kimisi hastanenin konumuna göre ev alıp yerleşmiştir. Sarıyer yerleşkesi kurulduğu son iki seneden beri taşınma hızlandı. Okul kayıtları başlayınca özellikle çocuk sahibi olan çalışanların kaygısı iyice arttı. Sağlıkçılar, şimdi ne olacak? sorusu ile yaşıyorlar, net bir açıklama duyamıyorlar''

'Taşınma süreci sağlık emekçilerinin üç kuruşluk, yoksulluk sınırının altındaki geliri üzerinden karşılandı'

''Etfal pandemi sürecinde en çok tayinle giden, istifanın olduğu hastanelerden biri oldu. Bu kadar uzun süren belirsizlik hem yordu hem de beraberinde gerginliği arttırdı. Tabii ki buna maddi kayıplar da eklendi. Çalışanlarının ısrarla karşı çıktığı performans zaten yok denecek kadar azken, Sarıyer’e taşınma ile birlikte tamamen kesildi. Taşınma süreci sağlık emekçilerinin üç kuruşluk, yoksulluk sınırının altındaki geliri üzerinden karşılandı

36 saat nöbet tutan asistan hekimlerin hastaneye yakın tuttukları, fahiş fiyatlı ev kiralarına yol masrafı ve mesafeyi de eklediler

Hastanenin bölünmesi Etfal için ciddi bir kayıp. Bütünlüklü, tek bir mekândan alınan sağlık hizmeti hem hasta için hem takibini yapan herkes için kıymetli ve önemli bir durumdur. Bir hastanın her sıkıntısına tanıklık etmek, çözüm ararken aynı zamanda öğretir. Bu öğrenilen her bilgi memleketin en ücra köşelerine nitelikli sağlık hizmeti olarak döner. Taşınma özellikle yan ve asistan hekimlerin bir Sarıyer, bir Seyrantepe bir Şişli'de sürekli dolanarak çalışmasına neden oldu. Yani hasta takibi, eğitimleri çok aksadı. Pandemi de eklenince iyice içinden çıkılmaz bir hal aldı. 36 saat nöbet tutan asistan hekimlerin hastaneye yakın tuttukları, fahiş fiyatlı ev kiralarına yol masrafı ve mesafeyi de eklediler. 36 saat çalıştıklarını düşünülünce yakın mesafe onlar için kıymetli bir durum. Yeni gelen, yıllarca hastaneye yakın yerde yaşayan herkes ayrı bir sıkıntı yaşadı.''

*Şişli Etfal Dayanışması tarafından gerçekleştirilen online panel etkinliğinin tekrarını izlemek için: https://www.youtube.com/watch?v=nRA5veXY2eU