Silivri'den Gezi anmasına destek mesajı
Gezi Parkı direnişinin 9’uncu yıl dönümünde vatandaşlar ve sivil toplum örgütleri Taksim'de toplandı. Polis toplanan kalabalığa cop ve biber gazı ile müdahale etti. Gösterilerde 170 kişi gözaltına alındı.
Gezi davası kapsamında tutuklanan Osman Kavala, Tayfun Kahraman, Mücella Yapıcı ve Can Atalay sosyal medya hesaplarından protestolara katılan ve gözaltına alınanlar için destek mesajı paylaştı.
Osman Kavala: Gezi ruhunu yaşatanları selamlıyorum
Osman Kavala’nın Gezi mesajı ‘Kavala’ya Özgürlük’ platformunun sosyal medya hesabından paylaşıldı. Osman Kavala’nın şu ifadelerine yer verildi:
“Gezi'nin yıldönümünde orada sizinle birlikte olamamaktan dolayı üzgünüm. Dayanışmanızı burada güçlü bir şekilde hissediyorum.
Gezi direnişi sırasında yüz binlerce insan özgürlük talebi ile bir araya geldi. Gezi davasının da toplumun büyük çoğunluğunu adalet talebi etrafında birleştirdiğine inanıyorum. Gezi ruhunu yaşatanları selamlıyorum.”
Can Atalay: Karanlık gidecek, gezi kalacak
Gezi Davası'nda tutuklanan Can Atalay, Gezi Parkı eylemlerinin 9. yıl dönümü nedeniyle Silivri Cezaevi'nden mektup yolladı. Atalay'ın mektubunda şu ifadeler yer aldı:
“Değerli arkadaşlarım; Sizi birlikte ördüğümüz, ısrarla sahiplendiğimiz kardeşliğimizle kucaklıyorum! Bugün 31 Mayıs! Bir yanımız Sinan’la Adıyaman’ın İnekli köyünde, bir yanımız Metin’le Hopa’nın Dereiçi köyünde… Sinan’lardan miras kalanla, Metin öğretmenimizden öğrendiğimizle; gelenekten geleceğe Taksim’deyiz…Her yerdeyiz!
Gezide 24 Ocak kararlarına, 12 Eylül Darbesine, AKP’nin yarattığı istibdat düzenine ve ülkeyi sokmaya çalıştıkları cendereye hep birlikte karşı koyduk. Hep birlikte mücadele edeceğiz, hep birlikte kazanacağız!
Gezi Direnişinde; dinbaz, kapkaççı, sosyal cinayetleri sıradanlaştıran ahbap çavuş kapitalizminin karşısına güçlü bir kamusal tahayyül ile dikildiğimiz için; eşitlikçi, özgürlükçü, dayanışmacı olduğumuz için; kurmaya çalıştıkları hegemonyanın mayasının tutmayacağını gösterdiğimiz için bizden korkuyorlar!
Gezi Direnişi, çoğul türkümüzdür! Aşağıdan bir kardeşleşme inadıdır Gezi! Haksızlığın karşısında dimdik duran, zulme boyun eğmeyen kardeşlerim; güncel görevimiz, Gezi’de işaret ettiğimiz demokratik bir toplumsal ve siyasal yaşamın müştereken inşasıdır. Karanlığı, kendi kaderini tayin etmeye kararlı müşterek irademiz sonlandıracak.
*Karanlık gidecek, Gezi kalacak! Her Yer Taksim Her Yer Direniş! Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet! Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez!”
Mücella Yapıcı: Ne kadar korkutmuş birlikteliğimiz muktediri…
Gezi Parkı direnişinin 9. yıl dönümü dolayısıyla Bakırköy Cezaevi'nden mektup gönderen Mücella Yapıcı, şu ifadelere yer verdi:
“Ne kadar haklıymışız 9 yıl önce ‘Her Yer Taksim, Her Yer Direniş’ derken… Birbirimizin elinden tuttuğumuz ‘Her Yer Taksim’, haksızlığa, adaletsizliğe, karanlığa karşı tüm renklerimizle, farklılıklarımızla birbirimize sarıldığımız ‘Her Yer Direniş’
Ne kadar doğruymuşuz ‘Bu daha başlangıç mücadeleye devam’ diye sesimizi yükseltirken… Ne kadar korkutmuş birlikteliğimiz muktediri… Bugün yanınızda olamamam bu korkudandır.
Ancak bilin ki, biz nerede olursak olalım çocuklarımız Ethem, Medeni, Ali İsmail, Abdocan, Ahmet, Mehmet, Hasan Ferit ve Berkin’in özgür düşleri için mücadeleye devam ediyoruz, ‘gideceğiz. Çünkü ‘Bu daha başlangıç’…
’Karanlık Gidecek, Gezi Kalacak’ yazıyoruz da duvarlara… Üstümüze örtülmeye çalışılan karanlığa inat, o parktaki umudu hatırlayın. Geleceğe kalacak olan o umuttur. Geziyi komplolarla kirletmeye çalışan, bizleri tek bir delil göstermeden ceza evlerine gönderen, çocuklarımızın katillerine ödül gibi ceza verenlere de tavsiyemdir; o parktaki dayanışmayı anlamaya çalışın.
*Bizi korkutamayacağınızı göreceksiniz. Korkmak bir yana, adımızın Gezi ile anılması bizim için onurdur. Böylesi bir onur nasıl hak edilebilir?
Onur demişken, birbirimize ‘Neredesin Aşkım?’ diye sorardık ya… Bana sorarsanız ‘Neredesin Aşkım?’ diye, ‘Buradayım, Bakırköy’deyim, Taksim’deyim, Gezi’deyim aşkım derim size… Çünkü ‘Her Yer Taksim!’
tayfun kahraman: Özgürlüğümüzden edilerek bedel ödüyoruz
Tayfun Kahraman ise Silivri Cezaevi'nden gönderdiği mektubunda şu ifadelere yer verdi:
“Sevgili arkadaşlar, dostlar, yoldaşlar; bu yıl Gezi Direnişi’nin 9. yılı. Bizler bedenen yanınızda olamasak da; emin olun kalben ve aklen sizlerin yanında, memleketin tüm özgür meydanlarındayız.
Tutsak olduğumuz tüm hücrelerde biz de sizlerle birlikte “Her Yer Taksim Her Yer Direniş” sloganımızı büyük bir kararlılık ile haykırıyoruz.
Her nerede ve her ne koşulda olursak olalım, biliyor ve inanıyoruz ki; gün gelecek ve hep birlikte Gezi Direnişimizin yıl dönümlerinde özgür meydanlarda kaybettiğimiz canlarımızı hep beraber anacağız.
Bizler bugün özgürlüğümüzden edilerek bedel ödüyoruz, onlar ise canları ile bedel ödediler ve aileleri onlarsız geçen her gün bedel ödemeye devam ediyorlar.
Ethem, Ali İsmail, Medeni, Hasan Ferit, Abdocan, Ahmet, Mehmet ve Berkin özgür, demokratik ve kardeşçe bir dünya istedikleri için canlarını verdiler. Onları unutmayacak ve davalarının takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Dostlar, demokratik bir ülkede özgürce yaşamak için, 85 milyon yurttaşın kardeşçe ekmeğini paylaştığı bir memleket için, kentimizi, doğamızı korumak için, sağlıklı konut hakkımızı korumak için ve tabi ki Taksim Cumhuriyet Meydanı’nı, Gezi Parkı’nı, memleketin tüm meydanlarını, tüm yeşil alanlarını, tüm kamusal değerlerini savunmak için her koşulda mücadelemizi sürdüreceğiz ve çok yakında yeniden yan yana olacağız.
Bizler özgür düşlerimizden ve mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Gezi Direnişi’nin verdiği sönmeyen umut ve yarınlara olan inancımla hepinizi hasretle kucaklıyorum. Silivri’den sevgi ve selamlarımla…”
Mektuplar; Tayfun Kahraman, Mücella Yapıcı ve Can Atalay’ın sosyal medya hesaplarından da yayımlandı.
Taksim Meydanı'nda biber gazlı müdahale
Taksim’de olayları görüntüleyen muhabirimiz Ozan Demiriz’e gözaltı
TGS: Protesto da gazetecilik de suç değildir
Kılıçdaroğlu 'Gezi'yi andı: Özgürlüğü haykıran gençlerin sesidir
İzmir'de Gezi anması gergin başladı konserle bitti
Hopa’da Metin Lokumcu anması: Hopa’dan Gezi’ye, bu dava bizim