Saray’dan IMF açıklaması

Kalın IMF ile ilgili iddialarla ilgili yaptığı açıklamada "Türkiye’nin IMF ile yeni bir anlaşma yeni bir kredi almak gibi bir durumu gündeminde yok. IMF diye bir gündemimiz yok. Ama bu küresel krizden hep birlikte çıkacağız" ifadelerini kullandı.

İbrahim Kalın’ın açıklamalarından satır başları:

►Cumhurbaşkanımız tavsiye dilen tedbirlere titizlikle uyuyor. Sıkı bir şekilde uyguluyor. Devlet işleyişinde aksaklık olmaması için bütün tedbirler alındı ve altyapı kuruldu. Önemli toplantılar video konferans ile yapılıyor.

►Sürecin ne zaman biteceği alınan tedbirlerin ne kadar başarıyla uygulandığına bağlı. Bir küçük kaçak ikinci bir dalgayı tetikleyebiliyor. Kesin olarak "bu tarihte biter" diye bir öngörüde bulunmak gerçekten çok zor.

►Sağlık alt yapımız virüse karşı çok güçlü.

►Bu süreç sona erdiğinde ekonomik olarak bu noktadan çok hızlı çıkacağımızı düşünüyorum.

►Yeni bir dünya mutlaka kurulacak. Aksi halde bir sonraki afet karşısında vereceğimiz cevap çok daha yıkıcı olabilir. Türkiye sağlam bir alt yapıya sahip olduğu için bu süreci iyi yönetti.

►Üç tane alan çok önemli hale geldi, birincisi bio güvenlik bir takım biyolojik yeni teknolojiler yeni ürünler bunların güvenliği giderek daha önemli hale gelecek.

►İkincisi siber güvenlik, Türkiye 4.5G’ye geçtikten sonra hamdolsun bu yaptığımız yayınlarda bile bir aksaklık olmadı hamdolsun. Bütün bunlar bu altyapılardan yapılıyor bu yüzden siber güvenlik giderek daha önemli hale gelecek.

►Üçüncüsü ise gıda güvenliği, gıdaya erişim noktasında daha önemli bir döneme gireceğiz.

►Bu dönemde küresel anlamda zengin-fakir ayrımı kalktı.

►IMF diye bir gündemimiz yok, geçen G20 zirvesinde IMF Başkanı’nın paylaştığı bazı veriler oldu, küresel ekonominin toparlanmasına katkı anlamında uluslararası kurum ve kuruluşlar üzerlerine düşeni yapma konusunda görevlerini yerine getireceklerdir fakat Türkiye’nin IMF ile yeni bir ‘standby’ anlaşmasına ihtiyacımız yok.

►Türkiye’nin AB üyeliği Türkiye için iyidir, Avrupa için de iyidir. Her anlamda biz bunu söylüyoruz, aslında bu salgın tezimizin doğruluğunu ortaya koydu. Ama bakın NATO ittifakı bağlamında olsun İspanya ve İtalya’ya ilk yardımı gönderen ülke Türkiye oldu.

►Bize 100’e yakın ülkeden yardım talebi geldi, Cumhurbaşkanımız kapasiteyi artırın doğu batı ayrımı yapmadan gereken yardımları yapın talimatı verdi.

►Ermenistan’dan bir ilaç talebi olmuştu Cumhurbaşkanlığımız bunu onayladı, İsrail’den de bir talep geldi biz aynı zamanda Filistin’e de tulum, maske, tanı kiti göndereceğiz. 5 Balkan ülkesine yardımlar gönderdik, Azerbaycan’a gitti, Katar’a gitti dolayısıyla biz imkanlarımız ölçüsünde bizim bunu verme imkanımız varsa vermeye de devam edeceğiz.

►Paylaşırsak çoğalır, azalmaz.

►Maske sorunumuz yok, Cumhurbaşkanımızın talimatı ile maske satışı yasaklandı. Maske üretim kapasitesi çok ciddi bir şekilde arttırıldı. Biz vatandaşa dağıtırken de başka ülkelere yardım gönderirken de milli stoklarımızı kullanıyoruz. Birçok üreticimiz şu anda tamamen tıbbi malzeme üretimine yönelmiş durumdalar, herhangi bir maske sıkıntımız yok, olmayacak.

İKİNCİ BİR SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI OLABİLİR Mİ?

►Sokağa çıkma yasağı meselesi her zaman gündemdeydi, biz de Bilim Kurulumuzun tavsiyeleri çerçevesinde ihtiyaç olduğu zaman yapalım dedik. Bundan sonra ikinci bir sokağa çıkma yasağı olabilir mi? İnsanlar tabi sokağa çıkmak isteyecekler havalar düzeliyor, bununla ilgili kararlar olayın seyrine göre şekillenecek. Bu olabilir, tekrar yapılabilir, bilgi verme ilan etme konusunda tabi cuma akşamı bir kargaşa oluştu keşke oluşmasaydı.

►Bu tür planlamalar yine olabilir.

►Sokağa çıkma yasağı bizim siyasi tarihimizde maalesef kötü çağrışımları olan bir şey, geçmişte askeri yönetimlerin uyguladığı bir yöntem. Günümüzdekinin bununla bir ilgili yok tabii ki bu halk sağlığı için başvurduğumuz bir yöntem.