Saliha'yı öldüren milyonları zehirliyor: Tarım ilacı değil tarım zehri

Saliha'yı öldüren milyonları zehirliyor: Tarım ilacı değil tarım zehri
Kayseri'de 2 yıl önce nar yedikten sonra yaşamını yitiren 4 yaşındaki Saliha Çakır'ın Adli Tıp Raporu'nda tarım 'ilacı' nedeniyle öldüğü belirtildi. Konuya ilişkin değerlendirme yapan Gıda Mühendisi Doç. Dr. Bülent Şık, "Yetişkini etkilemeyen zehirli madde miktarı çocuklarda ölüme neden olabilir. Saliha Çakır'ın ölümü de bunu çağrıştırıyor" değerlendirmesini yaptı.

NAZLICAN ERMİŞ

Tarım faaliyetlerinde kullanılan zirai 'ilaç' kullanımı toplum sağlığı tehdit ediyor. Her yıl dünyada binlerce insan ilaç denilen ancak uzmanlar tarafından 'zehir' olarak nitelendirilen bu kimyasallar nedeniyle hayatını kaybediyor.

Kayseri'de 2 yıl önce yaşanan olayda, nar yedikten sonra vefat ettiği iddia edilen 4 yaşındaki Saliha Çakır'ın dün ortaya çıkan adli tıp raporu ile narda bulunan tarım ilacı nedeniyle yaşamını yitirdiği belirlendi.

Gıda Mühendisi Doç. Dr. Bülent Şık, konuya dair halktv.com.tr'ye değerlendirmelerde bulundu. 'Tarım ilacı değil tarım zehri' nitelendirmesi yapmanın daha doğru olduğunu kaydeden Şık, "Çeşitli gıda ürünlerinde kullanılan çok sayıda tarım zehri var. Türkiye'de Tarım Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış, onay verilen 'zehir' sayısı yaklaşık 350 civarında. Geçmişte yasaklanmış, kullanımı yasaklanmış bir takım tarım zehirlerinin hala kullanılması söz konusu" dedi.

'Çocuklar için çok tehlikeli'

'Klorpirifos' adlı bir kimyasaldan söz eden Şık, bu maddenin yıllardır yasaklı olmasına rağmen Türkiye'den Avrupa'ya ihraç edilen ürünlerde sürekli kalıntısı çıktığı ifade ederken bu maddenin çok için çok tehlikeli bir toksik madde olduğunu söyledi.

4 yaşındaki Saliha Çakır'ın ölümüne ilişkin adli tıp raporunda pestisitler (bakteri, virüs ve haşerelerin zararlı etkilerini ortadan kaldırmak için kullanılan kimyasallar, bazı organik bileşenler, dezenfektanlar gibi maddelerdir) grubundaki maddeler tespit edildiğini kaydeden Şık, "Bu ölüme elbette yol açar. Kritik nokta şu. Bu kimyasalların, yetişkinlere verdiği zarar ile çocuklara verdiği zarar değil. Çocuklar bir yetişkine kıyasla çok daha hassaslar. Bu hassasiyet yaş küçüldükçe artar. Yetişkini etkilemeyen bir zehirli madde miktarı çocuk da ölüme neden olabilir. Saliha Çakır'ın ölümü de bunu çağrıştırıyor." dedi. Şık, yaşanan ölümde zehirlenmenin bir anda çok yüksek zehirli maddenin vücuda girmesiyle yaşandığını da kaydetti.

Şık, şu değerlendirmeleri yaptı:

Dünya genelinde her yıl binlerce kişi tarım zehri kullanımı esnasında zehirlenerek hayatını kaybediyor. Bunları zehirli kılan dozudur deniliyor. Dolayısıyla belli bir dozun üzerinde vücudumuza girdiğinde sağlık zararına yol açıyor. Bu sağlık zararı iki şekilde ele alınıyor.

  1. Akut : Bir anda çok yüksek miktarda zehirli maddenin vücuda girmesi ve ani zehirlenme belirtileri.
  2. Kronik zehirlenme: Az az miktarda gıdalarda kalıntısını alıp, uzun süre boyunca maruz kalmaya bağlı zehirlenme.

Kontrol var mı?

Tarım Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı bu konuların sorumlusudur. Etkili ve sistematik bir kontrol yapıldığını düşünmüyorum. Tarım Bakanlığı yıllardır, piyasada yasaklanmış, toplatılma kararı alınmış bir zehirli maddenin kullanımına dair son vermeyi başaramadı. Tüketiciler bu tür maddelerin yol açtığı sağlık zararları ile karşı karşıyalar. Bu tip kimyasalların kontrollü denetimini sağlamak da mümkün değil. Başka bir türlü bir tarımsal üretim yapmak gerekiyor.

'Zehirsiz' tarım mümkün mü?

Tarımda ekolojik prensipleri öne çıkaran yöntemler var. Entegre mücadele yöntemleri var. Bir takım teknik uygulamalar var. Zehirli kimyasalların kullanımını çok dikkatli bir şekilde sağlayacak bir kamusal denetim yok. Yapılacak en kolay şeylerden biri tarım zehri kullanmaktır ve o yapılıyor şu an Türkiye'de.