Sağlıkçılar 'G(ö)REV' eyleminde: Oyalama değil, hakkımızı istiyoruz

AKP'nin "sağlıkçılara müjde" diyerek TBMM'ye sunduğu yasa teklifine tepki gösteren sağlıkçılar, bugün “G(ö)REV” eylemi kapsamında iş bıraktı. İstanbul'da iş bırakan sağlıkçılar Çapa’da bulunan İstanbul Tıp Fakültesi’nin önünde bir araya gelerek, “Oyalama değil, hakkımız olanı istiyoruz. Bugünkü G(ö)REV eylemimiz son değil, bir itirazdır! Meclis’te yürütülen senaryoyu reddediştir" dedi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve sağlık emek-meslek örgütleri; TBMM Genel Kurulu gündeminde bulunan hekimler ile sağlık çalışanlarının özlük haklarıyla ilgili yasa teklifine karşı bugün Türkiye genelinde iş bırakma eylemi yaptı. Acil ve yoğun bakım servisleri dışında hizmet vermeyen sağlıkçıların İstanbul'da buluşma merkezi Çapa oldu.

Hekimler ve sağlık emekçileri, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin bahçesinde "Oyalama değil hakkımız olanı istiyoruz" pankartıyla yürüdü. Eyleme katılanlar, ayrıca "Sağlığa ayrılan bütçe artırılsın", "Aile hekimliği ceza yönetmeliği geri çekilsin", "Performansa hayır", “Herkes bilsin şiddet varsa hizmet yok”, “5 dakikada hekimlik yapılmaz” dövizleri taşıdı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hekim göçüne ilişkin söylediği "Giderlerse gitsinler" sözüne, “Buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz”, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya "Fahrettin İstifa" diyerek yanıt veren sağlık emekçileri, "Sağlıkta Şiddete Son", "Direne Direne Kazanacağız", "Emek Bizim Söz Bizim", "Susmuyoruz Korkmuyoruz Hiçbir Yere Gitmiyoruz", "Sağlıkta Performans Ölüm Demektir" sloganları attı.

Eyleme katılamayan sağlık emekçileri de poliklinik önlerinden ve pencerelerden yürüyen sağlık emekçilerine alkışlarla destek verdi.

'İşlerine gelmediği için sağır sultanı oynuyorlar'

Eylemde meslek örgütleri başkanları, şu açıklamaları yaptı:

Birlik ve Dayanışma Sendikası Marmara Şube Başkanı Dr. Ahmet Mehlepçi şöyle konuştu:

"20 yıldır değersizleştirildiğimiz için buradayız. Yurt dışına başvurmak zorunda kalan hekim arkadaşlar için buradayız. Her ay bir sağlık çalışanı umutsuzlukla hayatına son verdiği için buradayız"

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şube Eş Başkanı Yasemin Bakır şunları söyledi:

"Ne istediğimizi iyi biliyorlar! Bu ülkeyi satanlar, bu ülkenin sağlık hizmetini satanlar işlerine gelmediği için sağır sultanı oynuyorlar"

İstanbul Dişhekimleri Odası Genel Sekreteri Fatma İnci şu ifadeleri kullandı:

"Bu yasa teklifinin bu haliyle Meclis’ten geçirilmesini istemiyoruz. Teklif eşitlikçi yaklaşımdan yoksun"

Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Genel Başkanı Gürsel Özer şöyle dedi:

"Senelerce süren eğitim sonunda doçent olanların maaşı yoksulluk sınırının altında. Aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekimlerin maaşları asgari ücretin altında"

Genel Sağlık-İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Deniz Korkmaz ise şu ifadelere yer verdi:

"Geçinemediğimizi, mobbing altında olduğumuzu, şiddete maruz kaldığımızı belirttik ama sağlığı yönetenler ve iktidar bize sabredin dedi bu yasanın içi tamamen boş sağlık emekçilerini oyaladılar. Kaybedecek zamanımız yok"

Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikleri Derneği (TÜMRAD-DER) Başkanı Heybet Aslanoğlu konuşmasında şunları söyledi:

"Sağlıkta dönüşüm çökmüştür. Cumhurbaşkanı sağlıkta dönüşüm benim hayalim demişti, bu çöküş artık onun korkusu olmuştur"

Öte yandan, sağlık emek meslek örgütlerinin ortak basın açıklamasını ise İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan okudu.

Yıllar boyunca sorunların artarak çığa dönüştüğü mevcut sağlık sisteminin içinde, sağlık hizmeti üretmeye çalışanlar olarak sabırlarının tükendiğini belirten Erdoğan, "Emeğimize hürmetsizliğin açık bir göstergesi olarak gördüğümüz yasa teklifini asla kabul etmiyoruz. Hakkımız olanı alana kadar da susmayacağız" dedi.

Prof. Dr. Erdoğan, şunları söyledi:

“Biz, ‘Başka Göksel Kalaycı’lar Ersin Arslan’lar olmasın, insanca yaşamak ve yaşatmak istiyoruz’ diyenler; biz, gecesi gündüzü olmayanlar; biz, bu hastalandıran sağlık sistemine göz yummayan, toplum sağlıksızken nefes alamayanlar; biz, bu gördüğünüz binalarda sistemin tüm başarısızlığının altında bırakılanlar; biz, aylardır oyalama taktikleri ile emeği yok sayılan, mesleği değersizleştirilenler; biz, KHK ve güvenlik soruşturmalarıyla, aile hekimliği ceza yönetmeliğiyle baskı altına alınanlar, tüm bu olumsuzluklara rağmen ‘Giderlerse gitsinler’ söylemine boyun eğmeyenler; mesleğinin beyazını karanlığa ışık yapanlar, emek bizim, söz bizim diyoruz.

Senaryolarınız toplumun gözünde artık hükümsüzdür

Uzun mesailerde, yorucu nöbetlerde kışkırttığınız sağlık taleplerine yanıt vermeye çalışan emeğin sahibi biz, milyonlar; üzerimize yıktıkları sistemle, söylemleriyle sağlıkta şiddeti üretenlere, yoksulluk sınırı altı ücretlerle bizleri ölümüne çalıştıranlara karşı sözümüz var diyoruz. Yeni yasa teklifiyle Meclis’te, ekranlarda yürüttüğünüz senaryolarınız hem bizlerin hem de toplumun gözünde artık hükümsüzdür. Aylar süren oyalamanın ardından, yeni yasa teklifiyle yeniden emeğimizle alay ettiniz. Bizler emekliliğe yansıyacak temel ücret artışı, yeterli süre ve olanaklarla şiddetten arındırılmış çalışma alanlarında, nitelikli ve baskı altında olmadan çalışabilmek istiyoruz.

Bugünkü G(Ö)REV eylemimiz son değil, bir itirazdır

Halkımızın daha az hastalanması için koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesini istiyoruz. Sizlerin bize reva gördüğü ise performansa dayalı ödeme sistemini dayatmak, emeğimiz için ayrılması gereken bütçeyi kira ve hizmet bedeli olarak şehir hastanelerine gömmek oldu. Bize dayattığınız sağlıksızlığa karşı bu gidişatı değiştirmek, sağlıklı bir gelecek için birlikteyiz. Bugünkü G(ö)REV eylemimiz son değil, bir itirazdır! Meclis’te yürütülen senaryoyu reddediştir! Hakkımız olanı alana kadar hep birlikte, sağlıksız politikalarınızın ve emek gaspınızın karşısında olmaya tüm gücümüzle devam edeceğiz. Umutsuz değiliz, tüm Türkiye’de hakları için, mesleğinin onuru için bir araya gelen milyonlar olarak biliyoruz ki emeğimizin hakkını aldığımız, sağlıklı bir geleceği birlikte inşa edeceğiz”